Ama ne Hükümet’ten ne de Erdoğan’dan ses yok. Gündem sadece seçimler ve başkanlık!..

BAKANLIK EMRİNE VERİLEN SAVAŞ GEMİLERİ

Ege Denizi’nde yer alan adalar ve adacıklar hep gündemde.
Böyle olunca da bir kaya parçasının dahi ne denli önemli olduğunu bilen Atatürk ve kurmaylarının bir olayını anlatalım:
1936 yılında dönemin İçişleri Bakanı Şükrü Kaya, Lozan Antlaşması’nı ve Ege haritasını incelerken binlerce küçük adacığın sahipsiz olduğunu ve belli bir çizginin, sınırın bulunmadığını fark eder. Durumu hemen Atatürk’e bildirir. Bunun üzerine Fevzi Çakmak ile görüşülür ve küçük “adacıkların mülkiyeti” araştırılmaya başlanır. Adacıklarla ilgili kayıt olmadığı anlaşılınca, Fevzi Paşa’nın talimatıyla deniz kuvvetlerinden birkaç savaş gemisi, yelkenli, sandal vb. ile bir miktar asker İçişleri Bakanlığı emrine verilir. Bu arada “yüzlerce adacığa isim ve numara” verilir ve “çinko levhalar” hazırlanır. Sonrasında ise bir gece sabaha kadar adacıkların hepsi Türk topraklarına dahil edilir.
Atatürk’ün de dediği gibi; “Vatan toprağı kutsaldır ve kaderine terk edilemez”. Nitekim de edilmemiştir.

KITA SAHANLIĞI

Evet. Adacıkların çoğu sadece birer kaya parçasından ibaret. Fakat “kıta sahanlığı” diye bir olay var. Bilmem birilerine hatırlatabildik mi?
“Allah nasip eder, ömrüm vefa ederse Musul, Kerkük ve Adaları geri alacağım. Selanik dahil Batı Trakya’yı Türk Hudutları içine katacağım” Mustafa Kemal Atatürk / 1933