Merkel'in Dolmabahçe Sarayı'ndaki görüşmede Başbakan Davutoğlu’na "Atatürk’ün hayatının son dönemini geçirdiği ve yaşamını yitirdiği Dolmabahçe Sarayı burası mı?" diye sorduğu öğrenildi.

Almanya Başbakanı Angele Merkel, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Ahmet Davutoğlu ile görüşmelerde bulunmak için saat 12.00 sıralarında Atatürk Havalimanı'na geldi.

FOTO:Cihan


Merkel direk olarak Beşiktaş'a geçti. Almanya Başbaşkanı, Davutoğlu ile  görüşmek için saat 13:00 sıralarında Dolmabahçe'deki Başbakanlık Ofisi'ne geldi.

Dolmabahçe’deki Başbakanlık Çalışma Ofisi’nde gerçekleşen görüşme basına kapalı olarak gerçekleşti.

ATATÜRK SORUSU

Görüşme için içeri girildiğinde Alman Başbakanı Merkel'in Başbakan Davutoğlu’na "Atatürk’ün hayatının son dönemini geçirdiği ve yaşamını yitirdiği Dolmabahçe Sarayı burası mı?" diye sorduğu öğrenildi.

Başbakan Ahmet Davutoğlu ise Atatürk’ün yaşamını yitirdiği saray kısmının yan bina  olduğunu, içinde bulundukları kısmın o dönem hizmetliler tarafından kullanıldığını anlattı. Davutoğu'nun "Halkın hizmetinde olduklarını göstermek için burayı özellikle başbakanlık ofisi olarak seçtiklerini" anlattığı bildirildi.

FOTO:DHA


Yaklaşık bir saat 15 dakika süren ofisteki görüşmenin ardından Davutoğlu ve Merkel, ofisin bahçesinde ve sahil bölümünde gezinti yaptı. Başbakan Davutoğlu, Alman mevkidaşına İstanbul ve tarihi yarımadayı anlattı. Bu sırada Boğazdan geçen Şehir Hatları vapurları, Davutoğlu ve Merkel'i siren çalarak selamladı.



Merkel, Ermeni dosyası ile geliyor!

Merkel, Ermeni dosyası ile geliyor!


 

İkili daha sonra ortak basın toplantısı düzenledi. Burada konuşan Davutoğlu "Almanya’nın şanşölyesi Merkel’i ülkemizde ağırlamaktan büyük memnuniyet duydum. Türkiye ve Almanya tarihi dostluğa sahip iki ülkedir ve şimdiden her soruna bu perspektiften bakmaktadır. İki ülke arasında hem siyasi hem de ticari ilişki vardır. Bu toplantının gelecek Ocak ayında Berlin’de yapılmasını bildirmekten büyük memnuniyet duyuyorum. Bu toplantı için savunma, içişleri ve ekonomik bakanlıklarıyla stratejik çalışmalarla bir çerçeve oluşturmak önemli olacaktır. Küresel ve bölgesel sorunları da kapsamlı şekilde görüştük. Suriye sorununa değindik. Suriye’de son beş yıldaki gelişmelerle ilgili her ikimiz de üzüntümüzü dile getirdik. Suriye’deki son gelişmeleri kapsamlı şekilde ele aldık. Bütün ülkeleri duyarlı davranma konusunda çağrı yapmayı konuştu. Yasa dışı göç bugün hiçbir ülkenin tek başına çözebileceği bir konu değildir. Bu küresel bir sorundur ve bütün ülkelerin işbirliği yapması şarttır.
Bugün 2 milyondan fazla Suriyeliye Türkiye ev sahipliği yapıyor, 7,5 milyar dolardan fazla maliyetin altına girdi. Sayın Angela Merkel bu konuda gözü açık davrandı ve son derece insani bir tavır sergiledi. Şunu memnuniyetle ifade edeyim, Türkiye Almanya arasında ortak bir çalışma grubu 15 Ekim’de toplandı. Bir sonraki Berlin’de gerçekleşecek. Önemli olan iki çözüm bulmaktır." dedi.

KÖLN BELEDİYE BAŞKANINA GEÇMİŞ OLSUN DİLEĞİ

Ankara'daki terör olaylarına değinen Davutoğlu "100 arkadaşımızı Ankara’da kaybettik, son iki gün içinde de PKK saldırıları nedeniyle 6 şehidimiz oldu.
Dün bıçaklanarak yaralanan Köln belediye başkanına geçmiş olsun dileklerimi ilettim. Türkiye ile Avrupa Birliği arasında göçmenler konusunda büyük görüşmeler yapıldı. Sayın Merkel ile de birlikte bir eylem planı konusunda attığımız adımları takdir ediyorum. Biz Türkiye olarak insan kaçakçılığına karşı birlikte çalışmaya hazırız." diye konuştu.

SURİYELİ SIĞINMACILAR HAKKINDA

Davutoğlu Suriyeli sığınmacılar hakkında ise "Bu çerçevede Türkiye olarak 4 konuya önem veriyorduk. Göçün külfet paylaşımı konusunda adil bir yaklaşımın olması. Külfet ikinci dereceden önemli. Türkiye bu konuda yalnız bırakılmıştır. Sayın Merkel ile yaptığımız ikili görüşmelerde girilen yeni dönemden memnunuz.
On yıllardır süren vize konusundaki görüşmelerin nihayete ermesidir. Geri kabul anlaşması göçü yasal olarak çözer." dedi.

VİZELER HAKKINDA

Başbakan Ahmet Davutoğlu vize muafiyeti konusunda ise "2017 için planlanan Schengen konusunu 2016 içinde tamamlayabilmek için ciddi bir çaba sarf ediyoruz. Umut ediyoruz 2016 Temmuz ile birlikte hem geri kabul anlaşması hem de Schengen anlaşması devreye girer. 3. boyutu ise bu krizden biz Türkiye –AB ilişkilerine yeni bir vizyon üretilebilir miyiz? Beklentimiz ahde vefa ilişkisi doğrultusunda AB sürecine yeni bir soluk gelmesidir." dedi.

ERMENİ TEHCİRİ HAKKINDA

Angela Merkel'in 'Türkiye kozu' olarak medyaya sızan Sözde Ermeni soykırımı hakkında ise Davutoğlu "Bir hususu daha vurgulamak isterim. Son AİHM kararı göz önüne alınarak, 1915 olaylarında her türlü tarih komisyonuna destek verme konusunda her zaman atılması gereken bir adım olarak değerlendirilmiştir.
Merkel’e hoş geldiniz diyorum ve uzun ziyaret için beklendiğimiz dile getirmek istiyorum" dedi.

MERKEL KONUŞMASINA ANKARA İÇİN BAŞSAĞLIĞI İLE BAŞLADI

Almanya Başbakanı Angela Merkel ise "Ankara’daki patlama sonrasında hayatını kaybedenler için baş sağlığı dilemek istiyorum, geride kalanlara da baş sağlığı diliyorum. Bu konuda Türkiye’nin yanında olduğumuzu söyledik. Milyonlarca mültecinin günü geldiğinde evlerine dönmesini isterim. Elbette hiç kimse savaş neticesiyle evden kaçmayı istemez. İlkesel olarak doğru yolda olduğumuzu söyleyebilirim. Sayın başbakanın da dediği gibi 4 konuda Almanya’nın da destek vereceğini söylemek isterim. Vize konusu da dahil. Tabi ki bu süreci her şeyden önce ilerletmek istiyoruz. Vize konusunda bazı talepler var. Bunun için karşılıklı olarak çalışma gerekir.
Elbette bizim taleplerimiz var. İkinci husus olarak külfetin paylaşılması var. Şu ana kadar Türkiye’nin çok fazla yardım almadığını biliyoruz. Türkiye bu konuda belirli bir sorumluluğu üstlenmiştir ve mülteciler konusunda baskı görmüştür. Yasa dışı konusunda yapılacak bazı hususlar var. Yasal göçü nasıl hızlandırabiliriz, AB’ye yasal göçü nasıl yapacağız bu konuda çalışmalar var. AB ile Türkiye arasındaki ilişkiler tabi ki sürdürülecek." dedi.

Merkel sözlerini şöyle sürdürdü:

"AB üyeliği konusunda ucu açık bir husus. Almanya olarak 17 no’lu faslı açmak isteriz. Türkiye eskiden katılıyordu toplantılara. Ama artık aile fotoğrafında değil. Aday ülkelerin yeniden çalışmalara nasıl dahil edebileceğini yeniden düşünmemiz gerekiyor.
Şu anda çok kontrolsüz bir kriz söz konusu, çok fazla insan akını var. Bunun dışında New York’ta da konuştuğumuz gibi iki ülke arasında stratejik işbirliği de olacaktır. Bakanlıkların dahil olduğu bir çalışma heyeti olacaktır. Ortak çıkarlarımız var. Almanya her şeyden önce istikrarlı bir Türkiye’nin oluşmasını istiyor. İstikrarsızlık istemiyoruz. Seçimlerden sonra Kürtlerle yeniden barışma konusunun gündeme gelmesini istiyoruz. Ermenistan konusuna değindiğiniz sayın başbakan bu konuda da çalışmalarımızı devam ettireceğiz."