Foto:DHA


Halkların Demokrasi Partisi (HDP) Mersin Milletvekili Dengir Mir Mehmet Fırat, 'Seni başkan yaptırmayacağız' sloganının 'Seni diktatör yaptırmayacağız' şeklinde değiştirdiklerini hatırlatarak, "Seni mutlaka ama mutlaka yargının karşısına çıkaracağız ve gereği orada mutlaka yapılacak." dedi.

Fırat, 7 Haziran seçimleri sonrasında şehit düşen emniyet güçlerinin bu ülkenin savunması için hayatını kaybetmediğini iddia ederek, "Sarayın iktidarının devamını ve yolsuzluklarının örttürülmesi için maalesef hayatlarını kaybediyorlar. Bunu şehit cenazelerinde o ailelerin bağırmalarından anlayabilirsiniz." ifadelerini kullandı.

Fırat, Mersin'de aralarında HDP 4. sıra milletvekili adayı İkram Vuran ile birlikte 9 kişinin gözaltına alındığı operasyonu protesto etmek için düzenlenen basın toplantısında konuştu. 7 Haziran seçimlerinden sonra hukuksuz devletin mafyatik devlete dönüştürme çabasını üzülerek gördüklerini söyleyen Fırat, asgari ahlak değerlerinin ortadan kaldırıldığı bir ülkenin uçuruma doğru gittiğinin bariz örneklerinin ülke içerisinde ve dışında hergün yaşandığını anlattı. Fırat, şunları kaydetti: "Bir ülke düşünün ki ölmüş bir insanı başından takmış olduğu iple bir zırhlı aracın arkasından sürüklenebiliyor. Bir ülke düşünün ki kendi vatandaşını sağlık ekiplerine ulaşabilmek için güvenlik güçleri o vatandaşa ellerinde beyaz bayrakla sokağa çıkma önerisinde bulunabiliyor. Bunlar hukuk dışılık değil bunlar gayri ahlakiliktir. O kadar pervasızlaşabiliyorlar ki, öylesine bir terör yaratmak istiyorlar ki gazetecilere gazete sahiplerine hatta ve hatta şirketlere yönelik bir şiddet bir korku ülkesi haline getirilmeye çalışılıyor."

Dün valilere 'biz böyle emretmiştik onun için yapmadılar' diyenlerin 3 gün sonra 'valiler görevlerini yapmamışlar' diyebilecek kadar asgari ahlak kurallarından uzaklaşabilen yönetimin başını ibretle izlemeleri gerektiğini vurgulayan Fırat
"Bir gün mutlaka Türkiye'de hukuk hakim olacaktır. Hukukun hakim olduğu bir sistem içerisinde de mutlaka hukuka aykırı davrananlar hesap verecektir. O hesap gününde bugün o talimatları veren siyasilerin arkalarında olmadığını, hatta onlar aleyhine şehadet edeceklerini, çok kısa bir süre önceki beyanatlara bakarlarsa görmeleri mümkündür." dedi. Toplumun terörize edilerek seçim kazanılmasının mümkün olmadığının iyi bilinmesi gerektiğine dikkat çeken Fırat, şöyle devam etti: "AKP inişi başlamıştır. Siyasi olarak bir kurumun ölümünü izliyoruz. Bu inişi ne yaparlarsa yapsınlar durdurabilmeleri mümkün değildir. Bir süre sonra şunu göreceğiz ki AKP bir tabela partisi olma durumu ile karşı karşıyadır. Ne yaparlarsa yapsınlar hırsızlıkları örtebilmek mümkün değil. Ama kefen edebiyatına girmelerine de gerek yok. Çünkü hırsızlığın cezası ölüm değildir"

7 HAZİRAN'DAN SONRAKİ ŞEHİTLER SARAYIN İKTİDARININ DEVAMI İÇİN HAYATINI KAYBETTİ

Hükümetin bir şeyin hesabını veremeyeceğini vurgulayan Fırat, şöyle konuştu: "7 Haziran seçimleri sonrasında şehit düşen, toprağa düşen emniyet güçleri olsun, sivil halk olsun, genç olsun, kadın olsun bunun hesabını mutlak suretle vereceklerdir. Çünkü insanlarımız şunu biliyor; bu mücadelede hayatını kaybedenler bu ülkenin savunması için hayatını kaybetmiyor. Sadece sarayın iktidarının devamını ve yolsuzluklarının örttürülmesi için maalesef hayatlarını kaybediyorlar. Bunu şehit cenazelerinde, o ailelerin bağırmalarından anlayabilirsiniz. Hiç bir cenazeye şehit cenazesine gidebilme cesaretine artık sahip değiller. Dolayısıyla bu halk herşeyin farkında. Bu halk birbirleri ile çatıştırılıp bir iç savaşa sürüklenme denemesi sürecinden geçti. Ama bu halkın feraseti buna mani oldu. Bundan sonra da mani olacaktır."

SENİ DİKTATÖR YAPTIRMAYACAĞIZ

7 Haziran seçimleri öncesi kullandıkları 'Seni başkan yaptırmayacağız' şeklindeki sloganı değiştirdiklerini ifade eden Fırat, şunları söyledi: "Biz şunu söylüyoruz. Seni diktatör yapmayacağız. Bundan önceki sloganımız 'Seni başkan yapmayacağız' idi. Ama artık bundan sonraki sloganımız inadına barış, inadına özgürlük ve 'Seni diktatör yaptırmayacağız.' Seni mutlaka ama mutlaka yargının karşısına çıkaracağız ve gereği orada mutlaka yapılacak."