Cantinery’nin ‘tadı’ kaçtı
Zorlu Center’daki Cantinery’de yaşanan ortaklık krizi derinleşti. Krizi çözmek için araya giren ‘hatırı sayılır’ kişiler de soruna çözüm bulamadı.
Zorlu Center’ın popüler restoranlarından Cantinery’de açılış öncesi başlayan ‘ortaklık’ krizi tam gaz sürüyor. Adı Bebek ile özdeşleşen Lucca’nın sahibi Cem Mirap ve ortağı Önder Öztarhan arasındaki anlaşmazlığı araya giren ‘hatırı sayılır’ kişiler de çözemedi.
Daha önce magazin basınına yansıyan ortaklık kriziyle ilgili detaylar ise şöyle... Her şey bundan birkaç yıl önce başladı. Lucca’nın yaratıcısı Cem Mihrap, Zorlu Center’da yeni bir restoran açmak için kolları sıvadı. Lucca’nın müdavimlerinden Vepa Grup Yönetim Kurulu Başkanı Önder Öztarhan’a yeni restoran için ortaklık teklif etti. İki yatırımcıya da yakın bir kaynak aralarındaki ilk ortaklık konuşmasını şu sözlerle aktarıyor: “Önder Öztarhan, Cem Mirap’a ‘İşi bilen sensin. Paraya pula da ihtiyacın yok. Neden ben’ diye sordu. Cem’in cevabı ise ‘Sonuçta bu bir risk ve ben riski paylaşmak istiyorum. Senin perakende deneyimin bir zincir kurmamıza katkı sağlar’ oldu. İkili anlaşıp, el sıkıştı.”
İKİ CENTİLMEN HAREKET
Cantinery için yüzde 50-50 sermaye ile ikili ortak oldu. Restoran açılmadan aylar önce Öztarhan, Mirap’a centilmence bir öneri götürmüş. “İşin başında duracak ve yönetecek olan sensin. Bir ortak çalışıp diğeri çalışmayınca hep sıkıntı olur. Gel biz, ortaklık protokolümüze bir madde daha ekleyelim ve sermaye yüzde 50-50 iken, senin hissen yüzde 60 benimki de yüzde 40 olsun” demiş.
Cem Mirap da aynı centilmenlikle “O zaman ben de buradan profesyonel emeklerimin karşılığı olan maaşı almayayım” diyerek karşılık vermiş.
AÇILMADAN AYRILIK KARARI
Fakat karşılıklı güzel jestlerle başlayan ortaklık, açılışa birkaç gün kala Mirap’ın tek başına devam etmek istemesiyle karmaşık bir hâl almış. Mirap, ortağına yalnız devam etmek istediğini iletmiş ancak Öztarhan ayrılmak istemediğini söylemiş.
Önder Öztarhan’ın bir süredir, ilgi duyduğu yeme-içme sektörüne girmek istediği biliniyordu. Perakendenin yanına ekleyebileceği anlamlı bir iş kolu olarak görüyordu ve ilk proje için heyecanlıydı. Zorlu Center’da iyi bir yer bulmak için de çok uğraşmıştı.
Cem Mirap’ın yalnız devam etmek istemesinin nedeni ise, restoran konseptinin değişmiş olmasıydı. Başlangıçta market gibi taze gıdaların perakende de satılacağı ve hatta bunların üretileceği bir restoran konsepti düşünülmüştü. Fakat nihayetinde bugünkü ‘şehirli gastronomik kantin’ konsepti ortaya çıktı. Bu da Mirap’ın tek başına zaten 10 yıldır yaptığı bir iş olunca ortaklıktan vazgeçmek istedi.
‘ESKİMO PROTOKOLÜ’NE RET
Söylenen o ki, Mirap’ın ortaklıktan ayrılması için teklif ettiği bedeli yetersiz bulan Öztarhan, “Söylediğin bedelin iki katını teklif ediyorum, sen ayrıl” diyerek rest çekmiş. Mirap da bu öneriyi kabul etmemiş.
Öztarhan’ın yakın çevresine “Eskimolar kendi aralarında bir ortaklığı bozacaklarsa biri fiyatı söyler diğeri de alıyorum veya satıyorum der. Böylece hakkaniyetli bir ayrılık gerçekleşmiş olur. Bana söylediğinin iki katını teklif ettim ama kendisi satmaya razı olmadı” demiş.
İkilinin arasındaki anlaşmazlığı çözmek için araya hatırı sayılır büyükler ve duayenler girmiş fakat bir sonuç alınamamış.
HAYALET ORTAK
CANTINERY açılmadan ve açıldıktan sonra yürütülen tanıtım faaliyetlerinin tamamında Cem Mirap ve Lucca ekibinin ismi geçerken, Önder Öztarhan’dan hiç söz edilmedi. İnternet sitesi de dahil hiçbir yerde ismi geçmiyor olması da şu anda iş dünyasının dar koridorlarında fısıltıyla konuşuluyor. Öztarhan’ın hayalet ortak durumuna düşürülmesine, iletişim danışmanları da karşı çıkmış. Gizlilik hep şüphe uyandırır, doğrudur.
Melek yatırımcı da olan Öztarhan’ın, başka yatırımlar için iştahının kaçmadığı da kulağımıza gelen bilgiler arasında.
Zorlu’nun en iyilerinden
Öte yandan Cantinery, ortaklık krizine rağmen Zorlu Center’da en iyi performans gösteren restoranlardan biri. Bir yılı geride bırakan restoranın pek çok müdavimi var.
Cem Mirap, yakın çevresine ortağıyla kişisel olarak anlaşamadıklarını, fakat restoranın profesyonelce yönetildiğini anlatıyormuş. Ortaklık krizinin, mekanın yönetimine yansıtılmamış olması da büyük bir başarı.