Emin Çölaşan’ın notu:
Sevgili okuyucularım, sizlerden her gün çok sayıda mesaj alıyorum. Hepsine tek tek yanıt vermem ne yazık ki mümkün olmuyor. Bunlardan bazılarını yazılarımda kullanıyorum, bazılarını ise pazartesi günleri burada yayınlıyorum.
Burada kullandığım mesajların bazılarında, gönderen okuyucularımın isimlerini ne olur ne olmaz diye vermiyorum. Başlarına iş açılmasın.
Ayrıca bu mesajları, harf ve cümle hataları dahil, üzerlerinde hiçbir oynama yapmadan sizlere iletiyorum.
Her pazartesi günü burada, gazetemizin internet sitesinde buluşmak umuduyla.

___________________________________

Vatan toprağından geri çekildik. Türbeyi Türkiye’ye getirdik, neden? Orası vatan toprağı değil miydi?
Ne zamandan beri kaçmak kahramanlık oldu?
Ey hükümet orayı koruyamıyorsan, Türkiye’yi nasıl koruyacaksın?
Sınırlarımızdan 30 kilometre ötedeki toprağımızı koruyamadık.
İngiltere’nin Falkland Adaları nedeniyle 1982’de Arjantin’le yaptığı savaşı anımsıyorum. Binlerce kilometre uzaktaki adasına sahip çıktı İngiltere, devlet olmak budur.
Sen 30 kilometre uzaktaki toprağına sahip çıkamadın. Vatan toprağına sahip çıkamayan bir iktidar neyle suçlanacaksa, bu iktidar da aynı şekilde suçlanacaktır.
Kaçmayı bile beceremiyorsun, bir vatan evladını şehit veriyorsun. Yüzünüze, gözünüze bulaştırıyorsun.
Yazıklar olsun...
Zeynep

___________________________________

Sayın Çölaşan;
Yıllardan beri çıkan yazılarınızı ve kitaplarınızı takip ediyorum. Yazmış olduğunuz köşe yazılarınız ve kitaplarınız ile toplumumuza ışık tuttuğunuz için yürekten teşekkür ediyorum. Kaleminize ve beyninize sağlık.

___________________________________

Sayın Çölaşan;
Milli Eğitim Bakanlığında 27 yılını bitirmiş bir öğretmenim, bunun son beş yılını idarecilik (müdür yardımcılığı) yaparak geçirdim. İdareciliğe bu hükümet döneminde sınava girerek başladım. Bu görevim süresince bütün öğretmenler, veliler özellikle öğrenciler tarafından sevilen sayılan bir kişilik sergiledim. Kısaca görevimi layıkıyla yapmak için çok çalıştım. Ancak bir kusurum vardı! Eğitim Bir Sen Sendikasına üye değildim. (Eğitim Sen üyesiyim ) AKP döneminde yapılan yasa – yönetmelik vb. gibi değişiklikler ile kendileri için oy potansiyeli olmayan benim gibi insanları haksız bir şekilde madur ettiler. İşin vahim tarafı bizlere idarecilikten el çektirme işini Eğitim Bir Sen sendikasının ilçe temsilcilerine yaptırdılar. Şöyleki: Eğitim Bir Sen ilçe temsilcisi bir öğretmen! kocaman bir ilçenin bütün okullarının müdür ve müdür yardımcılarının kimlerin olacağına karar veriyor, ( bunların tamamının Eğitim Bir Sen üyesi olmaları gerekiyor) yapılan listeler ilçe milli eğitim müdürlüğü kanalıyla il milli eğitim müdürlüğüne gönderiliyor, valilik onayı ile de yürürlüğe konuluyor. Valilik de görevlendirme atamalarını kendisinin yaptığını sanıyor.
Sayın Çölaşan; AKP hükümetinin yaptığı haksız, hukuksuz kul hakkı tanımayan uygulamalarını burada size anlatmaktan hicab duyarım. Sizler bizim bildiğimizin yüzlerce binlerce fazlasını biliyorsunuz.
Okullardaki bu kıyımın öğrenciler ve veliler tarafından duyurulması ise ancak sizlerin vasıtası ile gerçekleşir diye düşünüyorum.
Göstereceğiniz ilgiye şimdiden teşekkür ediyorum.

___________________________________

Merhabalar Emin bey ,

Ben almanyada yasayan bir vatansever türk üm. Bizler “ bir karis vatan topragi icin can verilir, Toprak verilmez” görüsüyle büyüdük.Anne-babamiz, ögretmenlerimiz, orduda komutanlarimiz bize bunu ögrettiler.

Ingiltere ana vatanindan 13 000 km.uzaktaki birkac taslik Falkland adasi icin donanma gönderip Arjantinle savasmisti. Bu bir ciddi devlet anlayisidir.

Bizimkiler manevi degeri de cok büyük olan vatan topragini bir gecede terk edip kactilar, utanmadan, simdi daha fazla Toprak elde ettik diyorlar. Buda her islerinde oldugu gibi cikarci bir tüccar anlayisidir. Türk olmakla gururlanirken utanir hale geldik.

Dostca selamlarimla

Aytac / Münih

___________________________________

“Başarılı bir ricat(Çekilme) zaferi ardından, kaleme engel olamadım
Değerli büyüğüm.

Saygı ve selamlar. Sağlık dileklerimle...

HABERİN OLSUN!
Aslını söyle ki, kimsin bilelim,
Mezar taşında bir künyeniz olsun!
Yiğit mi, hain mi karar verelim,
Yatacak yerin yok haberin olsun!
*
Hep körlerle yattın, hep şaşı kalktın,
Dünya malı için halkı aldattın,
Ülkemin varını, yoğunu sattın,
Tarih bunu yazacak, haberin olsun!
*
Helal ile haram karışır oldu,
Doğru ile yalan yarışır oldu,
Milletin aklına bi haller oldu,
Tımarhane dolacak, haberin olsun!
*
Tren yolu gibi yandaş yarattın,
Kralı, sultanı mumla arattın,
Milletin ruhunu hepten kararttın,
Ampuller sönecek, haberin olsun!
*
Böyle sürüp gitmez; bu bayram, düğün,
Yalancının mumu sönecek bir gün,
İstediğin kadar nutuk at, öğün,
Sesler kısılacak, haberin olsun!
*
Kutsaldır Vatanın toprağı, taşı,
Verilince ağrır sultanın başı,
Bir de tükenince yoksulun aşı,
Saçını yolarlar, haberin olsun!
*
Düşmanlık besleme Türklüğe, Türk’e,
Babanın çiftliği değildir ülke,
Kefen diye sarınsan bir vizon kürke,
Azrail bekliyor, haberin olsun!
*
Köşkler, saraylar kurtarmaz seni,
Diline dolama ölmüş dedeni,
Dünyayı kurtardın, düşün mahşeri,
Zebani bekliyor, haberin olsun!
T.C. İrfan

___________________________________

İyi akşamlar Sayın ÇÖLAŞAN
18 Mart Çanakkale Zaferinin yıldönümü geliyor Yapılacak kutlamalarda ve anma
törenlerinde BÜYÜK ATATÜRK ün etkinliği ve rolü hiç gündeme gelmez.
Sanki Mehmet Akif Ersoy şiir yazmakla Çanakkale Zaferini kendisi yapmış
gibi , malum çevreler propoganda yapacak göreceğiz
Selamlar MEHMET

___________________________________

ATATÜRK'ÜN, ''EVLATLARIM BURADA MI?' SORUSUNA CEVAP:
GENÇLER BURADA.LAR YAŞLILARIN YÜZDE 40 KADARI DEVAMLI İZİNDELER ATAM. YANİ TATİLDELER.(!) CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMİNE BİLE GELMEDİLER. TAYYİP'E HEDİYE ETTİLER.
dincer önal

___________________________________

Sayın Emin ÇÖLAŞAN
22 Yıldan beri hayatımı 7 ay DATÇA da 5 ay ANKARA da olmak üzere eşimle beraber sürdürmekteyim.Günlerin getirdiği olaylara uygun olarak ikametkah adresim DATÇA ile ANKARA arasında değişmekteydi.Geçen yıl (2014) MAYIS ayında ikametgahımı DATÇA da olan yazlığım adresine aktardım ve cumhurbaşkanlığı seçimleri esnasında DATÇA da oy kullandım.Sözkonusu DATÇA daki ev, kiralık değil tapusu bana ait olan meskendir.
Birkaç gün önce bir işim dolayısıyla ANKARA-ÇANKAYA nüfus müdürlüğüne müracaat ettiğimde ,nerede ikamet ettiğimin belirli olmadığını ve nekadar ikamete ait bilgi varsa kaldırıldığını beyan ettiler.İşlerimi yaptırabilmek için Mahalle muhtarına giderek form-c doldurmak suretiyle belirsiz olan ikametgahımı ANKARA ya aldırdım.
Daha sonra özellikle GÜNEY ve BATI sahil şeridinde bulunan yazlıklardaki ikametleri bulunan bütün insanların NÜFUS MD.LÜĞÜ-JANDARMA KOORDİNESİYLE yapılan kontrol esnasında yazlığındaki adresinde bulunamayanların nüfus md.lüklerinde bulunan ikametleri kaldırılmış olup ,yapılan bu işlemden dolayı ilgili insanlara herhangi bir tebligatta bulunmamışlardır.Dolayısıyla hiçbirşeyden habersiz olan ikametleri yazlıklarında bulunan şahıslar seçimlerde oy kullanamayacaklar.
Bu konuyu özellikle yazmamın nedeni ikametleri yazlıklarda bulunan bütün sosyal demokrat,laik vatandaşların oy vermesine mani olmaktır.Saygılarımla.....
Sabahattin

___________________________________

Merhaba,
Cumhurbaşkanı seçildikten sonra RTE'nin kaçak sarayda kimleri topladığı , bu toplantılarda toplantıya katılanları ilgilendiren hangi konuyu açıkladığını merak etmekteyim. Yazılarınızda bahsedermisiniz.

Saygılarımla

Halit

___________________________________

Emin Bey,

Şah_Mat meydan savaşına katılanlara GAZİLİK MAAŞI bağlanacak mı ?

Bence bağlanmalı.

Gültekin

___________________________________

Önce iyiki varsınız diyerek satırlarıma başlıyorum.Ben akşam, nadiren seyrettiğim TRT3 kanalında bir belgesel seyrettim,adı " Milli İradenin Yükselişi" kulaklarıma, gözlerime inanamadım.Bu kadar yalan,Cumhuriyet ve Atatürk düşmanı yayını alenen nasıl yaptıklarına inanamadım.Yapanları merak edip araştırdım.7 renk diye bir şirket çıktı onu araştırdım.İstanbul bölge 2.sıra milletvekili aday aday çıktı. Lütfen bir bakın.İçimizdeki yaralar çoğaldıkça çoğalıyor, sizler bizim dilimiz, kalemimizsiniz ama artık rahatlamak mümkün değil.En derin saygılarla ALLAH'A emanet olun.
Şükriye

___________________________________

Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler. Hattâ bu iktidar sahipleri şahsî menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakr ü zaruret içinde harap ve bîtap düşmüş olabilir.

Ey Türk istikbalinin evlâdı! İşte, bu ahval ve şerâit içinde dahi, vazifen; Türk İstiklâl ve Cumhuriyetini kurtarmaktır! Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur!

Mustafa Kemal Atatürk
İsmail

___________________________________

Merhaba Emin Bey,

dünya tarihinde esi, benzeri ve örnegi görülmemis bir durum; Kendine baska bir Devlet tarafindan acikca savas ilan edilmemis ve de askeri saldiriya ugramamis bir Devlet, hirsizlar gibi gece yarisi kendi topragini tahrip edip, terk ediyor.
Nedeni ne olursa olsun, koskoca Türkiye'de, "Ha Ankara'yi terk etmisiz, ha orasini terk etmisiz", teknik olarak arada hic bir fark yoktur, diyebilecek bir "Öküz" cikmaz mi?
Isin en matrak yönü nedir biliyormussunuz, o terk edilen bölge uluslararasi antlasmalara göre ve Statü olarak su an sahipsiz durumda, yani Dünya'da herhangi bir Ülke, gece yarisi degil, ögle vakti, elini kolunu sallayarak, Bayragini alip oraya dikebilir, coook cok gülünc bir durum.
Istermissiniz, Avrupa'nin en kücük Ülkesi Andorra sakadan oraya talip olsun.

Berlin'den selamlar
Tuncay

___________________________________

Sayın Emin ÇÖLAŞAN ,
Son zamanlarda iktidar partisi mensubu milletvekilleri olsun,o partinin taraftarları
olsun Ülkemizde yoğun bir İntikam,Nefret,Kin dolu söylemlerine şahit olmaktayız.Bu
söylemlerin tamamı Cumhuriyetimizin kurucuları ve gerçek aydınlara karşı yapılmaktadır.
Sayın ÇÖLAŞAN; batmış,tükenmiş,parçalanmış ve yurdunu emperyalist devletlere teslim
etmiş Osmanlı Padişahlığını kaldırıp yerine pırıl pırıl bir Türkiye Cumhuriyetini kuran ,başta
Mustafa Kemal Atatürk ve İsmet İnönü aleyhinde edilmemiş küfür ve hakaret dolu sözler
kalmamıştır."AYYAŞ "dendi,KAHPE dendi,Balkan Muhaciri dendi.Halen de dozu artarak
devam ediliyor.
Batı ülkelerinde de birçok Krallık,Çarlık ,İmparatorluk yıkılmış;yerlerine Demokrasi ile
yönetilen Cumhuriyetler kurulmuştur.Ben bu güne kadar ne Rusyada Çara ,ne Fransada
Napolyona veya diğer ülkelerde eski Krallara hakaret edildiğini,kin kusulduğunu duymadım.
Bu ne bitmeyen kin ve nefretmiş.Ama biz bunları şimdi farketmedik.Daha Demokrat Parti
döneminde başlamıştı açığa çıkmaya.Sonradan okuduklarımdan çıkardım kin ve nefret
dolu söylemlerin o zamandan başladığını.Bütün bunların nedeni ,padişahlık özlemi çeken
yobazların beyinlerinin "muhakeme" yeteneğinden yoksun olmasıdır.Acaba biz de padişahlara
mı hakaret ve küfür etmeye başlasak diyorum bazan.Ama yakışmaz bizlere.AYDINLIK İSTİYORUZ,
KARANLIK DEĞİL.

En derin saygılarımı sunarım,
Ali