Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, dün TBMM Genel Kurulu'nda HDP Diyarbakır Milletvekili Nursel Aydoğan'a yönelik  “Sus hanımefendi sus, bir kadın olarak sus!" dedi. CHP İstanbul Milletvekili Selina Doğan, "Bu sözler Arınç’ın kullandığı ilk cinsiyetçi söylem değildir. Son da olmayacaktır" diyerek TBMM İçtüzüğü’nde değişiklik yapılarak “kaba ve yaralayıcı” sözler gibi “cinsiyetçi ve ırkçı” ifadelerin de yasaklanmasını istedi.

Doğan’ın konuyla ilgili açıklaması şöyle:

Suruç’ta yaşanan bombalı katliamın ardından şiddet sarmalı içine giren Türkiye’nin bundan kurtulması ve TBMM’nin duruma el koymasını istedik. Meclis Araştırma Komisyonu kurulması için TBMM’nin olağanüstü toplanmasını sağladık. Sevgili Şafak Pavey'in ilk başkanlığında toplanan genel kurulda AKP ve MHP'nin karşı oylarıyla bu talebimiz reddedildi.

Görüşmelere Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın sözleri damgasını vurdu. Kadına karşı bakış açısı artık herkesin malumu olan Arınç yine bizi şaşırtmadı. HDP Diyarbakır Milletvekili Nursel Aydoğan'a “Sus hanımefendi sus, bir kadın olarak sus! " ifadesini kullanabilen Arınç, kadına karşı sorunlu olan kafa yapısının değişmeyeceğini gösterdi.
CHP’li kadın milletvekilleri olarak TBMM birleşiminin kapanmasının ardından basın toplantısı düzenleyerek Arınç’ı özür dilemeye davet ettik. Arınç, vakit kaybetmeden bütün kadınlardan özür dilemelidir.

GEREKİRSE BİRLEŞİMDEN ÇIKARILSIN

TBMM’de geçen dönemde de başta Arınç olmak üzere kadın milletvekillerine karşı cinsiyetçi ve kaba ifadeler kullanılmıştı. Artık bunların son bulmasını istiyoruz.
TBMM İç Tüzüğü Genel Kurulda kaba ve yaralayıcı sözler söyleyen kimsenin temiz bir dille konuşmak için uyarılmasını buna rağmen temiz bir dil kullanmamakta ısrar edenlerin kürsüden ve gerekirse birleşimden çıkarılmasını öngörüyor.

CİNSİYETÇİ SÖYLEMLER YASAKLANSIN

İç tüzükte yer alan “Kaba ve yaralayıcı sözler” ifadesi başta Arınç olmak üzere bazı siyasetçiler için yeterli gelmiyor. Bunun için İçtüzük değişikliği yapılarak “cinsiyetçi” ve “ırkçı” söylemler de buna eklenmeli.

Bu ifadelerin İç tüzüğe girmesi toplumsal cinsiyete duyarlı ve eşitlikçi dilin siyasi söylemlerde inşası açısından büyük önem taşımaktadır. Konunun takibi hususunda ısrarlı olacağım.