BBC Türkçe'den İlhan Tanır'ın haberine göre, Washington'da Gülen Hareketine yakınlığıyla bilinen Rethink Enstitüsü Direktörü Fevzi Bilgin, cemaate yakın kurumların Ermeni-Amerikan toplumları ile 'aktif bir ilişki' yürüttüğünü ifade etti ve insani olarak nitelediği bu tartışmalara duyarsız kalmanın mümkün olmadığını söyledi.

HİZMET KURUMLARI DÜŞMANLIK SÖYLEMLERİNDEN KAÇINIYOR
Bilgin, "Hizmet kurumları Ermeni toplumunu hedefleyen, düşman gösteren söylemlerden kaçınıyor, aynen diğer etnik grupları kötülemekten uzak kaldığımız gibi… Bu tür tasarılarla uğraşacağımıza, enerji harcayacağımıza, çoğu Anadoludan göçmüş bu insanlarla bağlantı kurmalıydık" dedi.

TAZİYE, CEMAAT'İN ÖNERİSİYLE BENZER
Bilgin ayrıca, bu yıl ilk kez Başbakanlık tarafından 1915 olayları üstüne yapılan açıklamanın da, kendilerinin "resmi ve samimi olarak Türk hükümeti tarafından acılarının tanınması ciddi bu iyi niyet gösterisi olarak algılanabilir" önerisiyle paralel olduğundan çok memnun olduklarını belirtti.

SORUNLAR DİYALOG YOLUYLA ÇÖZÜLMELİ
Yine Gülen cemaatine yakın gruplardan Türk Amerikan Asamblesi'nin (TAA) Başkanı Faruk Taban da, kendi kurumlarının stratejisinin "problem ortaya çıkmadan önce, başlarken durdurmak" şeklinde tanımlayarak, Kongre üyelerinin önüne tasarı, kararlar gelmeden önce ilişkilerini diyalog yolu ile sıkı tuttuklarını, böylece, 'sıkıntılar oluşmadan, Türkiye aleyhine şekil almadan müdahele etmeye çalıştıklarını" ifade etti.

'CEMAAT TÜRKİYE ALEYHİNE ÇALIŞMIYOR'
Taban, Türk basınında Cemaat'e yakın kurumların dışarıda Türkiye aleyhine çalıştığı şeklindeki yayınlara tepki gösterirken, Başbakanlık açıklamasını olumlu bulduğunu, bunun, kendilerinin savunduğu gibi 'nefret söyleminin' doğru olmadığını ispat ettiğini söyledi.