Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 'Paralel yapı' iddiasıyla tutuklanan polislerin tahliye kararı ile ilgili olarak "Burada yetki kullanımı açısından şu anda kendilerine ait olmayan bir yetkiyi kullanmak suretiyle yetki gaspı yapan bir yargı mercii var" dedi. Erdoğan, Kuveyt’e hareketinden önce gazetecilere açıklamalarda bulundu. 'Paralel yapı' soruşturmaları kapsamında tutuklanan 62 polis ile Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca hakkında verilen tahliye kararı ile ilgili konuşan Erdoğan, HSYK'nın toplantı yapmakta geç kaldığını söyleyerek yapılan işlemin bir örgüt bağlantısıyla gerçekleştiğini dile getirdi.

İşte Erdoğan’ın sorulara verdiği cevaplardan satır başları:

TAHLİYE TARTIŞMASI

Burada yetki kullanımı açısından şu anda kendilerine ait olmayan bir yetkiyi kullanmak suretiyle yetki gaspı yapan bir yargı merci var.

HSYK'DA SANIRIM KARARINI VERECEKTİR

HSYK’nın saat 14’te başlattığı toplantı bana göre geç kalmış bir toplantı. Bunlar tatil günü bunu başlattılar. Ve daha ilginci gece sabaha kadar odasında çalışma yürüten bir hakim ve o da kilitli. Bu işi anlaşılmayacak şekilde sürdüren bir ya da iki hakim. Bu, Türkiye’de bu ilişkilerin nerelere geldiğini göstermesi bakımından çok sıkıntılı ve tehlikeli bir süreç. Müfettişlerin raporlarını biliyoruz. HSYK'da sanırım kararını verecektir bu raporlar doğrultusunda.

YARGIYI BASKI ALTINA ALAMAZSINIZ

Yargıyı baskı altına alamazsınız. Bazı milletvekilleri adalet sarayına geliyor. Bu milletvekillerini adalet sarayına almak yanlış bir olay. Bunların hukukla filan alakası yok. Pensilvanya’dan aldıkları talimatla oradan almış oldukları dualarla bir yönlendirme söz konusu. Umarım HSYK’nın kararıyla netice alınmış olur. Sosyal medyada bir algı operasyonu gerçekten bunlar çok çok çirkin. Bu örgütün içinde yer alanların A’dan Z’ye bedelini ödemesi lazım. Bu ülkede artık hukuk adalet yerini bulacak. Daha da ileri gitmek daha farklı şeyler anlatmak istemiyorum.

Yavru Vatan krizi!

Yavru Vatan krizi!


KKTC SEÇİMLERİ

Bu ifadeler bir sıcaklığın gereğidir. Sayın Akıncı KKTC halkının seçimiyle göreve gelmiştir. Burada 2 kardeş ülkeyiz dediğiniz zaman ortaya çok farklı tablolar çıkar.
Sayın cumhurbaşkanının ağzından çıkanı kulağından duyması gerekir. Türkiye KKTC’yi neden sahipleniyor bunu bir eshabı mucibesi var. Kardeş olarak çalışmanın bile bir şartı vardır. Bu ülke kuzey Kıbrıs’a bedel ödemiştir. Biz şehitler vermişiz. Ve bedel ödemeye devam ediyoruz. Kuzey Kıbrıs’ın uluslararası alanda kavgasını veren kim. Acaba sayın Akıncı tek başına bu kavgayı verebilir mi. Türkiye’nin Kuzey Kıbrıs’a bakışı yavru vatandır ve böyle bakmaya devam edecektir. Bir ananın yavrusuna bakışı nasılsa böyle bakmaya devam edecektir. Kendi görüşü böyledir. Ben de hoşgörüyle bakabilirim. Ama daha sonra sarfı nazar edebilirler. Bu da pek hoş olmaz.

ÇANAKKALE

Ben davet edilip edilmediklerini bilmiyorum. Ama 12 yıl başbakanlık yaptım. Başbakanlığım süresince ben ne Sayın Kılıçdaroğlu ne Sayın Baykal ne de Sayın Bahçeli’yi Çanakkale’de görmedim. Şimdi ne oldu da biz davet edilmedik diyorlar. Ben bir kez görmedim. Farklı yerlerde tören düzenlediyseler onu bilemiyorum.

PUTİN’İN ERİVAN’DAKİ TÖRENE KATILMASI VE ‘SOYKIRIM’ DEMESİ

Rusya’nın bu ilk defa kullandığı bir ifade değil. Benzer ifadeyi Fransa’da kullandı.
Ben Putin’in böyle bir adım atmasına üzgünüm kırgınımı bunu da söyledim. Soykırımlar konusunda böyle bir adım atılıyorsa Rusya kendi, tarihini masaya yatırması lazım. İşte Kırım ortada. Bunların bir hesabını versinler. Türkiye asla bir soykırım yapmamıştır.