İstanbul'da hafta sonu yaşanan tahliye krizi sonrası, HSYK müfettişinin 29 ve 32. Asliye Ceza Mahkemesi hakimleri hakkında açığa alınmaları talebiyle hazırladığı ön raporda, hakimler Metin Özçelik ve Mustafa Başer, darbe suçlamasından tutuklu polislerle eylem ve fikir birliğinde olmakla suçlandı. Raporun sadece bir günde hazırlanmış olması dikkat çekerken, Fetullah Gülen cemaatinin "örgüt" olarak nitelendirildiği raporda, hakimlerin eylemlerinin meslekten çıkarılmayı gerektirecek nitelikte olduğu belirtildi.

''Rapor izinsiz hazırlandı''

HSYK Müfettişi Ömer Kara tarafından hazırlanan 4 sayfalık ön rapor, kurul üyelerine saat 14.00'te başlayacak toplantıdan yarım saat önce dağıtıldı. Raporda, Müfettiş Kara'nın 25 Nisan tarihinde denetim yetkisine binaen görevlendirildiği belirtildi. Söz konusu denetim yetkisi ancak HSYK 3. Dairesi'nin inceleme ve soruşturma izni vermesiyle mümkün olabiliyor. 3. Daire, iki hakim hakkındaki soruşturma izni talebini yarın ki gündeminde ele alacak. Kara'nın, 3. Daire inceleme ve soruşturma izni vermeden hakimler hakkında rapor hazırlamış olması da bu nedenle tartışma yarattı.

HSYK'dan 3 hakim için karar

HSYK'dan 3 hakim için karar

''Darbecilerle eylem birliği içindeler''

Raporda her iki hakimin de, "Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve hükümetini, gerek yurt içinde gereke uluslararası platformda zor durumda bırakmak ve itibarsızlaştırmak, El Kaide terör örgütüne yardım ettiği görüntüsü vererek, uluslararası yargı organları nezdinden hukuki ve cezai sorumluluk altına sokmaya yönelik bilerek ve isteyerek, görevleri dışında, Hükümeti ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs etmek, gizliliğin ihlali ve görevi kötüye kullanma ve benzeri suçlardan İstanbul Başsavcılığı tarafından haklarında soruşturma yürütülen şüphelilerle fikir ve eylem birliği içinde hareket ettikleri" öne sürüldü.

Usul kurallarını ihlal etti

Raporda, söz konusu soruşturmalar kapsamında 67 şüphelinin avukatının 20 Nisan tarihinde çok sayıda dilekçe verdikleri, 29. Asliye Mahkemesi Hakimi Özçelik'in, 7 ayrı soruşturmaya ait söz konusu evrakları birleştirerek, 24 Nisan günü 10 ayrı sulh ceza hakimi hakkındaki reddi hakim talebini kabul ettiği ve tahliye taleplerini değerlendirmesi için 32. Asliye Mahkemesi Hakimi Mustafa Başer'i görevlendirdiği ifade edildi. Reddi hakim talebinin kabulüne ilişkin kararda, hakimin davaya bakamayacağı hallere ve tarafsızlığını şüpheye düşürecek sebeplere ilişkin somut bilgi ve belgeye değinmediği öne sürüldü. Kararda, söz konusu reddi hakim kararını veren hakim Özçelik'in, CMK'nın 26. maddesindeki, hükme ilişkin usul kuralını da ihlal etmesinin yanı sıra dosyayı okumadan karar verdiği de iddia edildi.

''Fetullah Gülen Örgütü''..

Daha önce 26. Asliye Ceza mahkemesinin, polislerin avukatı tarafından yapılan, tüm sulh ceza hakimlerinin reddine ilişkin talebini reddettiği ifade edilen raporda, 32. Asliye Ceza Mahkemesi Hakimi Mustafa Başer'in de, yine soruşturma dosyalarını incelemeksizin 67 şüpheli hakkında tahliye kararı verdiği kaydedildi. Raporda, 1 gün gibi kısa bir sürede itiraz dilekçelerinin dahi incelenmesinin mümkün olmadığı, ifade edilerek, iki hakim hakkında şu işlemlerin uygulanması istendi:

"İstanbul Hakimleri Metin Özçelik ve Mustafa Başer haklarındaki mevcut delil durumu yanında, Fetullah Gülen örgüt yapılanmasının talimatıyla hareket ettikleri yönündeki basın ve yayın organlarında yer alan haber kapsamları nazara alındığında, eylemlerinin niteliği itibarıyla meslekten çıkarılmayı gerektirir ağırlıkta bulunduğu, ilgililerin göreve devamının yargı erkinin nüfuz ve itibarına zarar vereceği değerlendirilerek, haklarındaki inceleme ve soruşturma sonuçlanıncaya kadar görevden uzaklaştırılmalarının uygun bir tasarruf olacağı düşünülmektedir"

Mahkeme tahliyede ısrar etti!

Mahkeme tahliyede ısrar etti!