Kadınların otomobil kullanamayacağına inanan erkeklere inat, güçlü rakiplerine toz yutturan Bıçakcıoğlu Sözcü Pazar’a konuştu...

Erkek egemen bir dünyanın içinde savaşan üç genç kadından biri o. 2012 Türkiye Ralli Bayan Pilotlar ve Sınıf 5 birinciliklerini kazanan başarılı ralli pilotu Simin Bıçakcıoğlu’ndan bahsediyorum. En iyi araba kullanan erkeklerdir sözünü çürütürcesine kullanıyor aracını. Öyle cesur ki... Onunla yaptığım kısa bir tur bile benim için son derece ürkütücü ve adrenalin doluydu. İyi bir co-pilot oldum mu bilemem ama ben çok keyif aldım... Simin, motor sporları kariyerine 2008 yılında pist yarışları ile başlamış... Üstelik 24 yaşında ve Koç Üniversitesi’nde İngiliz Dili ve Karşılaştırmalı Edebiyat üzerine eğitim görmüş. Sporcu kimliğinin dışında aile şirketinde yöneticilik yapıyor. Hatta, siz bu röportajı okurken o, muhtemelen yepyeni bir şampiyonluğun tadını çıkarıyor olacak. Çünkü Bıçakçıoğlu’nun bugün yarışı var.

Klasik bir giriş yapalım önce, seni kısaca tanıyabilir miyiz?
Motor sporlarına beş sene önce giriş yaptım. Öncelikle iki yıl boyunca pistte yarıştım. Daha sonra motor sporlarının iki ayrı disiplinini denedim. Otokros ve Tırmanma. En sonunda ralliye geçiş yaptım. Ralli ciddi bir mücadele ve sabır gerektiren bir dal, dolayısıyla rallide güzel başarılara imza attık. Bu şekilde böyle kısaca bir motor sporları geçmişim var. Onun dışında birçok eğitim aldım bu konuda.

Ailem beni ralliye sürükledi

Ralli macerası ne zaman başladı?
Ailede destek ya da köstek olan var mı?
Ben bu sporla ilgili çok fazla bir şey yapabileceğimi düşünmüyordum. Farklı planlarım vardı. Otomobillere çok meraklıydım. Ailemden gizli otomobillerle uğraşırdım. Bir süre sonra ailem bunu fark etti. Bu kadar çok seviyorsam işin eğitimini almamı tavsiye ettiler. Hakan Dinç’ten sürüş teknikleri eğitimi aldım. Aslında biraz da onlar beni bu işe sürükledi. Onların sayesinde bu spora adım attım.



 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Hiç bu toz toprağın içinde ne işimiz var dediğin oldu mu?

Açıkçası motor sporları ciddi fedakarlık ve emek gerektiren bir spor dalı. Bu işi gönülden yapmıyorsanız devam ettirebilmeniz mümkün değil. Dolasıyla da hiçbir zaman niye bu toz toprağın içindeyim demedim. Hatta daha çok toprağa bulanmak için büyük çaba sarf ettim.
İdolüm Michelle Mouton
İdolün olarak gördüklerin kimler?
Bugüne kadar birçok erkeği alt etmiş olan Fransız Michelle Mouton. Dünyada böyle bir idolüm var. Ama her zaman kendi çizgimde sevdiğim beğendiğim sporculardan birkaç örnek alarak kendi yolumu çizmeye karar verdim.
Ve o yolda ilerliyorum.
Dünyada çok popüler bir spor dalı aslında. Türkiye’de durum nasıl?
Sponsor bulmakta zorlanıyor musun?
Sponsor bulmak açıkcası şu an çok zor çünkü motor sporlarının yeteri kadar tanıtımı yapılmıyor. Biz hep söylüyoruz, TOSFED’e (Türkiye Otomobil Sporları Federasyonu) biz sporculara, otomotiv sektörüne ya da diğer markalara büyük bir iş düşüyor. Bizim ülkemizde ne yazık ki sadece futbola bir merak var ve futbola yatırım yapılıyor. Biraz daha o yatırımı başka spor dallarına bölsek. Sponsora çok ihtiyacımız var biz de elimizden geldiğince sponsor arayışına devam ediyoruz.



Erkeklerin sinirlerini bozuyorum

Başarılar elde etmen, erkeklerin senden çekinmesine neden oluyor mu?
Bu sporun içinde bir kadın olarak yer aldığım için çok gurur duyuyorum. Evet bazı noktalarda çekindikleri oluyor. Özellikle de bu yıl dört çeker bir araçla yarışmam bir parça sinirlerini bozuyor.
Bu spor para kazandırıyor mu?
Şu an için para kazandırmıyor. Sponsorluklarla desteklendiğinizde ve başarılara imza attığınızda, yurtdışı arenasında olduğunuzda mutlaka bir getirisi olacaktır. Ama ben bu işi çok gönülden yapıyorum, hem Türk sporuna hem de kendi adıma başarılara imza atabilirsem ne mutlu bana. Öncelikle hedefim para kazanmak değil. Tamamen bu spora doğru yatırım yapıp doğru zaman da doğru yerde olup doğru başarılara imza atmak istiyorum.

Bizlere destek olunmalı

Yarışlardan önce kendini nasıl motive ediyorsun?
Uyku düzenime çok dikkat ederim. Motivasyon çok önemli. Yarış haftasında telefonlarımı çok açmam, insanların dertlerinden ve dedikodularından uzak, kendi kendime geçiririm o dönemi.
Türkiye’de bu sporun gelişmesi için neler gerekiyor sizce? Hükümet bu konuda bir şeyler yapmalı mı?
Çok kapsamlı bir soru bu. Bunun cevabı çok yere gidebilir. Burada tabii ki hükümete, Spor Bakanlığı’na, Türkiye Otomobil Sporları Federasyonu’na, otomotiv firmalarına çok büyük iş düşüyor. Ne yazık ki Türkiye’de şu anda bir tane fabrika takımı var. Neden üç dört tane daha olmasın. Ne yazık ki otomotiv firmaları buna pek yanaşmıyor. Belki daha önce yaşadıkları negatif olaylardan dolayı. Ama artık durum eskisi gibi değil. Çalışan, üreten gençler olarak bizler geliyoruz ve bizlere destek olmalarını bekliyoruz.
Kaç kupa aldın?
80, 90 tane kupam var... Bizleri motive etmek için her yarış sonrası kazandığımız kategoriye göre ödüllendiriliyoruz. Bunlar yaşanangüzel anılar.

Kadınlar basında daha fazla yer buluyor

Erkek egemen bir sporda pilot olmanın avantajları var mı?
Bir kere basında çok daha fazla yer alıyorsunuz çünkü dikkat çekici oluyorsunuz. Aslında kadın olarak avantajlarından çok biraz dezavantajları da var bu sporun. Kadınlar erkeklere göre çok daha duygusallar ve otomobilin içinde yeri geliyor hem doğaya karşı hem de rakibinize karşı bir mücadele veriyorsunuz. Ve o duygusal kontrollerde biraz sıkıntılar yaşayabiliyorsunuz. Bazı şeylere karşı biraz daha duygusal oluyorsunuz. Ben spor yaparak pilates ve crossfit yaparak daha da güçlü olmaya çalışıyorum.