Erdoğan SÜZER/Sözcü

ABD Merkez Bankası’nın (FED) yeni açıkladığı kararın Türkiye’yi yüksek faiz ile yüksek döviz arasında karar vermeye zorladığı bildirildi. Önümüzdeki seçimlerden sonra Türkiye ya faizleri artıracak ya da dövizin daha da yükselmesine izin verecek. Her iki durum da ekonomide büyük tahribatlara yol açacak.

ADIM ADIM YAKLAŞIYOR

FED’in kararını değerlendiren “Tünelin Sonu Kriz” kitabının yazarı ekonomist Bartu Soral, kitaptaki kehanetlerine adım adım yaklaşıldığını söyledi. FED’in önümüzdeki haziran ayından itibaren faiz artışlarına başlayacağını ifade eden Soral, faizlerin yükselmesiyle birlikte Türkiye’nin ihtiyacı olan yabancı kaynağın hem pahalanacağını hem de azalacağını belirtti. Soral, Türkiye’nin toplam dış finansman açığının 220 milyar dolar, özel sektörün döviz açığının da 182,5 milyar dolar olduğuna işaret ederken, Türkiye’nin 40 katırla 40 satır arasına sıkıştığını söyledi.

Ekonomist Bartu Soral “Bundan sonraki dönemde ya dışarıdan döviz gelmeye devam etsin diye faiz arttıracağız veya faizlere dokunmayacağız ama bu sefer de doların fiyatı artacak. Her ikisi de bizim için kötü” şeklinde konuştu.

ARJANTİN’DEN SONRA EN KIRILGAN ÜLKEYİZ

IMF’nin araştırmasına göre Türkiye’nin gelişmekte olan ülkeler arasında Arjantin’den sonra şirketleri en borçlu ve en kırılgan olan ülke olduğuna dikkat çeken Bartu Soral “Borçlanma faizleri yüzde 25 artsa, örneğin yüzde 10’dan yüzde 12.5’e çıksa, kırılgan firmaların sayısı yüzde 50 artıyor. Eğer ilk senaryoyu uygular ve doların fiyatı artmasın diye faizleri arttırırsak, zaten kırılgan yapıda olan özel sektörün durumu iyice zorlaşacak, iflaslar başlayacak” diye konuştu.

DOLAR YÜKSELİRSE İFLASLAR BAŞLAR

Bartu Soral Türkiye’nin “faiz artırmayalım, doların fiyatı biraz daha yükselsin demesi durumunda yaşanacakları ise şöyle aktardı: “ Türkiye, gelişmekte olan ülkeler içinde döviz açığı en yüksek özel sektöre sahip ülkelerin başında geliyor. Eğer dövizin yükselmesine izin verirsek bu sefer de şirketlerin kambiyo zararı artacak, brüt kârı eriyecek. Bu da yine şirket iflaslarına neden olabilecek. Çünkü IMF’ye göre, yüzde 30’luk bir döviz artışı şirketlerin brüt kârının yüzde 25’ini yok ediyor. Türkiye bu yönden de en riskli ülke durumunda.”