Türkiye 2020 Olimpiyatları’nı kaybetti diye kına stokları tükenmiş...
Biz de, Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç’ın yalancısıyız.
Sayın bakanın attığı tweeter mesajına bakalım.
Aynen şöyle diyor;
“Bir yandan Türkiye için kesintisiz 16 saat uçarak gecesini gündüzüne katanlar, öte yandan Türkiye kaybetti diye kına yakanlar.”
Sayın bakanın attığı mesajına bakıldığında tam bir sokak jargonu kullandığını görüyoruz.
Doğrusu bir bakana bu tür sözler hiç yakışmıyor.
Onun bu sözlerini yaşadığı olimpiyat şokuna veriyorum.
Ama ona bir çift de sözüm var;
Bir yandan Türkiye için kesintisiz 16 saat uçarak hayal peşinde koşanlar, diğer yanda kına yakanlar değil, gerçeği görenler var.
Bakanın kına yaktığını söylediği insanlar, Türkiye’nin Suriye konusunda şahin kesildiğini iyi bilenlerdir.
Gezi parkında, parkına ve ağacına sahip çıkanlara biber gazı sıkanları ve Akdeniz Oyunları’nda 500 altın vererek dopingi patlattığımızı hatırlayanlardır.
Aynı oyunlarda ırkçı güreşçiye bayrak taşıttığımızı görenlerdir.
Bir süre sonra kadınlara ayrı, erkeklere ayrı olimpik yüzme havuzu sözü verildiğini unutmayanlardır.
İşte bu gerçekleri bildikleri için de Avrupa Birliği’ne üye olamayacağını bildiğimiz gibi, bu lobiler tarafından Olimpiyat Oyunları’nı da bize verilmeyeceğini çok iyi biliriz.
Sayın Bakan haklı...
Biz kına yakarız...
Evlenirken, kına gecesinde avucumuzun içine; askere giderken de elimize kına yakarız.
Ama müsait bir yerimize kına yaktığımız hiç vaki değildir.

Asıl sınav bugün

Memlekette şu sıralar iki konu konuşuluyor.
Birincisi;
Suriye ile savaşa girecek miyiz, girmeyecek miyiz?
İkincisi ise;
Fatih Terim milli takımı mı seçecek, yoksa Galatasaray’da mı kalacak.
İkisi de memleket sorunu.
Savaşa girersek ekonomi çökecek, Fatih Terim milli takıma giderse lig başında moralmen Galatasaray çökecek.
Nasıl toparlar, ligi nerede bitirir bilinmez.
Ama Türkiye Futbol Federasyonu Fatih Terim’e takmış durumda.
“5-10 yıl beraber çalışacağız” diye açıklamalar geliyor.
Galatasaray ise Fatih Terim’e 2 yıllık mukavele teklif etmeye hazırlanıyor.
Savaşı kim kazanacak bilinmez.
Ama bilinen bir şey var, usulsüzlük üstüne usulsüzlük yapılıyor.
Fatih Terim Galatasaray’ın sözleşmeli hocası olduğu için, KAP’a (Kamuyu Aydınlatma Platformu) bildirmek için federasyondan Terim ile yapılan sözleşmeyi istiyor.
Federasyon göndermiyor.
Galatasaray durumu KAP’a bildiremiyor.
Türkiye Futbol Federasyonu suç üstüne suç işliyor.
Ama arkaları sağlam.
Göksel Gümüşdağ var arada.
Göksel Bey, Emine Erdoğan’ın ağabeyi Hasan Gülbaran’ın kızı Müge Gülbaran’ın eşi...
Yani zirveyle doğrudan bağlantılı.
Fatih Terim operasyonunu da yürüten kişi.
Siz düşünün artık bu operasyonun kimlere kadar dayandığını..
Andora’yı değil 5-0, 10-0 da yenseniz benim için bir anlam ifade etmiyor.
Asıl bugün oynayacağımız Romanya karşısında Fatih Terim’in sihirli değneğinin ne kadar başarılı olup olmadığını anlayacağız.

Bu sezon en sağlam takım BEŞiKTAŞ

Herkesin bir favorisi var. Galatasaraylılar “Burma geldi, şampiyon biziz” diyor.
Fenerbahçeliler, “Bu yıl nasılsa Avrupa yok, bütün gücümüzü lige vereceğiz ve şampiyonluk ipini biz göğüsleyeceğiz” diyor.
Beşiktaşlılar iddialı ama sesleri pek çıkmıyor.
İcraata bakıyorlar.
Maşallah, makine gibi bir takım kurmuşlar.
Hocaları hırslı...
Futbolcular inanmış...
Seyirciler coşkulu...
Fikrimi soracak olursanız ben de bu yıl Beşiktaş şampiyon olur diyorum.
Bir aksilik olmazsa, büyük sakatlıklar, sürprizler yaşanmazsa, bu yıl siyah-beyaz bayrakları hazırlayın...