Özlem GÜRSES / İSTANBUL

Sizi Türkiye’nin ilk akrotim kadın pilotu ile tanıştırmak isterim: Binbaşı Esra Özatay. 21 yıldır Türk Hava Kuvvetleri’nde. Jet pilotu. Evli. İki oğlu var. Her sabah oğullarını öpüp koklayıp Konya Jet Üssü’ne uçağını uçurmaya geliyor. Binbaşı Esra Özatay hikayesini ilk kez SÖZCÜ’ye anlattı.

- Nereden bulaştı bu virüs size, havacılık aşkınız nasıl başladı?
Ben lise son sınıfa geçerken Hava Harp Okulu’na ilk kez kız öğrencileri de almaya başlamışlardı. 1992 yılı, İstanbul’da okuyordum o dönemde. Bunu öğrenir öğrenmez karar verdim Hava Harp Okulu’na girmeye.



SAVAŞ JETLERİ ONA EMANET
Bin­ba­şı Es­ra Öza­tay, 21 yıl ön­ce Ha­va Kuv­vet­le­ri­’ne ka­tıl­dı. Hep F5 sa­vaş uçak­la­rıy­la uç­tu. 2 se­ne ön­ce de gö­rev yap­tı­ğı fi­lo­ya atan­dı... Es­ra Bin­ba­şı, “Her gün da­ha iyi­si­ni yap­mak için ça­lı­şı­yo­rum” di­yor.

FARKLI DAVRANMAK GİBİ BİR ŞANS YOK

- Zor muydu sizin için eğitim hayatı? Onca erkeğin arasında, o kadar erkek egemen bir ortamda kadın olarak bulunmak...
İçine girdiğiniz ortamın bir amacı, hedefi, gereği var. O yüzden çok fazla cinsiyetiniz ön plana çıkmıyordu. Limitlerimiz genellikle aynıydı, zaten ayrı davranmak gibi bir şansınız olmaz. Zor muydu? Herkes için ne kadar zorsa o kadar zordu, yani kadın olmanın getirdiği ekstra bir şey çok fazla yoktu.
- Size nasıl davranıyorlardı? Yani özel bir zarafetle, incinmesin, kırılmasın diye mi yoksa böyle kanka-bacı gibi mi?
Her iki şekilde de olan vardı. Siz taşıdığınız vücudun çok fazla farkında olmuyorsunuz ama ilk başta size kız gibi, evdeki kız kardeşi, annesi gibi yaklaşan da oluyor. Ama sizi tanıyıp beraber birçok şeyi yaptıktan sonra artık çok farkına bile varmıyorlar!
- Kaç yıl bitti Hava Kuvvetleri’nde?
21 yıl önce katıldım Hava Kuvvetleri’ne.
- Kaç yaşında olduğunuzu sorsam?
38 diyelim! Evliyim, iki çocuğum var.

İKİ SENEDİR GÖKYÜZÜNDE TARİH YAZIYOR

- Kim bakıyor onlara?
Büyüdüler artık, biri 9, diğeri ise 7 yaşında. Ben baktım 3 yaşına kadar her ikisine de. Şimdi okula gidiyorlar.
- Türk Yıldızları içinde, yani bu takımda uçan ilk kadın sizsiniz...
Evet, Türk Yıldızları’ndaki ilk kadın benim. Ben filoya atanalı 2 sene oldu. Ama muharip F5’lerle de görevlere uçuyordum.
- Bu işin sizi en çok heyecanlandıran, en çok zevk veren tarafı nedir peki?
Nasıl tanımlayayım bilemiyorum... Uçuş kısmı zaten o tarif edilemez bir şey! Yakın kol uçmak, diğer uçaklarla beraber aynı şeyleri yapmak. Uçtuğunuz uçağı kullanmak bile ayrı bir keyif. Büyük resme baktığınızda da temsil ettiğiniz şey çok önemli ve de
çok kıymetli. Verdiğiniz cesaret, verdiğiniz güven duygusu çok önemli. Çok şanslıyız hem sevdiğimiz işi yapıyoruz, hem de bu işi yaparken birçok insana örnek oluyoruz... Bir şeyler anlatmaya çalışıyoruz.

HER KAZADA MORALİMİZ BOZULUYOR

- Canınızı sıkan, sizi endişelendiren tarafı var mı peki yaptığınız işin?
Her kaza olduğunda, her bilinmez bir şey yaşadığımızda, işler yolunda gitmediğinde gerçekten çok demoralize oluyoruz ama yine de durup düşündüğünüz zaman; daha iyi olacak diyerek motive ediyoruz kendimizi... İyinin üst sınırı yoktur zaten... Daha iyi olmak için daha fazla çaba gösteriyoruz.
- Şans getirdiğine inandığınız bir uğurunuz, duanız filan var mı uçmadan önce?
Sadece sabahları oğullarımı bir öpüp koklamak bana yeteri kadar güç veriyor.

MESAİ AĞIRLAŞINCA ZORLUK BAŞLIYOR

- İki tane küçük çocuğunuz var. Peki onların hiç ağlayıp “anne gitme, uçma” filan dedikleri oluyor mu?
Yok, çok fazla olmuyor. Bir ara sadece mesai ağırlaştığı zaman onları biraz hırpalıyorum... “Aman geç yatmayın, sabah servisi kaçırmayın” diye komutlar veriyorum. O zamanlar arada bir “keşke asker olmasaydın anne!” dedikleri oluyor...
- Bu filodaki tek kadınsınız... Peki kendinizi bir asker gibi mi, bir kadın gibi mi, bir kadın asker gibi mi hissediyorsunuz?
Bu iş artık bizim yaşam tarzımız oldu. Uçmak, pilotluk, askerlik bizim yaşam tarzımız... Askeriz, ne diyeyim!



Üsteğmen Esen, Türk Yıldızları ekibinde iç kanatta uçuyor.

Güven olmazsa gösteri olmaz


- Üsteğmen Gökhan Esen... Siz ekibin en gencisiniz değil mi?
Evet, 31 yaşındayım.
- Niye Türk Yıldızları’nda uçmak istediniz?
Kim uçmak istemez ki bu ekiple? Hava Kuvvetleri Komutanlığı’nın vitrini burası. İnsanların bu kuruma gösterdiği saygı ve sevgi tarif edilemez. Her gün, her gösteride burada nefes almak, bunun parçası olmak büyük gurur.
- İndirdiniz uçağı yere, açtınız kanopiyi, binlerce kişi size bakıyor.. Kah ağlıyorlar, kah alkışlıyorlar. Nasıl bir duygu o?
İşte asıl mutluluk o!..
Kanopi kapandığında uçuş başladığında farklı bir boyuttasınız, kanopi açıldığında insanlarla olduğunuzda diyorsunuz ki “biz az önce ne yaptık!” Çok çok güzel bir his, her şeye değer!
- Bu ekipte hiç kıskançlık, rekabet olmaz mı?
Olamaz çünkü biz bir takımız, bir legodan bir parçayı çıkaramazsınız. Hepimiz birbirimize muhtacız burada, güzel olan da bu! Herkesin birbirine sonuna kadar güvenmesi...Bu uçuşun yapılabilmesi için en büyük faktör güven!

Uçmanın keyfini halka gösteriyoruz

- Yüzbaşı Onur Adalı... Türk Yıldızları’nda 6 numara olarak solo uçuyorsunuz. Ne demek o?
Kesişimler, dönüşler, ehliyet seviyesi biraz daha yüksek hareketleri yapan uçak solo. Timde önce iç kanat olarak başlayıp, ana pakette görev yaptıktan sonra solo, solo lider ve tim lideri olabiliyorsunuz.
- 34 yaşındaymışsınız. Peki bu yaşta solo uçmak başarı mıdır?
Normal bir durum aslında. Benim Harp Okulu’na giriş amacım Türk Yıldızları’nda uçmaktı zaten. O konuda çok şanslıyım ben ilk başvurduğum sene buraya katılabildim.
- Niye böyle bir amacınız vardı?
Zaten uçmak ve jet uçakları benim gözümde inanılmaz bir şeydi. Bunu halka gösterebilen tek yer burası aslında. Ben bu gösterileri izleyip etkilenen biriyim. Şimdi de yüzbinlerce insanın, çocuğun ve de gencin bundan etkilendiğini görmek beni çok mutlu ediyor.



Yüzbaşı Balcı, Özlem Gürses’in sorularını yanıtladı.

Bu ekipte olmak çocukluk hayalimdi


- Yüzbaşı Ali Balcı... Siz sol iç kanat uçuyorsunuz değil mi? Memnun musunuz asker olmaktan?
Evet. Çocukluk hayalimdi. Pilot olmak istiyordum hep. Sakaryalı’yım. Ekibe en yeni katılan benim. Geçen sene eylül ayında atamam yapıldı. İlk gösterimi 18 Mart’ta Çanakkale’de yaptım.
- Hayal ettiğiniz gibi miymiş pilotluk?
Çok daha iyiymiş! Bir kere çok zor bir iş yapıyoruz, çok heyecanlı bir iş yapıyoruz. Ve de yaptığımız işten dolayı bizi izleyen insanların gözleri doluyor. Bu en gurur verici tarafı.
- Başçavuş Celal Erdemir, son sorum da size... Siz Basın Halkla İlişkiler sorumlususunuz Türk Yıldızları’nın. Akrotim yılda kaç gösteri yapıyor?
Yılda ortalama 20-25 gösteri yapıyoruz.
- Bu işin en zor tarafı nedir peki?
Aşağıda filoyu beklemek! Sağ salim yere inmelerini beklemek...

BİTTİ