Yükseköğretim Kurulu (YÖK), fen ve edebiyat fakültesi öğrencilerinin öğretmen olabilmelerinin önünü açan pedagojik formasyon kontenjanlarına sınırlama getirmiş, pedagojik formasyon programı açma yeterliliğine sahip üniversitelere tahsis edilen toplam kontenjanın 15 bin olduğunu duyurmuştu.
YÖK bu karara yönelik şu açıklamada bulunmuştu:
"Konu alanı uzmanlarıyla yapılan çalışmalar sonucu, başta eğitim fakülteleri olmak üzere istihdam sıkıntısı çekilen bazı programların kontenjanlarında tedrici olarak bir azaltmaya gidilmesi ve ikinci öğretim programlarının da tamamen kapatılması konusunda bir mutabakat oluşmuştur."
YÖK'ün pedagojik formasyon eğitimini 15 bin kontenjan ile sınırlandırması Fen-edebiyat fakültesi öğrencilerinin tepkisine neden olmuştu.
FORMASYON KONTENJANLARINI ÜNİVERSİTELER BELİRLEYECEK
YÖK, formasyon verilecek öğrenci sayısını belirleme yetkisini üniversitelere bıraktığını, bu kararı, üniversitelerden ve öğrencilerden gelen talepler doğrultusunda aldığını açıkladı.
YÖK'ten konuyla ilgili üniversitelere gönderilen yazıya göre; pedagojik formasyon sertifikası verilecek öğrenci sayısını üniversitelerin senatoları belirleyecek.Üniversite gerekli koşulları sağlarsa kontenjanın üstünde öğrenci alabilecek. Eğitim kalitesini ve niteliğini ise YÖK belirleyecek.
YÖK'ün pedagojik formasyon kararını üniversitelere bırakmasını Doğu Akdeniz Üniversitesi Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri Eğitimi Bölümü (BÖTE) öğretim üyesi Prof. Dr. Yaşar Özden'e sorduk. Özden, kontenjan açısından patlama olacağına dikkat çekerek şunları söyledi:
"BU YÖNTEMLE NİTELİKLİ ÖĞRETMEN YETİŞTİRMEK MÜMKÜN DEĞİL"
" Prof. Dr. Ali Baykal'ın da dediği gibi "Her Türk ‘öğretmen’ doğar!" Bu karar sonrası artık parayı veren bu belgeyi alır ve 'Öğretmen' olduğunu zanneder gider. MEB'in önünde atanamayanlar kuyruğunda beklemeye başlar. Bu yolla yetişen öğretmenlerin yetiştirdiği öğretmenlerin yetiştireceği yeni nesiller konusunda yorum bile yapmayacağım. Bu tür öğretmen yetiştirme bir dönem sayısal ihtiyacı gidermek için kullanıldı şimdi sorun sayı değil nitelik. Bu yöntemle ne yazık ki nitelikli öğretmen yetiştirmek mümkün değil. Kararı alanlara hayırlı uğurlu olması dileklerimle."
