BAŞBAKAN Recep Tayyip Erdoğan, ülkeyi yönetmeyi bırakmış Fenerbahçe’yi yönetmeye soyunmuş.
İnternet sitelerinde yayınlanan son ses kaydı, bunun net ve açık göstergesi.
Oğlu Bilal Erdoğan ile konuşuyor:
Belli ki Aziz Yıldırım’ın, “Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Şenes Erzik, Mehmet Ali Aydınlar ve Göksel Gümüşdağ ile gizli toplantıda neler konuştu?” şeklindeki açıklaması fena halde canını sıkmış.
‘Şenes Erzik neler konuştuğumuzu söylemez’ diyor.
Mehmet Ali Aydınlar’ın da konuşmayacağından emin.
Ama Göksel Gümüşdağ konusunda belli ki tereddütleri var.
Fakaaaat, ortada bir gerçek var ki, bu dörtlü buluşmuş ve Fenerbahçe ile ilgili bir dizi kararlar almış...
Peki alınan kararlar ne?
Büyük ihtimalle kongrede Aziz Yıldırım’ı alaşağı etmek.
Çünkü Tayyip Bey ile oğlu Bilal arasında geçen konuşmadan bu anlaşılıyor.
UEFA Başkanı Platini ile aralarında geçen konuşmaları anlatıyor ve Bilal’e talimatlar yağdırıyor.
Diyor ki;
“Fenerbahçe 2 yıl men cezası aldı.
Mehmet Ali Aydınlar’ın bunu işlemesi lazım.
Ben, Şenes Erzik’e de bunu açıkça söyledim”
Ardından oğluna soruyor;
“Not alıyor musun sen...”
Mehmet Ali Aydınlar’ın neler söylemesi gerektiğini tek tek anlatıyor.
Bu arada Aziz Yıldırım’a verdikçe veriştiriyor.
Kongre öncesi açıkladığı alışveriş merkezi, banka ve yat limanı konularında ağzına geleni saydırıyor.
Yat limanını da, alışveriş merkezini de yapamayacağını, borçları yüzünden Fenerbank’ı da kuramayacağını anlatıyor.
Bilal’e, “Bunları Mehmet Aydınlar’a söyle iyi işlesin” diyor.
Dışişleri Bakanı Ahmet Da-vutoğlu’nun damadı Ahmet Özokur’un da Aziz Yıldırım’ın listesinde olduğunu duyunca şaşırıyor, öfkeleniyor.
Ağzına geleni söylüyor.
Ahmet Özokur’un ne karaktersizliği kalıyor, ne namussuzluğu.
Suçu, Aziz Yıldırım’ın listesine girmek...
Hem vallahi hem billahi ben Ahmet Özokur’un yerinde olsam, hem Başbakan’ı hem de oğlunu dava ederim.
Ama o eder mi bilmem.
Başbakan Fenerbahçe ile ilgili söylemlerine devam ediyor;
“Bu şike yasasını bize Aziz Yıldırım’ın kendisi getirdi. Kendi ayaklarına sıktı...”
Eğri oturup doğru konuşalım.
Şike yasasını gündeme getiren Aziz Yıldırım, kalkıp da şike mi yapacak Allah aşkına?
Türkiye’nin koskoca Başbakanı, Aziz Yıldırım’ı alaşağı etmek için oğlu Bilal ile toplam 14 dakika 40 saniyelik telefon konuşması yapmış.
İşi gücü bırakmış, Aziz Yıldırım’a kafaya takmış... Hem de fena halde takmış...
Şimdi buradan, namuslu, karakterli bir insan olduğuna canı gönülden inandığım Mehmet Ali Aydınlar’a sesleniyorum...
Senelerdir UEFA’da görev yapan, Şenes Erzik’e sesleniyorum...
Başbakan’ın tereddütle baktığı Göksel Gümüşdağ’a bile sesleniyorum.
Artık bu tapeden sonra “Biz konuşmadık, bir araya gelmedik” diyemezsiniz.
Derseniz koskoca Başbakan’ı yalanlamış olursunuz.
Birazcık vicdan sahibiyseniz, biriniz çıkıp da o gün yapılan dörtlü toplantıda neler konuşulduğunu anlatın.
Spor kamuoyu sizleri sever.
Bu sevginin nefrete dönüşmesine izin vermeyin.
Başkalarına kul köle olmak yerine, gelin konuşun ve dürüstlüğü, doğruluğu seçin.
Hem Türk sporunun üzerindeki sis perdesi kalksın hem de spor tarihine dürüst insan olarak adınızı altın harflerle yazdırın.
Yok Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’dan çekiniyorsanız, adınızı dürüst insan olarak Türk spor tarihine yazdırmak istemiyorsanız yapılacak bir şey yok.
Siz böyle devam edin gitsin.
Fenerbahçe Kulubü’nün de bu konuşmalara sessiz kalmaması lazım. Fenerbahçe taraftarının da bu konuşmaları dikkate alması gerekir. Demek ki büyüklüğü hiçbir zaman tartışılmayacak Fenerbahçe Kulubü, Tayyip’i o kadar ilgilendiriyor ki işini gücünü bırakmış Fenerbahçe kongresinde kendi istediği adamları, kulubü yönetmesi için çalışmalar içerisine sokmuş...
Aziz Yıldırım’ın Fenerbahçe için yaptıkları ortada. Kulübün daha da ileri gitmesi için, maddi imkanları çoğalsın diye banka ve marina işi için çaba göstermesi bile Başbakan’ı rahatsız ediyor... Pendik’teki altyapı tesisleri için Tayyip oğluna talimat verip bu imar müsadelerinin tekrar incelenmesini söylüyor... Bu da yetmezmiş gibi, 25 milyon taraftarı olan bir camianın başkanlık koltuğunda oturan Aziz Yıldırım’a randevu vermediğini marifetmiş gibi oğluna anlatıyor...
Tek kelime ile yazıklar olsun...