Her­han­gi bir ko­nu­yu tar­tış­ma­dan ön­ce, kul­la­nı­la­cak kav­ram­la­rı ve kav­ram­la­rı an­la­tan söz­cük­le­ri ta­nım­la­mak ge­re­kir. Ta­nım­lar üze­rin­de mu­ta­ba­ka­ta va­rıl­ma­dan ya­pı­la­cak tar­tış­ma bey­hu­de­dir. Ta­nım­lar üze­rin­de mu­ta­bık kal­ma ha­li, sa­de­ce o tar­tış­ma­yı sağ­lık­lı sür­dür­mek için­dir. Yok­sa tar­tış­ma­ya ka­tı­lan­lar, baş­ka bir or­tam­da ay­nı ke­li­me­yi es­ki­den bil­dik­le­ri an­lam­da kul­lan­ma­ya de­vam ede­bi­lir. İşe ah­lak­la baş­la­ya­lım.

AH­LAK NE­DİR

Bir top­lu­mu mey­da­na ge­ti­ren bi­rey­le­rin, ken­di çı­kar­la­rı­nı aza­mi­leş­tir­me­ye ça­lı­şır­ken, top­lu­mun çı­kar­la­rı­na ha­lel ge­ti­re­cek dav­ra­nış­ta bu­lun­ma­la­rı­nı ya­sak­la­yan “ku­ral­lar man­zu­me­si­ne­” ah­lak de­nir. Dik­kat edi­lir­se bu ta­nım­da, ka­dın ve­ya er­keğin ev­li­lik dı­şı cin­sel iliş­ki­le­riy­le il­gi­li bir ya­sak­la­ma iba­re­si yok­tur. Ama bel­li şart­lar al­tın­da bu ka­bil iliş­ki­ler de ah­la­ki ya­sak­lar kap­sa­mı­na gi­rer.

KO­LEK­TİF AH­LAK­SIZ­LIK NE­DİR?

Ko­lek­tif, “ta­kım ha­lin­de­”, “or­tak­la­şa­”, “bir­bi­ri­ne yar­dım ede­re­k” de­mek­tir. Bu du­rum­da “ko­lek­tif ah­lak­sız­lı­k” kav­ra­mı, ilk ba­kış­ta çe­liş­ki­li hat­ta man­tık­sız du­ra­bi­lir. Ha­yır, de­ğil­dir. “O­yun Ku­ra­mı­” (Ga­me The­ory) her oyun­da mut­la­ka ve sa­de­ce iki “o­yun­cu/ta­ra­f” var­dır der. Eğer bir ül­ke­de ko­lek­tif ah­lak­sız­lık (rüş­vet, ka­yır­ma, ha­vuz­la­ma v.s.) var­sa, ora­da mut­la­ka bi­ri “bi­z” di­ğe­ri “on­la­r” olan iki ta­raf bu­lu­nur.

İS­TEM­Lİ VE İS­TEM­SİZ KO­LEK­TİF AH­LAK­SIZ­LIK­LAR

Eğer bir top­lum et­nik, si­ya­si ve di­ni ter­cih­le­re gö­re “bi­z” ve “on­la­r” di­ye ay­rış­mış­sa, or­ta­ya “bi­z”­in çı­ka­rı­nı, “on­la­r”­ın aley­hi­ne kol­la­yan “is­tem­li ko­lek­tif ah­lak­sız­lık­la­r” çı­kar. Bu hal­de vic­dan azap duy­maz. Çün­kü “ah­lak­sız­lık ko­lek­tif şir­ke­ti­” or­tak­la­rı su­ça da or­tak­tır. Bu tip ah­lak­sız­lık­la mü­ca­de­le zor­dur. An­cak esas baş edi­le­mez olan “ko­lek­tif ah­lak­sız­lı­k” her bir bi­re­yin “is­tem­si­z” ola­rak ah­lak­sız­lık yap­ma­sı­dır.

BAŞ­KA­SI YA­PIP KA­ZANÇ­LI ÇI­KA­CA­ĞI­NA, AH­LAK­SIZ­LI­ĞI BEN YA­PA­RIM

İs­tem­siz ko­lek­tif ah­lak­sız dav­ra­nı­şı­nın ge­rek­çe­si şu­dur: Na­sıl ol­sa baş­ka­la­rı ku­ral çiğ­ne­yip kâr­lı çı­ka­cak. İyi­si mi ön­ce ben ah­lak­sız­lık ya­pıp, kâr­lı çı­ka­yım. Bu­nu, ki­şi­le­rin imar ve tra­fik­te­ki “ben­cil” dav­ra­nış­la­rın­da gö­rü­yo­ruz. Kâr­lı çık­mak için ku­ral çiğ­ne­yip, so­nun­da za­rar­lı çık­ma­ya “kay­bet-kay­be­t” kö­şe­si­ne sü­rük­len­mek de­ni­yor. Çün­kü her bi­rey hem kâr­lı çı­kan “bi­rin­ci oyun­cu­” hem de za­rar­lı çı­kan top­lu­mun bir üye­si, ya­ni “i­kin­ci oyun­cu­” dur. Be­ton or­ma­nı ara­sın­da tra­fik­te sı­kı­şıp kal­mak ken­di ese­ri­miz­dir. Bu­na kı­sır dön­gü de de­nir.

SON SÖZ: Uy­gun­suz or­ta­ma uy­gun dav­ra­nış, uy­gun­suz­luk­tur.