Foto: Cihan


Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Denizli'nin Honaz İlçesi çevreyolu ve tünel tanıtım toplantısında gazetecilerin sorularını cevaplandırdı.

Seçim öncesi siyasi partilerin seçim beyannameleri ve seçim vaatlerinin bir önemi ve ciddiyeti olması gerektiğini ifade eden Bakan Zeybekci, "CHP'nin seçim vaatlerinin özellikle ekonomi vaatleri ile ilgili bölümlerini ben inceliyorum, inceledim, baktım ilk gördüğümde biraz şaşırdığım biraz da böyle 'hadi canım' diye gülümsediğimiz bir tespitte vardı. Bildiğiniz gibi 7 Haziran seçimlerinde CHP'nin çiftçiye mazot 1,5 lira diye bir açıklaması vardı. O gün Haziran itibari ile 1 Haziran itibari ile baktığımız zaman ortalaması mazotun 4,10 kuruştu. bugün 3,90 yaklaşık olarak yüzde 4-5 civarında bir ucuzlama var, indirim var mazot fiyatlarında ama CHP'nin çiftçiye vereceği ziraata vereceği mazot fiyatı bir buçuk liradan 1,80 kuruşa çıktı. Bu yüzde 20 zamlandı. Burada aklımıza gelen şu, ikisinden birisi yanlış ya 7 Haziran'daki yanlıştı ya da şimdiki yanlış." dedi.

CHP'nin vaatlerinin tek bir açıklamasının samimiyetsizlik olduğunu öne süren Ekonomi Bakanı, "Yani insanları ciddiye almamak insanları bu anlamda insanların seçim döneminde zayıf olduğu alanlarla ilgili onların o zafiyetlerinin suistimali vardır, sömürülmesi vardır burada. Biz bugün AK Parti hükümetleri olarak Tarım Bakanlığımız ile sadece Tarım Bakanlığımız da değil yani, Ekonomi Bakanlığı ile tarımsal ürünlere vermiş olduğumuz ihracat destekleri gibi rakamları hiçbir zaman gündeme almıyoruz. Mazotu verdiğimiz destekleri eğer sadece mazota yansıtmış olsaydık mazotu 4 defa bedavaya veriyor olacaktık. O anlamda ben bu dönemde insanlarımız adına siyaset adına CHP'nin seçim beyannamesinin ekonomik bölümünü, diğer bölümlerini yorumlamak istemiyorum ama ekonomi bölümünü maalesef siyaset adına şanssızlık olarak görüyorum." diye konuştu.

"YIL SONUNDA İHRACATIMIZDA YÜZDE 6-7 ORANINDA DÜŞME ÖNGÖRÜYORUZ"

İhracatta düşmeyi olabildiğince minimize etmeye çalıştıklarını belirten Zeybekci, "İthalatımızdaki düşmeyi de olabildiğince maksimize etmek gibi bir hedefimiz var. Bunun sonuçlarını alıyoruz şu anda. Eylül ayı itibari ile ithalatın ihracatı karşılama oranı bavul ticareti ile birlikte serbest bölgelerdeki net ihracatımız hariç yüzde 75'i geçti. Onlar da üzerine eklendiği zaman yüzde 85'e yakın bir noktaya doğru geliyoruz ve hizmet ihracatımızı ve gelirlerimizi de üzerine eklediğimiz zaman dış ticarette tarihi bir zirveye yani dengeye bire bir dengeye doğru gidiyoruz. Bu Türkiye açısından son derece önemli bir rakam olacaktır. Diğer taraftan arkadaşlar yaklaşık olarak 21-22 aydan beri Türkiye Ekonomi Bakanlığı görevini sürdürüyorum. Öngörülerimiz anlamında mütevazi olmayacağız hep isabetli öngörülerimiz oldu. Yıl sonu itibari ile ihracatımızda yüzde 6-7 oranında geçtiğimiz seneye göre bir düşme öngörüyoruz. İthalatımızda ise yüzde 16-17'ler civarında bir düşme öngörüyoruz. Bu dış ticaret dengemiz ve cari açığımız anlamında son derece başarılı bir önlemdir. Başarılı bir sonuçtur, diye düşünüyoruz." ifadelerini kullandı.

"LİRANIN DOLAR KARŞISINDAKİ DEĞER KAYBINA DOKUNMAMAK, MÜDAHALE ETMEMEK LAZIM"

Türk Lirası'nın dolar karşısında değer kaybetmesine dokunulmaması gerektiğini belirten Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, sözlerine şöyle devam etti: "2014 yılı Ocak ayından itibaren devamlı söylediğimiz o. 28 Ocak'taki manipülasyon yani dış kaynaklı da olabileceğini düşündüğümüz manipülasyon bir kaynaktan Türkiye'nin Merkez Bankası'nın döviz satışına 2 milyar dolarlık talep gelmesi sebebi ile manipülasyon olabilir diye onun için söylüyoruz. O günden bugüne kadar söylediğimiz şuydu TL'nin dolar karşısındaki değer kaybı ile ilgili dokunmamak lazım müdahale etmemek lazım çünkü Türkiye'nin ekonomik yapısını, Türkiye'nin rakamlarına baktığımız zaman , Türkiye'nin kısa vadeli borçlarına toplam borçlarına baktığımız zaman bu mükellefiyetlerini karşılayabilme kabiliyetlerine baktığımız zaman Türkiye'nin endişe edilecek hiçbir şeyi yoktur. Bunu söyledik onun için dokunmamak lazım, müdahale etmemek lazım o günlerde ilk söylediğim sözdü. 7 Haziran seçimlerinden önce de söyledik şimdi de tekraren söylüyorum TL'nin dolar karşısındaki değer kaybı ile de ilgili dünyada yüzde 22 yani dolar karşısında dünyanın önde gelen dolar endeksli paraları yüzde 22 değer kaybetti, Türk lirası da yüzde 30'a yakın değer kaybetti. Arada oluşan bu yüzde 8'lik fark, marj bu dönemde ortadan kalkacaktır."

Türkiye'nin kur anlamında bir problem yaşayacak gerekçesinin olmadığını öne süren Zeybekci şunları kaydetti: "Ekonomik yapısal anlamda böyle bir hastalığı ortaya çıkaracak böyle bir ateşi yükseltecek bir hastalığı yok Türkiye'nin. onun için bu önümüzdeki hafta, bu haftadan sonra gelen hafta yani yaklaşık 10 Ekimler gibi bu rahatlamanın o aradaki marjın kalkığını TL'nin değer anlamında beklenen seviyeye doğru geleceğini, inşallah 1 Kasım'dan sonra da dolar endeksini oluşturan para birimlerinin dolar karşısındaki kaybından da pozitif anlamda ayrışarak TL'nin farklı bir noktaya geleceğini şimdiden sizlerle paylaşmak istiyorum." (CİHAN)