Türk Sanayicileri ve İş Adamları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Cansen Başaran-Symes, Ekonomi Bakanlığı’nın Çin ile ilgili oluşturduğu Eylem Planı’na yönelik kapsamlı çalışmalarını takdirle karşıladıklarını belirterek, “TÜSİAD olarak biz de buna önerilerimizle katkı sağladık. Bununla birlikte, Çin’e özel bir ülke stratejisi geliştirilmesinin iş dünyası olarak çok önemli olduğuna inanıyor, bu strateji geliştirilirken Çin’in önceliklerinin özellikle dikkate alınması gerektiğini düşünüyoruz’’ dedi.

TÜSİAD ve Koç Üniversitesi - Ekonomik Araştırma Forumu işbirliğinde düzenlenen “Çin’i Anlamak & Çin ile İş Yapmak” konferansının üçüncüsü yapıldı. Toplantının açılış konuşmasını yapan TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Cansen Başaran-Symes, Türkiye ve Çin arasındaki işbirliğinin daha üst seviyeye ulaşmasının ikili ticaret ve yatırım ilişkilerinin ivme kazanması açısından Vize Kolaylaştırma Anlaşması’nda sürecin hızlanmasını TÜSİAD olarak çok önemsediklerini ifade etti.

-“DERİNLİKLİ BİR ŞEKİLDE DEĞERLENDİRMEYİ AMAÇLIYORUZ’’-

Çin’in, TÜSİAD’ın son 10 yıldır öncelik verdiği ülkeler arasında yer aldığına vurgu yapan Symes şunları söyledi:

“Biz de bu konferans ile “Bir Kuşak & Bir Yol” projesine yönelik Türk iş dünyasında bir farkındalık yaratmayı, bu önemli projenin Türk-Çin ekonomik ilişkileri üzerine etkilerini derinlikli bir şekilde değerlendirmeyi amaçlıyoruz. Aynı zamanda yavaşlayan Çin ekonomisinin ‘yeni normal’ olarak adlandırılan sürdürülebilir ve nitelikli ekonomik büyüme modeline ışık tutmak ve bunun küresel ekonomiye yansımalarını değerlendirmek arzusundayız. Etkinliğin Çin’de yaşanan önemli gelişmeleri daha iyi anlamak ve Çin ile iş yapmak konusunda mevcut koşulları değerlendirmek açısından da önemli bir fırsat yaratacağına inanıyoruz. Bugün artık dünyanın en büyük ikinci ekonomisi ve en büyük ihracatçısı olan, 1.5 milyara yakın ve giderek zenginleşen nüfusu ile Çin, TÜSİAD’ın özellikle son 10 yıldır öncelik verdiği ülkeler arasındadır."

Symes önümüzdeki Şubat ayında Çin’e bir ziyaret gerçekleştireceklerini belirterek şunları kaydetti:

“Çin’deki varlığımızla, Asya-Pasifik bölgesindeki ekonomik ve siyasi gelişmeleri yakından takip etmekte, Çin iş dünyasını Türkiye’deki iş ortamı hakkında bilgilendirmekte, Çinli muadil kuruluşlarla birlikte ortak faaliyetler gerçekleştirmekteyiz. Buna ek olarak, giderek gelişen Çin bağlantılı faaliyetlerimizi desteklemek amacıyla bu yıl başkanlığını Sayın Korhan Kurdoğlu’nun yürüttüğü ‘TÜSİAD Çin Network’u kurduk. Bu kapsamda, TÜSİAD Yönetim Kurulu’nun da öncülüğünde, önümüzdeki yıl Şubat ayında bir Çin ziyareti planlamaktayız. Ziyaretin temel amacı, Çinli muadil kuruluşlarımızla, hükümet temsilcileriyle ve iş dünyası ile ikili ilişkilerimizi güçlendirmek amacıyla görüşmeler yapmak ve 2016’da Çin’de düzenlenecek olan G20/B20 zirvesi öncesinde temaslarda bulunmaktır."

-“İPEK YOLU GÜZERGÂHINDAKİ TÜRKİYE İÇİN DE BÜYÜK ÖNEM TAŞIYOR’’-

Symes, konuşmasının devamında şunları söyledi:

“TÜSİAD olarak, Çin’deki bu reform sürecini yakından takip ediyor, özel sektörün güçlenmesine, yabancı yatırımların pek çok sektörde ülkeye girişine izin veren ve daha liberal bir piyasa ekonomisinin oluşmasına yönelik yaşanan bu gelişmeleri memnuniyetle takip ediyoruz.  Diğer yandan, Çin hükümetinin 2015 yılında uygulamaya koyduğu Bir Kuşak Bir Yol projesi, küresel arenada oyunun kurallarını değiştirecek, ekonomik ve politik anlamda büyük önem taşıyan bir girişim. Bu projeyi hayata geçirmek için oluşturulan ve Türkiye ile birlikte toplam 57 ülkenin kurucu üyesi olduğu Asya Altyapı Yatırım Bankası, projenin vizyonunun ve öneminin somut göstergesidir. Hem Çin ekonomisini canlandıracak hem de küresel piyasaları birbirine yaklaştıracak bu dev proje, İpek yolu güzergâhındaki Türkiye için de büyük önem taşıyor.

-"DIŞ TİCARET AÇIĞI TEMEL SORUN"-

Projenin ülkeler arasındaki ulaşım ağını yaygınlaştırmak, ulaşım maliyetlerini azaltmak ve engelleri ortadan kaldırmak, gümrük konularında koordinasyonu arttırmak gibi hedefleri düşünüldüğünde, ülkemizin ticaret ve yatırım ortamına büyük fayda sağlayacağı şüphesizdir.

Türkiye ile Çin arasındaki ekonomik ilişkilere baktığımızda,  2014 yılında 28 milyar dolarlık ticaret hacmiyle, Çin’in ülkemizin en önemli 3. ticaret ortağı olduğunu görmekteyiz. Buna karşın, Türkiye aleyhine gelişen dış ticaret açığı Çin ile olan ilişkilerde temel sorunu teşkil etmektedir. Bu sorunu ortadan kaldırmak için, Çinli firmaların ülkemizde enerji, altyapı, turizm, finans, ICT gibi sektörlerde yatırım yapmalarının, dengesizliği her iki taraf açısından yarar getirecek şekilde düzeltilebileceğine inanmaktayız. Türk ve Çinli şirketler arasında kurulacak ortaklıkların da bu gelişime ivme kazandıracağına inanıyoruz.  Bu anlamda devlet başkanları düzeyinde üst düzey temasların da olumlu sonuçlarını görüyor ve memnuniyetle karşılıyoruz. Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan’ın Temmuz ayında Çin ziyareti vesilesiyle Çin Cumhurbaşkanı Sayın XiJinping (ŞiCinpin) ile bir araya gelmesi neticesinde, ekonomik- ticari işbirliği ve yatırımların karşılıklı teşvikine ilişkin önemli anlaşmalara imza atılmıştır. Sayın XiJinping bu ziyaret vesilesi ile düzenlenen Türk-Çin İş Forumu’nda bir konuşma yaparak Türkiye ile stratejik işbirliğine verdiği önemi göstermiştir.

Kasım ayında Antalya’da gerçekleşen G20 Zirvesi’nde de cumhurbaşkanları düzeyinde bir temas gerçekleşmiş, Türkiye ve Çin arasında 7 alanda işbirliği anlaşması imzalanmıştır. TÜSİAD olarak bu gelişmeleri büyük memnuniyetle karşılıyor, 2016 yılında da Çin ev sahipliğinde gerçekleşecek olan G20/B20 Zirvesi’nin iki ülke arasındaki işbirliği alanlarının geliştirilmesi anlamında önemli bir fırsat sunacağını düşünüyoruz. B20’yi başından beri takip eden ve katkı veren bir kurum olarak, biz de, 2016’da Çin’de gerçekleşecek zirveye katılarak iki ülke arasındaki özel sektörün daha da yakınlaşmasına destek vermeyi arzu ediyoruz.

-“İMZALANAN PROTOKOL SEVİNDİRİCİ’’-

Çin, gıda ve tarım alanında da önemli fırsatlar sunmaktadır. Türkiye’nin Çin ile tarım ürünleri ticaretini artırması ve karşılıklı yapılacak yatırımlar Türkiye’nin Çin’e yönelik ticaret açığını azaltmasına önemli katkı sağlayacaktır. Öte yandan, Kasım ayındaki G20 Zirvesi’nde Türkiye'den Çin'e ihraç edilecek süt ürünleri konusunda imzalanan protokol bu konuda sevindirici bir gelişmedir; Türkiye ve Çin arasında görüşülmekte olan Gıda Güvenliği Anlaşması’na oldukça önemi bir ivme kazandırmıştır. Ancak et ürünleri gibi çeşitli gıda ürünlerinin Çin’e ihracatının önündeki hala var olan engeller göz önünde bulundurulduğunda, bu sürecinin hız kazanmasının çok önemli olduğunu düşünüyoruz."

Öte yandan Symes, Türkiye’de Çin’e yönelik kurulabilecek olası bir Teknoloji/Sanayi Parkı girişimin ikili yatırım ilişkilerine büyük katkı sağlayacağını düşündüklerini, bu alandaki çalışmalara destek vermeye hazır olduklarını ifade etti.