Murat AYDIN- Eğitim bir ülkenin geleceği için olmazsa olmazlarındandır. Eğitimde fırsat eşitliği son derece önemlidir. Son yazımda, eğitim sistemindeki aksaklıklara rağmen güzel gelişmelerinde olduğunu yazmıştım. Bu yazı ile ilgili değişik noktalardan değişik yorumlar aldım.

Emekli bir öğretmenimiz, eğitimde fırsat eşitliğinin önemine değinmiş. Özel eğitim kurumlarının kendine has programları ve yaptıkları yatırımlarla eğitimde küçümsenemeyecek atılımlar yaptığını görüyoruz. İşte bu yatırımlar ile devlet okulları arasındaki fark dikkat çekiyor.

Şimdi TEOG sınavı var. İki hafta sonra yaklaşık 1 milyon 500 bin öğrenci liselere girebilmek için yapılan Orta Öğretim Geçiş Sınavı (TEOG) un ilk basamağında yarışacak. Türkiye’de dershaneler kapatıldı. Dershane niteliğindeki eğitim kurumlarının çoğu temel lise olarak yoluna devam ediyor. İlk defa bu yıl öğrenciler resmiyette dershane yok (!) iken sınava girecekler. Bu sınavdaki başarı oldukça önemli. Bir öğrencinin ilk sınavda aldığı puan sonrakileri hem değer açısından, hemde psikolojik açıdan etkileyecek.

EZBERCİ SİSTEMDEN VAZGEÇİLMELİ

Bu çocuklar aynı soruların sorulduğu merkezi sınavlar yerine, kendilerini başka alanlarda da gösterebileceği bir sınava tabi tutulsalar eğitim açısından daha başarılı sonuçlara imza atılabilir. Her öğrenci, bu tarz ezberci sınavlarda kendine özgü yeteneklerini gösteremeyecektir. Ve o yetenekler keşfedilemez ise kaybolup gidecektir.

Üniversiteye hazırlık dershaneleri kapatıldı ama yine buna ihtiyaç var. Bunu devlette iyi biliyor ki okullarda kurslar açıldı. Çocuklar eksiklerini tamamlamak için hafta sonu kurslardan yararlanıyor. Ekonomisi iyi olan aileler ise çocuklarına özel öğretmen tutup ders aldırıyor.

BEYİN GÖÇÜ ENGELLENMEZ

Bu kadar stresli bir ortamda öğrenciler şimdi birbirleriyle yarışarak girecekleri liseleri belirleyecek. Fırsat eşitliğinin sağlandığı noktada sınavların yapılması kadar doğal birşey yoktur. Bir seçim yapmak için bilgiye beceriye bakmak zorundasınız. Ama ezberci sistemden vazgeçip, gençlerin niteliklerine göre de seçim yapıp, onları geleceğe hazırlamak çok önemli. En büyük eksiklerimizden biri mucitleri keşfetmek. Biz keşfedemediğimiz ve elimizde tutamadığımız için zeki gençlerimizi Avrupa ve Amerika anında götürüyor. Sonra biz beyin göçünü önlemek için uğraşıyoruz. Genç beyinleri tespit eden ABD üniversiteleri onları anında kapıyor kendilerine hizmet ettiriyor.

Son yıllarda liselerinde başarılı olan bir çok gencimiz yurtdışına gitti. Çünkü biz bu çocuklara kendilerini geliştirecek imkanlar sunamıyoruz. Onların projelerini benimseyip üretim yaptıramıyoruz. Daha önce de birçok kez söylediğim ve üzerine basarak dikkat çekmeye çalıştığım zeki çocukları ne zaman Türkiye için üretken hale getireceğiz?