SÖZCÜ EĞİTİM

Mersin’in merkez Mezitli İlçesi’ndeki Viranşehir 75’inci Yıl Ortaokulu’nda görev yapan 7 öğretmen, ‘Grup oluşturarak okulun işleyişini önlemek, müdürü itibarsızlaştırmak’ gerekçeleriyle 7 farklı okula atandı.

Yandaş sendika Eğitim-Bir-Sen’in yöneticisi Mehmet Bolkan’ın Viranşehir 75.yıl ortaokulu müdürlüğüne getirildiğine dikkat çeken Eğitim-Sen Mersin Şube Başkanı Sinan Muşlu, , “üyelerimize yönelik soruşturma, sürgün ve cezalandırma uygulamaları giderek artmaktadır” diyerek atamaların sürgün olduğunu savundu.

1 Eylül Salı günü saat 12:30’da Viranşehir 75. Yıl Ortaokulu’ndan haksiz yere sürgün edilen 7 öğretmen için Eğitim-sen yetkilileri öğretmenler veliler ve öğrenciler eşliğinde okulun önünde bir basın açıklaması yapılacak.

Başka okullara gönderilen 7 öğretmen, “Viranşehir 75. Yıl Ortaokulu’nda neler oluyor? Okulda görevli 7 Eğitim-Sen’li öğretmen neden sürgün edildi?” başlıklı ortak bir açıklama hazırladı.

7 öğretmen, Sevgi Çelik, Şükriye Uslu, Kemal Varol, Enver Göktaş, Bülent Oğuz Figen Akgün ve İhsan Yıldız’ın 7 maddelik açıklamalarında şu ifadelere yer verildi:

“TEK AMACIMIZ DAHA KALİTELİ VE DAHA İYİ BİR EĞİTİM”

1- Öğrencilerin geleceğini etkileyen önemli dönemeçlerden biri olan TEOG sınavından öğrencilerimizin başarılı olabilmeleri için hem akademik düzeyde hemde rehberlik açısından hiçbir fedakarlıktan kaçınmadık.

2-Öğrencilerimizin bilimsel bakış açılarını genişletmek amacıyla hem olimpiyatlar düzeyinde hem de projeler bazında tüm imkansızlıklara rağmen çabalarımızla onları teşvik etmeyi sürdürdük.

3- Okulumuzun fiziki olanaklarını öğrencilerimizin lehine çevirebilmek için kütüphane ve laboratuvara işlerlik kazandırdık.

4- Öğrencilerimizin maddi durumlarını ve sağlıklı beslenmelerini düşünerek kantin üzerinde denetimlerimizi hiç eksik etmedik.

5- Özel ders ve dershane olanağı olmayan öğrencilerimizi düşünerek pek çok öğretmenin ders ücreti düşük diye kabul etmedikleri hafta sonu kurslarında görev almayı gönüllü olarak kabul ettik.

6- Başarılı öğrencileri doğru şekilde yönlendirerek doğru tercihler yapmalarını ve iyi liselere girmelerini sağladık.

7- Kişisel çıkarlarımızı hiç bir zaman düşünmeyerek okulda öğrencinin aleyhine olabileceğini düşündüğümüz her konuda tüm baskılara rağmen idarecilerin karşısında dimdik durduk.

Tüm bu yaptıklarımız karşılığında idareyi itibarsızlaştırma ve çalışmalarını engelleme suçlamalarına maruz kalarak sürgün edildik. Biz öğrencilerimiz için neyin doğru ve yararlı olacağını düşünüyorsak onları yaptık ve suçlandık.

Biz bugüne kadar okulumuzda idarecilik yapan tüm yöneticilere aynı bakış açısıyla, öğrenci ve eğitim merkezli olarak baktık. Çünkü gerek idareciler gerekse öğretmen olarak bizler bu kurumun geçici üyeleriyiz. Sadece aynı amacı (daha kaliteli ve iyi bir eğitim) gerçekleştirmek için görev yapmaktayız. Hiç bir siyasi görüş, hiç bir makam ya da hiçbir ideoloji öğrencinin geleceğinden, daha iyi bir eğitim hakkından önemli değildir. Bugüne kadar hep bunları savunduk ve bundan sonra da tüm baskılara rağmen savunmaya devam edeceğiz.