Türkiye’nin şımarık bir çocuğun istekleriyle hareket ettiğini söyleyen Ruhsar Demirel, “Beştepe’deki bey cumhuru temsil etmiyor. Sürekli 400 vekil istiyor. O 400 dedikçe biz 17-25 Aralık’ın 4 yüzünü hatırlıyoruz. Türk Milleti de bence o 4 yüzü hiç unutmadığını seçim günü gösterecek” dedi.
RÖPORTAJ: Özlem GÜRSES- Milletvekili aday listelerinin açıklanmasının ardından gözlerin çevrildiği MHP’de en büyük sürpriz, Cumhurbaşkanlığı seçiminde muhalefetin ‘çatı aday’ı olan Prof. Ekmeleddin İhsanoğlu oldu. İhsanoğlu’nun yanı sıra Merkez Bankası eski Başkanı Durmuş Yılmaz da en çok konuşulan isimlerden... Anlaşılan MHP bu seçim için ekonomi ve dış politika üzerinde özel olarak çalışmak istiyor. Genel Başkan Yardımcısı Ruhsar Demirel ve aynı zamanda MHP Eskişehir Milletvekili Adayı Ruhsar Demirel’le listeleri ve seçim çalışmalarını konuştuk.
“İNSAN KAYNAĞI OLAN BİR LİSTE YAPTIK”
Hayırlı olsun... MHP ve diğer partilerin listelerini nasıl buldunuz ? Nasıl bir seçim süreci geçireceğiz sizce? Biraz gergin şu anda ama...
Türkiye mevcut hükümet olduğu sürece hep gergin olacak. Bizim listemiz 8 Haziran günü Türkiye’yi yönetmeye hazır bir insan kaynağını barındıran bir liste. Türkiye’nin ekonomi politikalarını, uluslararası ilişkilerini, dış politikasını, sağlık politikasını, eğitimini, tarımını, sosyal politikalarını, sanayisini yönetmeye hazır bir liste...
Prof. Ekmeleddin İhsanoğlu’nu neden siyasete davet ettiniz?
Sayın Ekmeleddin İhsanoğlu genel başkanımızın çatı aday projesinin kahramanıdır. Cumhuriyet değerlerine, demokrasiye inancı olan, laiklik ilkesini savunan, dünyada ve Türkiye’de belli bir entelektüel itibarı olan, Türkiye’nin sorunlarını bilen ve bunlarla ilgili güçlü ilişkileri olan biri... Memleketimizin önümüzdeki günlerdeki dış politika sorunlarını en ehil olarak çözebilecek isim İhsanoğlu’dur.
Aday listelerindeki diğer çarpıcı iki isim Durmuş Yılmaz ve Erhan Usta...
MHP’nin yoksulluk ve işsizlik konusunda her zaman önceliği vardır. Durmuş Yılmaz ve Erhan Usta ülkenin yetiştirdiği en değerli iki bürokrattır. Onların da önceliği bağımsız ekonomi yönetimi ile saydam bir yapı kurmak.
“TÜRKİYE YÖNETİLMİYOR”
Anlaşılan MHP ekonomi ve dış politika konularında özel olarak çalışmak istiyor... Türkiye’nin en kritik sorunu ne sizce?
Türkiye’de ekonomi konusu çok gündeme getirilir, istikrar adı altında... Oysa en kırılgan ekonomilerden biriyiz. Dua ediyoruz bir kişinin ruh sağlığı o gün öfkeli olmasın diye...
Cumhurbaşkanını mı kast ediyorsunuz?
Ben kendisine cumhurbaşkanı demeyi doğru bulmuyorum. 550 milletvekilini kabul eden bir kişi olsaydı diyebilirdim. 400 vekil diyen biri cumhurun başkanı değildir. Hükümet tel tel ayrılalım istiyor. Millet olmak “halde uzlaşmadır”.
Türkiye’yi kim yönetiyor sizce?
Türkiye şu anda yönetilmiyor. Türkiye şu anda yalnızca şımarık bir çocuğun istekleriyle hareket eder halde... Hükümet ve cumhurbaşkanlığı iki ayrı makam. Beştepe’deki bey cumhuru temsil etmiyor. 400 vekil istiyor. O 400 dedikçe biz 4 yüzü hatırlıyoruz, 17-25 Aralık’ın o 4 yüzü... Türk Milleti de bu seçimde bence o 4 yüzü ve bazı yüzsüzlükleri hiç unutmadığını gösterecek.
7 Haziran günü bir sistem seçimi olacak
Sandık endişeniz var mı?
Tabii var. Bu sadece bizimle ilgili değil. Dünya bile bu konuda tedirgin. Türkiye’de her seçim için çok özel deriz. Doğrudur da. Çünkü eksik demokrasi ile hareket ediyoruz. Eksik demokrasisi olan her ülkede her seçim “demokrasiye yaklaşıyor muyuz, iyice mi uzaklaşıyoruz?” sorusunu gündeme getirir. Biz bu seçimde “rejim seçimi” yapıyoruz. O bey diyor ki “Bu sistem buraya kadar!” Bir sistem seçimi olacak yani bu... Türkiye, cumhuriyet ilkelerine dayalı, demokratik, parlamenter bir sistemle mi yönetilecek yoksa o nevi şahsına münhasır bir kişinin kafasında kurguladığı kendine ait 400 milletvekiliyle mi yönetilecek? Sabah kalkıp “Bugün ben şöyle bir şey düşünüyorum, bu yapılsın...”
filan diyen bir bey...
Beni en çok dinlendiren yer sinema
Özlem Gürses’e konuşan Ruhsar Demirel, özel hayatını şöyle anlattı: “Küçük uykucuyum, günde 5 saat filan... Müzik benim için olmazsa olmaz. Hem Fransız şansonları, hem Türk musikisi dinlerim. En çok dinlendiğim yer sinema. Telefonu sessize alır, film izlerim. Ev hayatında hiç vazgeçemediğim erken saatte eşim ve oğlumla kahvaltı. Hem sohbet ederiz, hem kahvaltı yaparız.”
Önceliğimiz hesap veren şeffaf bir ülke yönetimi!
Seçime giderken saldırılar, cinayetler, operasyonlar başladı.
Geçtiğimiz hafta tüm Türkiye’de 7 saati aşkın süre elektrik kesildi. O süre içinde kesilen elektriğin ekonomiye maliyetinin kabaca 1 milyar dolar olduğu söyleniyor. Peki kim verecek bunun hesabını? Bir genel müdürün istifası ile bu olabilir mi... Eğer bu bir teknik arızaysa yetersiz insanları oraya kim oturttu, asıl onun hesap vermesi gerek. Yok değil siber saldırı ise o zaman Siber Güvenlik Kurumu bu ülkede 17-25 Aralık’tan beri niye hiç toplanmaz? Ülke şeffaf olmalı, bir su bardağı gibi... MHP’nin önceliklerinden biri de bu, hesap verilebilirlik, şeffaflık...
O, 400 vekil dedikçe biz bu dört yüzü hatırlıyoruz!
MHP’nin kadın kurmayı, Erdoğan’ı böyle eleştirdi: