Saygı ÖZTÜRK / ANKARA

Bakanların ve çocuklarının adının karıştığı “17 Aralık” olarak bilinen rüşvet, yolsuzluk, kara para soruşturmasını yürütürken dosyalı elinden alınan, daha sonra açığa alınıp yargılanma izni verilen C. Savcısı Celal Kara, “Eğer, sinyal vermiş olsam, bu olaylar başıma gelmez, önemli görevlere de getirilirdim. Ancak sinyal vermediğim gibi bütün kapıları da kapatmıştım. Yaptığım işte en küçük bir hukuksuzluk yok” dedi.

Soruşturma nedeniyle açığa alınan Savcı Celal Kara, büyük haksızlık ve hukuksuzluklarla karşı karşıya olduğunu, hakkında soruşturma yapan müfettişin Adalet Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkanlığı’na getirildiğini kaydetti. Kara, SÖZCÜ’nün sorularını şöyle cevaplandırdı:

Duvara konuşuyorum

Bir yerde soruşturmanız, davanız olsa, hakimin tarafsızlığını şüpheye düşüren somut bulgu olsa, ‘hakime tarafsız değilsiniz’ denilip reddi hakim talebinde bulunabilirsiniz. Mahkeme, reddi hakim talebi konusunda karar vermeden yoluna devam edemez. Hakkımda soruşturma yürüten müfettiş, lehime olan belge ve bilgileri HSYK’dan gizledi. Bunu, HSYK’ya gönderdiğim dilekçelerde belirtmeme rağmen hiçbir vevap verilmedi. Sanki duvara konuşuyoruz. ‘Savunma yapmadığım’ öne sürülüyor. Tarafsızlığını dilekçelerimde belirttiğim müfettişe ifade vermem. Çünkü tarafsız deği, lehime olan belgeleri gizleyen müfettişe ifade verilmez. Bütün olayların tanığı katiptir. Katip, onların istediği gibi ifade vermediği için üç satır ifadesini alıp bıraktılar.

Çatır çatır suç işlenir
Baba-oğulun konuşmasını dinlemekle suçlanıyorum. Bugüne kadar yürütülen çete soruşturmalarında yüzlerce baba-oğul konuşması vardır. Konuşmamanın tapeleştirilebilmesi için taraflardan birisinin suç konuşmasının ortağı olmaması lazım. Baba-oğul rüşvet suçu işliyorsa dinlenir. Bakan Muammer Güler ile oğlu Barış arasında rüşvet konuşmaları var. Reza Zarrap ile eşi Ebru Gündeş arasında suçla ilgili konuşmalar var. Yaptığımız işlemler yasaya uygun. O zaman 550 milletvekili telefonları dinlenemez diye çete kursun çatır çatır suç işlesin. Günümüzde aile boyu çeteler var. Bunlar nasıl dinleniyor, nasıl mahkum ediliyorlar.

Operasyon aşamasında girilir
UYAP’a operasyonu niçin kaydetmediğim için suçlanıyorum. Oysa ben soruşturmasının ortasında dahil oldum. Olsam ne olacak? Bütün mahkemeler ne kadar teknik takipli dosyalar varsa, taraf ve suç dosyaları en sonunda UYAP’a girilir. Örneğin Rıza Zarrap’la ilgili ihbar var. Bunun suç işleyip işylemediğini takiplerle, dinlemelerle ancak öğrenebilirsiniz. Bakanın oğlu Barış Güler’in hangi suçları işlediği başından belli miydi? Değil. 13 aylık teknik, fiziki takiplerden sonra ancak operasyon aşamasına girildi. Operasyon yapılmadan önce bütün detayları giremezsiniz. Hangi suçların içinde olduğu uzun takipler sonucu, maddi deliller toplandıktan sonra belli olur.

Hiçbiri feda edilmezdi
Bakan çocuklarına dokunmazsaydım bunlar benim başıma gelmezdi. Gelmediği gibi bugün çok önemli görevlerde de olabilirdim. Benden beklenen sinyali verseydim yine olmazdı. Ama ben bütün kapıları kapattım.

Anıtlar Yüksek Kurulu dosyasında belediye başkanı yok ama kardeşi var. Suç ortağı belediye başkanına dokundurtmazlar. Orada bir tapede ‘seçimler için 10 milyon toplayın’ deniliyor. Toplanan paraların nereye gideceği tahmin edin.

Bakanların Yüce Divana gönderilmeyeceği başından beri belliydi. Çünkü böyle olaylarda kimse kimseyi feda edemez. Bir tanesi gönderilmiş olsa bunun devamı çorap söküğü gibi gelirdi. Çünkü gönderilen kişi, ‘günah keçisi ben miyim?’ der ve açıklamalarda bulunurdu.

Şimdi onlar serbest, ben yargılanacağım. Kendilden asla şüphem yok. Yargılanacağım diye endişeli de değilim. Sadece ülkedeki hukuksuzluklara sinirleniyorum.”