TRABZONSPOR için 2010-11 sezonu şampiyonluk kupasını Fenerbahçe’den alma mücadelesi ‘Onur’dur...

Hiç kimsenin şans vermediği anda Avrupa’da fırtına gibi esmek ‘Onur’dur...

Avrupa’da 13 maçta bileği bükülmeyen bir takım olmak ‘Onur’dur...

Yine Avrupa arenasında deplasmanda 5 maç üst üste kazanmak ‘Onur’dur...

Legia Varşova’yı iki maç üst üste yenmek ‘Onur’dur...

Rum ekibi Apollon Limassol’a haddini bildirmek ‘Onur’dur...

Lazio’ya kafa tutmak ‘Onur’dur...

İlk kez UEFA’da gruplara kalmak, son 32’ye adını yazdırmak ‘Onur’dur...

Kötü futbol oynadığı anlarda bile kazanmasını bilmesi ‘Onur’dur...

Taraftar desteğini arkasına almadığı maçlarda bile yüreğini ortaya koyması ‘Onur’dur...

Yerel basının eleştirilerine rağmen yılmadan, arkasına bakmadan emin adımlarla yoluna devam etmesi ‘Onur’dur...

Tarihe imza atan Mustafa Reşit Akçay’ın ‘Beni asmak kolay, ama yolumuza devam edeceğiz’ demesi ‘Onur’dur...

Ligde kör-topal da olsa yarışta var olduğunu göstermesi ‘Onur’dur...

Kazanılan her puanda alın teri vardır, bu da ‘Onur’dur...

‘Onur’ Trabzon’dur, Trabzonspor’dur...

‘Onur’ Karadeniz’dir, Türkiye’dir...

Rize’dir, Kayseri’dir, Konya’dır, Eskişehir’dir, Erciyes’tir ‘Onur...’

‘Kıvrak’ zekalılar anlayan anlar...

Velhasılı kelam ‘Onur’ geleceğimizdir...