Koç, Yunus Emre Kültür Merkezi'nde düzenlenen, Keçiören CHP İlçe
Başkanlığı Danışma Kurulu Toplantısında yaptığı konuşmada, CHP'nin, 7 Haziran
seçimlerinde verilen mesajı doğru aldığını, AK Parti'ye meclis başkanlığını
verenlerin, seçimi okuyamadığını söyledi.

Bazı odakların, "Cumhurbaşkanlığı seçiminde ortak aday olarak
çıkardığımız Ekmeleddin İhsanoğlu'na destek verseydiniz, o seçilirdi" dediğini
aktaran Koç, şunları kaydetti:

"NE ZAMAN AKP DARA DÜŞSE..."

"Herkesi basit matematik kuralları içinde düşünmeye davet ediyorum.
CHP artı MHP oyu, Ekmeleddin İhsanoğlu'nun seçilmesi için yeterli değil. HDP'nin
oyuna ihtiyaç var. 'Onu istemem', dışarıdan versin, 'istemem', içeri gelsin,
'istemem.' Bu mantıkla İhsanoğlu'na diyelim ki HDP oy verdi. Sayın Ekmeleddin
İhsanoğlu'nu seçildiği anda istifa mı ettireceksiniz? Biraz söylediklerinizde
tutarlı olun. Onun için bunun, muhalefetteki bir siyasi partimiz için savunulacak
tarafı yoktur. Ne zaman AKP dara düşse, bir şekilde bir siyasi yardım
mekanizmasını devreye sokuyorlar.

 

AKP-MHP koalisyonu 'tamam gibi'

AKP-MHP koalisyonu 'tamam gibi'

Bu, CHP'nin iddialarından vazgeçtiği anlamına gelmez. CHP için bir
yenilgi değildir, biz duruşumuzu ortaya koyduk. Bugün kamuoyu önünde çeşitli
denklemlerle, hesaplarla, davranışlarını izah etmeye çalışanlar düşünsün. Ne
söylediniz kardeşim siz sokakta? 'Ver Bilal'i, al iktidarı' dediniz.
Yolsuzluklarla ilgili ağzınıza geleni saydınız. O yolsuzluk dosyaları geçen dönem
Adalet Bakanlığından Meclis'e gelirken, Meclis Başkanının nasıl bir engelleme
içinde olduğunu unuttuk mu? Şimdi siz dolaylı olarak bir AKP'liyi meclis
başkanlığına getirdiğiniz zaman, meydanlarda millete verdiğiniz söz nerede
kalıyor? Bunun açıklanacak durumu yok."

"FARE KAPANINDA NEYİN OLDUĞUNU BİLİYORUZ"

Gelecek haftadan itibaren koalisyon süreci görüşmelerinin
başlayacağını belirten Koç, "Bir halk deyimi vardır; 'Bedava peynir ancak fare
kapanında bulunur.' Bunu unutmayın. 'Efendim kırmızı plakalara kandılar, şu oldu,
bu oldu' öyle bir şey yok. Fare kapanında neyin olduğunu biz biliyoruz" diye
konuştu.

Seçimlerde, demokrasinin tahrip edilen tüm kurum ve kurallarının
onarılması, kuvvetler ayrılığı ilkesinin hayata geçirilmesi, yolsuzluk
iddialarının sonuçlandırılması, tek kişinin ihtiraslarıyla, saplantılarıyla,
hevesleriyle Türkiye'nin yönetilmemesi gerektiğini söylediklerini, sosyal ve
ekonomik vaatlerde bulunduklarını hatırlatan Koç, "Koalisyon görüşmeleriyle
ilgili, 7 Haziran gecesinden itibaren çok net ve açığız. Herkes şunu çok iyi
bilsin; CHP asla bir çözümsüzlüğün adresi olmayacaktır" dedi.

 

 AKP'nin

AKP'nin "at pazarlığı"

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun olumlu dil kullanmasının,
"CHP koalisyona teşne" anlamı çıkarmayacağını ifade eden Koç, CHP'nin içinde yer
alacağı yapıda, seçimdeki söylemlerinin yerine getirilmesi koşulunun olacağını
söyledi. Koç, "Türkiye'de yaşanan ve çeşitli siyaset sınıfının bulaştığı
yolsuzluk iddialarının soruşturulmadan üzerinden geçilmesi, görmezden gelinmesi,
unutturulması, CHP'nin sürecin içinde aktif olması gereken bir nokta isteniyor
ise asla mümkün değil. Bu bir devr-i sabık değil ama hesap sorulmayacağı anlamına
gelmez" ifadesini kullandı.

"CHP OLDUĞU SÜRECE..."

Askeri birliklerin Suriye sınırına kaydırıldığını anımsatan Koç, görev
sorumlulukları anayasa tarafından çizilmiş Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın,
"bedeli ne olursa olsun savaş" dediğini ileri sürdü.

Dış politikada yapılan yanlışların ne gibi faturalar getirdiğinin çok
net görüldüğünü kaydeden Koç, "Şimdi, 'bedeli ne olursa olsun savaş.' Sen kimsin,
senin yetkin ne kardeşim? Kimin adına sen konuşabiliyorsun? Şu anda yüzde 40,8'i
temsil ediyorsunuz, 'yüzde 52 aldım' diye çıkma ortaya. 'Efendim o benim seçimim
değildi.' Senin seçimindi, sen çıktın meydana, sen taraf oldun, sen kendini
oylattın" dedi.

"Adalet ve Kalkınma Partisi'nin genel merkezi, mevcut Sayın Başbakan
sizle aynı düşüncede mi?" diye soran Koç, "CHP olduğu sürece tıpkı 1 Mart 2003'te
olduğu gibi hiç kimse Türkiye'yi sonucu olmayan, bataklıktan öteye anlam
taşımayan, hiçbir çatışma sürecinin içeresine sokamaz, dün sokamadı, bugün
sokamaz, yarın da sokamayacaktır" diye konuştu.

 

Ülkeyi bu hale getirenler utansın

Ülkeyi bu hale getirenler utansın

VATAN HAİNLİĞİNE GİDECEK BOYUTLARI OLUR

Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün, "Savaş, zorunluluk olmadıkça ancak bir
cinayettir" sözünü hatırlatan Koç, şöyle konuştu:

"Sayın Cumhurbaşkanı hiçbir zaman unutmasın. Demokrasilerde güçler
ayrılığı vardır. 7 Haziran'da millet 'otur sen yerine kardeşim, sınırların
içerisinde görev süren bitene kadar, görevini yap' dedi. Diğer konularda karar
almak güçler ayrılığı ilkesi çerçevesinde parlamentonundur ve onun içinden
çıkacak hükümetindir. Onun için hele de bu savaş naraları, iç tüketime dönük, iç
siyasette ihtiyaca binaen ortaya atılıyor ve sürdürülüyorsa, bunun vatan
hainliğine kadar gidecek boyutları vardır. Yakında tıkanacak olan bir iç siyaset
ortamının, erken genel seçime sürüklediğinde böyle bir savaşın karar vericisi ve
yürütücüsü olarak, 'bedeli ne olursa olsun' lafına ithaf ederek söylüyorum, 'bana
iç politikada böyle bir savaşın getirisi lazım' mantığıyla hareket ederse, bunun
vatan hainliğine gidecek boyutlarının olduğunu hatırlatmak istiyorum.

 

Buldun bir Ekmeleddin onu da tekmelettin!

Buldun bir Ekmeleddin onu da tekmelettin!

Konuşmasının ardından, basın mensuplarının, "MHP Genel Başkan
Yardımcısı Semih Yalçın, sizin için 'İnkılap yobazı' ifadesini kullandı ve 'Asıl
CHP, AKP'nin koltuk değneğidir' dedi. Buna ne yanıt verirsiniz?" sorusuna, Koç,
"Kendi görüşleri, Sayın Semih Yalçın değerli bir bilim adamıdır, bildiğim
kadarıyla tarih profesörüdür, düşüncelerini o şekilde değerlendirmek daha uygun
olur" yanıtını verdi. Toplantıya, Genel Başkan Yardımcısı Tekin Bingöl de katıldı.