MAÇ öncesi arkadaşlar soruyor, “Abi hangi takımın yenmesini istiyorsun. Beşiktaş’ınmı, yoksa Sivas’ın mı?..

Gönlün hangi takımdan yana?..”

“Ben spor yazarıyım, takımtutmam” desem de nüfus kütüğünde Sivas, Kangal yazılı... Eee ekmeğini yiyip suyunu içmişim, höllüğünde belenmişim...

Tabii ki gönlüm Sivasspor’un kazanmasından yana...

4 Eylül Stadı’nı dolduran taraftarlar her zaman olduğu gibi almış çekirdeklerini çıtlatıyor. Arada bir ‘yuuuuh’ sesi ve de ‘Sivas..Sivas..’ tezahüratları...

Haa diyeceksiniz ki, ilk yarıda taraftarları heyecanlandıracak kaç pozisyon oldu ki!..

Öyle değil, taraftar dediğin,Galatasaray, Fenerbahçe ve önceki yıllardaki Beşiktaş taraftarları gibi olmalı...

Sahadaki oyuncuları ateşlemeli...

Ne gezeer... Taraftar çekirdek çıtlatırsa, oyuncular da Sivas’ın ayazında ‘Bitse de gitsek’ havasına girer...

İki pozisyon var ‘penaltı’ itirazları yapılan. İkisinde de Eneramo’nun imzası var. Biri Beşiktaş, diğeri Sivasspor lehine...

Penaltıdır, değildir onu hakemüstadı SelçukDereli bilir.Düşüncem, penaltı da hani penaltı gibi olmalı...

İlk yarıda her iki takım da ‘resmen uyuttular’ desek yeridir. Beşiktaş Olcay ve Fernandes ile bir şeyler yapmaya çalıştı, Sivasspor’da ise tek tabanca Eneramo.Oyun sistemi yok, iki pas yok. Dan-dun futbol...

İkinci yarıda biraz daha futboldan esintiler görür gibi olduk...

Eneramo sahne aldı, Atıf öne çıktı, McGregor panterleşti...

Beşiktaş’ta ise çok şeyler beklenilen Niang’tan net bir gol pozisyonu ve Borjan’ın nefis kurtarışını izledik...

UğurKavuk’unVeli’ye uçan tekmesimi?..

Benden kocaman bir yuh...

Sivas 10 kişi kalınca Olcay-Hilbert işbirliğinden güzel bir gol...

Niangmı?..Hala bu adamın niye alındığını anlamadım...

Sonuç: Futbol olarak hiç keyif vermedi iki takımda...

Şampiyonluğu telaffuz eden Beşiktaş’ın böyle oynamaya hakkı yok.Haftaya oynanacak derbi için umut vermedi. Fenerbahçe ve Trabzonspor’u yenmiş bir Sivasspor’a bir tek Eneramo yetmez. Diyeceksiniz ki, ‘Sivas’ın yenilmesine üzüldün mü?..’

Hayır, zerre kadar üzülmedim.