Nobel Barış Ödülü, Pakistan’ın yürekli kızı Malala Yusufzay’a verildi. Kız çocuklarının eğitim alması için mücadele eden 17 yaşındaki aktivist Malala, iki sene önce okuldan dönerken Taliban tarafından suratından vurulmuş, ölümden kılpayı kurtulmuştu. Nobel Barış Ödülü’nü kazanan tarihteki en genç insan oldu.

*

(Ömrünü kız çocuklarının eğitim almasına adayan yürekli kadınımız Profesör Türkan Saylan, 36 bin kız çocuğunun hayatına dokundu, okumalarını, meslek sahibi olmalarını sağladı. Gözlerini yumduğunda 29 bin üniversite öğrencisine burs veriyordu. 28 kız yurdu yaptırdı. 56 okul yaptırdı. Atatürk ilkelerini ve devrimlerini korumak amacıyla kurulan Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’nin başkanıydı. Kardelen projesiyle, Baba Beni Okula Gönder kampanyasıyla toplumsal bilinci arttırdı. Polis tarafından evi basıldı. Yedi saat boyunca didik didik arandı. Baba beni okula gönder diyeceğine, baba beni tarikata gönder deseydi, bırak evinin basılmasını, YÖK başkanı bile olurdu! Kemoterapi görüyordu. 19 Mayıs sabahı gazeteleri açtık, manşetlerdeydi, vefat etmişti. Sen dur dur diren, tam 19 Mayıs’a denk getir, hakikaten mübarek kadındı. Miting gibi tören yapıldı. Sadece AKP hükümeti katılmadı. Kızlarımızın eğitimine ömrünü veren “kadın”ın cenazesine “kadın milli eğitim bakanı” bile katılmadı. İstanbul valisi Muammer Güler’di, o da katılmadı. Çiçek bile göndermediler. Başsağlığı bile yayınlamadılar. Toprağa verildiği gün, yandaş medyanın gazeteleri “lezbiyen, terörist, fahişe, dinsiz, Ergenekoncu, misyoner, Amerikan ajanı, komünist” diye yazdı. Zincirlikuyu’da defnedildi, kabristandaki belediye işçisi Halil Düldül hergün mezarını sulayıp, hergün başucunda dua ediyordu, çünkü, kızı üniversitede okuyordu, Türkan Saylan’ın bursu sayesinde okuyordu.
O narin güzel kadının zihnimize kazınan son hatırası... Ruhumuza açılan çiçekli penceresinden gülümseyerek el sallamasıydı.)

*

Ve geçenlerde, asrın liderimiz Nobel’e haddini bildirdi, “Nobel ödülleri objektif kararlarla mı veriliyor, asla” dedi.

*

Haklıydı.

*

Normalde... Malala’nın evi basılmalıydı. Dinsiz ve fahişe olduğu yazılmalıydı. Kız çocukları okuldan alınmalı, hepsinin kafasına 5 yaşındayken türban takılmalı, 15 yaşındayken imam nikahıyla babası yaşındaki herifin koynuna sokulmalı, en az üç doğurtturulmalıydı. Pakistan’daki bütün okullar imam hatipe çevrilmeli, Talibanlar öğretmen yapılmalı, yurtların tapusu Pakistan cumhurbaşkanının oğlunun üzerine geçirilmeliydi. Ama bu haysiyetsiz Nobel, gitti barış ödülü verdi.