Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik eleştirilerle başlayan yazıda, Türkiye'nin Kürt hedeflerini bombalamasının, Orta Doğu'da kaosu artırdığı yorumu yapılıyor. Makalede, Erdoğan'ın anayasayı değiştirerek daha fazla güç toplamaya çalışmasının, Türkiye'nin Batı'daki müttefiklerini de rahatsız ettiği belirtiliyor."ERDOĞAN, IŞİD TEHLİKESİNİN FARKINA ÇOK GEÇ VARDI"
IŞİD'e karşı kurulan uluslararası koalisyonun, Türkiye'deki hava üslerini kullanmasına izin verilmemesini ve Suriye'ye savaşmaya gidenlerin geçişlerine hoşgörülü davranılmasını eleştiren yazı, Erdoğan'ın 32 kişinin katledildiği Suruç saldırısından sonra IŞİD'i bombaladığını ve hava üslerini ABD'ye açtığını, bir çok kişinin artık Erdoğan'ın teklikenin farkına varmış olmasını umduğunu ele alıyor.
"ERDOĞANİ, PKK'YI İNTİKAM ALMAYA SÜRÜKLEDİ"
Türkiye'nin bu zamana kadar IŞİD'ten çok PKK hedeflerini vurmasına dikkat çekilirken, bu operasyonların sadece bölgedeki savaşın kasvetini artırdığı yorumu yapılıyor. Dergide, Suruç saldırısında hükümetin parmağı olduğunu düşünen PKK'nın, iki yıldır süren ateşkesi bozduğu ve intikam almak için asker ve polisleri öldürdüğü görüşü yer alıyor. Erdoğan'ın da bu durumda çok dikkatsiz davrandığı ve Milliyeçiler ile Kürtleri birbirine düşürerek, kalıcı çözüm şansını tehlikeye attığı, aynı zamanda IŞİD'e karşı yürütülmesi gereken savaşı zayıflattığı eleştirisi yapılıyor.
"ÖNCELİK IŞİD'İ YENMEK DEĞİL"
Economist, ABD öncülüğündeki koalisyonun hava saldırılarıyla IŞİD'in şu ana kadar tamamen geri çekilmiş olması gerektiğine; ancak bazı çatlaklar da olsa örgütün hala varlığını sürdürdüğüne dikkat çekiyor ve bunun nedenini "Asında hiçbir ülkenin önceliği IŞİD'i yenmek değil" diye açıklıyor. Makalede, ABD'nin önceliğinin Orta Doğu'daki askeri yükümlülüğü azaltmak olduğu savunulurken, Suudi Arabistan ve Körfez monarşileri için de İran'ın büyük bir tehdit olduğu, İran'ın ana misyonunun Suriye'deki Esad yönetimine destek vermek olduğu belirtiliyor.
"IŞİD'SİZ BÖLGEDENSE KÜRTSÜZ BÖLGE"
Türkiye'nin bölgedeki en güçlü orduya sahip olduğuna dikkat çekilirken, önceliğin ilk olarak Erdoğan'ın kişisel hedefi olan Easd'dan kurtulmak, sonrasında da Kürtlerin kazanımlarını çoğaltmasına engel olmak olduğu görüşü savunuluyor. Dergi Türkiye'nin ABD ile Suriye sınırları içinde kurmak üzere uzlaştığı güvenlikli bölgenin de görünüşe göre, "IŞİD'siz bölgedense Kürtsüz bölge" olarak tasarlandığı yorumunu yapıyor.
"SEÇİMDEN SONRA KÜRTLERE KARŞI OLMAYA BAŞLADI"
Dergi, pek çok kişinin Erdoğan'ın krizi ülke içinde kendi siyasi avantajı için kullandığından şüphe duyduğunu aktarırken, AKP'nin 2002 yılında göreve geldiğinde Erdoğan'ın bir reformist olduğu ve Kürtlerle anlaşma yoluna gittiği hatırlatması yapılıytor. Haziran ayındaki seçimlerde HDP'nin aldığı oylar nedeniyle AKP'nin parlamentoda çoğunluğu kazanamamasının ardından, Erdoğan'ın da Kürt karşıtı ataklarının arttığı ifade ediliyor.
"ERDOĞAN, AŞIRI DERECEDE KENDİNİ BEĞENMİŞ"
Erdoğan'ın hedefinin PKK'yı vurarak, olası bir erken seçimde HDP'nin oylarını AKP'ye kaydırmayı ve anayasa değişikliği için gerekli çoğunluğu kazanmayı amaçladığı belirtiliyor. Erdoğan'ı "aşırı derecede kendini beğenmiş" olarak niteleyen dergi, Cumhurbaşkanı'nın bu gururu nedeniyle Türkiye'yi de Orta Doğu'daki ateşe atabileceği yorumunu yapıyor.
Economist, "AKP, cumhurbaşkanının entrikacılığını dikkate almayarak merkezdeki bir partiyle koalisyon kurmalı ve Kürtlerle barış müzakerelerine devam etmeli. PKK da yeniden ateşkes ilan etmeli." şeklinde öneride bulunarak bitirdiği yazısı, "Eğer Türkler ve Kürtler silahlarını birbirleri yerine IŞİD'e doğrulturlarsa, bu Türkiye, Orta Doğu ve dünya için daha iyi olur" ifadesiyle son buluyor.
