Gediz Üniversitesi Zorla Evlendirme Konferansı’nda çarpıcı bir tablo gözler önüne serildi: Ülkemizde 3 evlilikten biri çocuk evliliği, 181 bin 36 çocuk gelinimiz var. Bir yılda 20 bine yakın aile 16 yaşından küçük kızlarını evlendirebilmek için dava açtı. 15-19 yaş arası genç kızlarda birinci sıradaki ölüm nedeni, hamilelik ve doğum...



Gediz Üniversitesi Hukuk Fakültesi ile Gediz Üniversitesi Kadın ve Aile Araştırmaları Merkezi (GenDes) “Zorla Evlendirme” konulu konferans düzenledi. Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden Prof. Dr. Meltem Çiçeklioğlu, Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi’nden Yrd. Doç. Dr. Oğuzhan Kavaklı, Yaşar Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden Prof. Dr. Mustafa Ruhan Erdem, İzmir Barosu Kadın Hakları Merkezi Yönetim Kurulu Üyesi Avukat Nuriye Kadan, Gediz Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden Doç. Dr. Sibel Safi ve Gediz Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi’nden Araştırma Görevlisi Esin Zengin Taş konuşmacı olarak katıldı.

Açılışı Gediz Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Işılay Saygın ve Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Oğuz Atalay gerçekleştirdi. Eski Devlet Bakanı Saygın, 20 yılı aşkın süren siyaset yaşamı boyunca mücadele ettiği konulardan birinin de erken yaşta ve zorla evlilik olduğunu açıkladı. Saygın, kızların çocuk yaşta evliliğe zorlanmasının önüne eğitimle geçilebileceğine dikkat çekti, “Toplumda bu yönde yeterli farkındalık ve bilinç oluşturulması için daha çok mücadele etmeliyiz. Hepimize büyük sorumluluklar düşüyor. Bu konferansı düzenlememizin amacı da bu” dedi.

"BU BİR İNSANLIK AYIBI"


Zorla evliliklerin hukuki ve toplumsal yönüyle masaya yatırıldığı konferansta çarpıcı sonuçlar paylaşıldı. İzmir Barosu Kadın Hakları Merkezi Yönetim Kurulu Üyesi Avukat Nuriye Kadan, çocuk hakları ihlallerinde ilk sırayı çocuk evliliklerinin aldığını belirtti. Kadan, Türkiye Nüfus ve Sağlık Araştırması sonuçlarına göre her 3 evlikten birinin çocuk evliliği olduğunu dile getirdi, şunları söyledi:

“Ülkemizde ne yazık ki 181 bin 36 çocuk gelin bulunuyor. Bu evlilikler imam nikahına dayalı olduğundan sayının çok daha fazla olduğunu düşünüyoruz. 2012 yılında 20 bine yakın aile 16 yaşından küçük kızlarını evlendirebilmek için dava açmış.

Milli Eğitim Bakanlığı verilerine göre erken evlilik ve nişanlılık nedeniyle eğitime devam edemeyenlerin yüzde 97.4’ü kız öğrenciler. 15-19 yaş arası genç kızlarda birinci sırada ölüm nedeni, hamilelik ve doğumun yol açtığı sorunlar. Kızlarımızı oyun çağındayken anne olmaya zorlayan bu acı durum, ataerkil ve geleneksel toplum yapısı yüzünden normalleştirip meşrulaştırıyor. 18 yaş altında evlenenlerin yarısının okuma-yazma bilmediği, yüzde 31.7’sinin de okuma-yazma bilmesine rağmen hiç okula gitmediği gerçeği de eğitimsizliğin etkisini gözler önüne seriyor.”

"SUÇ OLARAK TANIMLANMALI"


Prof. Dr. Mustafa Ruhan Erdem, zorla evliliğin ağır bir insan hakkı ihlali olduğunu vurguladı. Prof. Dr. Erdem, ülkemizde bir suç tipi olarak tanımlanmadığına, mutlaka cezalandırılması gerektiğine işaret etti, şu bilgileri verdi: “Evliliğin ve eş seçiminin özgür iradeye dayanması, uluslararası hukukla güvence altına alınmış. 2011’de ilk imzalayanın ülkemiz olduğu 'Kadına Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi, bir yetişkini ya da çocuğu evliliğe zorlayan kasıtlı davranışların suç sayılması için gerekli yasal düzenlemelerin yapılmasını şart koşuyor. Cebir ve tehditle evliliğe zorlama ya da evliliğin sürmesine zorlama cezasız bırakılmamalı.”

Gediz Üniversitesi Kadın ve Aile Araştırmaları Merkezi Müdürü Doç. Dr. Sibel Safi de zorla evliliğin birçok Avrupa ülkesinde suç olduğunu kaydetti, “Batı Avrupa’da göçle gelenlerde sıkça görülen bu ağır insan hakkı ihlalini engellemek amacıyla sorumlulara yasal yaptırımlar uygulanıyor. İngiltere’de 2 yıl hapis cezası var” diye konuştu.