sozcu.com.tr
Rıza Sarraf'a koruma verip, yalısını denizden bile kontrol altında tutan İstanbul Emniyeti, savcısını koruyamıyor. İçişleri kadrolarında sayıları 1.500'ü bulan 1. sınıf Emniyet Müdürü varken mega kent, meslek hayatında bir gün bile Emniyet Müdürlüğü yapmayan eski Aksaray Valisine teslim edildiğinden bu yana olaylarla anılıyor.
Çağlayan Adliyesinde Savcı’yı rehin alan ve katleden iki teröristin cezaevinden çıkınca izlenmemesi ve faaliyetlerinin TEM ya da İstihbarat Şubesince kontrol altında tutulmaması zaaf olarak niteleniyor. Teröristlerden Şafak Yayla canlı bomba eylemine hazırlandığı gerekçesiyle 18 Ocak 2013’de tutuklanmış, Aralık ayında ise tahliye edilmişti. Şafak Yayla'nın ağabeyi Bulut Yayla da DHKP-C Okmeydanı alan sorumlusu olarak biliniyor. Diğer terörist Bahtiyar Doğruyol ise illegal yollardan Yunanistan’daki Lavrion Kampı’na giderken yakalanmış, bir yıl cezaevinde kalmıştı.
1500 EMNİYET MÜDÜRÜ VARKEN
İçişleri Bakanlığı kadrolarında bin 500 civarında 1. sınıf Emniyet Müdürü varken, 17-25 Aralık operasyonundan sonra Hüseyin Çapkın görevden alınıp, yerine Aksaray Valisi Selami Altınok getirildi. Polis kökenli olmayan ve emniyeti tanımayan Altınok’un İstanbul gibi mega bir metropolde polisin başına getirilmesi eleştirilmişti.
İstanbul polisi özellikle istihbarat alanında zayıf kalırken, hem uluslararası cinayetleri, hem de PKK ve DHKP-C gibi terör örgütlerinin eylemlerini önlemekte etkin olamıyor. Bunda polisin son zamanlarda büyük oranda ‘’Paralel’’ gerekçesiyle farklı alanlara yoğunlaşması da etkili oluyor.
SUİKAST MERKEZİ
İstanbul, PKK ve DHKP-C’nin eylemlerinin yanı sıra uluslararası suikast olayları ile de anılmaya başlandı. Kısa süre önce Tacik muhalif lider Kuvatov öldürüldü. İstanbul, uluslararası hesaplaşma alanı ve gizli istihbarat servislerinin çevre ülkelere yönelik operasyon merkezi haline geldi. ÖSO, El Nusra, IŞİD örgütleri ile, Suriye, Irak, Mısır, Çeçen muhalifler ve düşmanları, İstanbul'da hesaplaşıyor. Her tür muhalif, kaçak ve suikastçi, İstanbul'da cirit atıyor.
