CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Suriye'nin Banyas kentinde yaşanan olaylar için 'Kerbela' benzetmesini eleştirdi. İnce, 'Kerbela'da bir Yezit vardı ama Banyas'ta Yezit sayısı birden fazla. Ne demek istediğimi Başbakan iyi anlamıştır' dedi.

Muharrem İnce, partisinin Isparta il örgütü tarafından düzenlenen konferansta, Türkiye gündemine ilişkin görüşlerini aktarmak üzere Isparta'ya geldi. Belediye Kültür Sineması'nda düzenlenen konferansa geçmeden önce basın toplantısı düzenleyen Muharrem İnce, Başbakan Erdoğan'ın dünkü grup toplantısındaki sözlerini eleştirdi. Muharrem İnce, Başbakan Erdoğan'ın, Suriye Banyas'ta sivillere dönük saldırılara ilişkin, 'Banyas'taki manzara en az Kerbela'daki kadar acıdır. Katiller de en az Yezit kadar alçaktır' sözlerine karşılık şunları söyledi:

"Sayın Başbakan grup konuşmasında Suriye Banyas'ta yaşanan olayların da Kerbela olduğunu söyledi. Bu kadar tarih cahili bir Başbakan olabilir. Kerbela'da 70 kişinin bir ordu tarafından katledilmesi vardır. Banyas'ta olay farklı. Orada Katar Emiri var. Türkiye'nin Başbakanı var. Kerbela'da bir Yezit vardı ama Banyas'ta Yezit sayısı birden fazla. Çevresine bir bakması lazım Başbakan'ın. Suriye'de savaşıp gece Türkiye'ye sığınanlar var mı? Bunlara silah yardımını kim yapıyor? Kerbela ile Banyas arasındaki fark Yezit sayısındadır. Her ikisi de acı olaydır. Banyas'ta birden fazla Yezit var. Ne demek istediğimi Başbakan iyi anlamıştır diye düşünüyorum."

KEÇİLERE TERÖRİST, PKK'LILARA AKTİVİST DİYORLAR

Başbakan Erdoğan'ın 2 Haziran 2011'de Isparta Hükümet Meydanı'nda söylediklerini de anımsatan İnce, şöyle devam etti:

"O gün meydandan sizlere 'Benim ilçe başkanlarım PKK tarafından kaçırılıyor. İlçe başkanlarımın seçim büroları basılıyor' deyip İmralı ile anlaştığını size söylemedi. Burada bayraktan söz etti. Karayılan ile anlaşmasını anlatmadı. Size burada 'bayrak, cami, ezan' dedi. Meğer o sıralar İmralı, Kandil, Karayılan, Apo diyormuş. Sizlere burada 'CHP camileri ahır yaptı' yalanını söylüyor. Ama bugün AKP'li belediyeler camileri Maliye'ye satılmış göstererek vergi borçlarını siliyor. Hangi belediyeler bunlar diye soru önergesi verdim, yanıt veremedi. Camileri Hazine'ye satarak AKP'li belediyelerin borçlarını kapattığı günlerde Isparta'ya gelip 'CHP camileri ahır yaptı' diye yalan söylüyormuş. Türklük nasıl çıkacak Anayasa'dan, özerklik nasıl verilecek, başkanlık nasıl gelecek, Öcalan nasıl serbest kalacak onun pazarlıklarını yapıyorlarmış. Başbakan şehide 'kelle' derse, hükümet sözcüsü Hüseyin Çelik 'üç beş Mehmet öldü diye Meclis'i toplayamayız' derse akil adamlar heyeti de geçtiğimiz günlerde şehitlerimiz için 'telef oldular' dedi. Hayvanlar için kullanılan sözü kullandılar. Eskiden teröriste 'çapulcu' diyorduk. Şimdi değişti akil adamları protesto edenlere 'çapulcu' diyoruz. Hayvancılığı bitirdiler. Dağlara keçiler giremez oldu. Şimdi keçilere 'terörist', PKK'lılara 'aktivist' diyorlar."

BAŞBAKAN, DEMİREL'E HAKARET ETTİ

Başbakan'ın siyasette nezaketsizlik örneği sergilediğini de savunan Muharrem İnce, "Geçmişte bizim partimizden ayrılmış olmasına rağmen Fevzi Çakmak'a, Kazım Karabekir'e tek laf etmeyiz. Bu bizim ahlakımızın, siyasi terbiyemizin gereğidir. Ama Başbakan her ağzını açtığında İsmet İnönü'ye küfür eder. Bu, onun terbiyesini gösterir. Geçtiğimiz günlerde Süleyman Demirel'e 'koyun' dedi. Hakaret etti. 2002'de seçimlerden sonra ilk ziyaret ettiği kişi sayın Demirel'di. Türkiye'de siyasetin geldiği nokta ne yazık ki bu" diye konuştu.

MİLLETVEKİLİ ÖZEL'İ MİT KANUNU İLE ELEŞTİRDİ

TBMM'ye MİT Kanunu'nu sunan Isparta AKP Milletvekili Recep Özel'i Ispartalılara şikayet eden İnce, sözlerini şöyle tamamladı:

"Özel bir arkadaşımız var. MİT Kanunu'nu hazırlayan ya da hazırlanıp eline verilen arkadaş. Özel yetkili mahkemeler adalet dağıtıyordu neden MİT Müsteşarı'nı o mahkemede yargılatamadılar ve sabaha karşı bir kanun çıkarttılar. Bunu ona bir sorun, laf atmayı çok iyi beceriyor. Madem bu özel yetkili mahkemeler adalet dağıtıyor, hukukun üstünlüğünü sağlıyorsa neden MİT Müsteşarı'nı yargılatmamak için kanun çıkarttınız? Bu kanunu sen mi hazırladın yoksa eline mi tutuşturdular diye bir sorun."