UMUTLUYDUK aslında... Hele bir beraberlikle Santiago Bernabeu’dan ayrılmak ne güzel olurdu... Hayal ile real (gerçek) arasındaki farkı gördük dün gece. Bir makine düzeninde oynayan Real Madrid, maçın büyük bölümünde oyunun hakimiydi. Benzema’nın arkasındaki üçlüden kanatlarda oynayan Cristiano Ronaldo ve Di Maria sık sık içeri kat edip defansın dengesini bozdu. Yenen gollerde bireysel hatalar ön plandaydı.

KÖTÜ mü oynadı Galatasaray? Kesinlikle hayır. Gücü oranında elinden gelenin en iyisini yapmaya çalıştı. Özellikle de ikinci yarıda. Tek bir eksiği vardı dün gece sarıkırmızılı ekibin. O da goldü.

AH o 12. dakika. Ceza sahası çizgisinin hemen üzeri... Top Drogba’da, kendisini rahatsız eden hiçbir Real Madridli yok. Gol diye bağırmaya hazırlandığımız anda üsten auta giden topla birlikte umutlarımız da uçtu sanki.

YÜREKLİYDİ Galatasaray, cesurdu. Özgüveni getirecek tek şey goldü. Drogba o golü atsa, emin olun Galatasaray dün ikinci golü bile bulabilirdi.

HESABA katılmayan bir unsur daha vardı Galatasaray adına, o da Norveçli düdük Oddvar Moen. Khedira’nın elle müdahalesi, Drogba ve Burak’a ceza sahası içinde yapılan penaltıları es geçerek Real Madrid’in 12. adamı olarak elinden geleni yaptı. Adeta tur kapısının anahtarını Real Madrid için kilide taktı.

TUR şansı mı? Elbette var. Ama zaten Galatasaray çeyrek finale kadar gelerek hedefinin üzerine bile çıktı. Zaten Real Madrid’e elendiği için hangi takıma kızılabilir ki?