[caption id="attachment_943794" align="alignnone" width="670"] Foto: Medyafotoarşivi[/caption]

Ayla Özdemir-SÖZCÜ EĞİTİM / Prof. Dr. Feryal Özel, çok genç yaşta önemli başarılara imza atan bir astrofizikçi ve astrofizik alanında dünyada ilk sıralarda yer alan Arizona Üniversitesi’nde profesör. İstanbul doğumlu Özel, Üsküdar Amerikan Lisesi mezunu. Burslu kazandığı Columbia Üniversitesi’nde çift ana dal yapan Özel, hem fizik hem de matematik mühendisliği bölümlerinden ‘Yüksek Onur Derecesi’ ile mezun. Özel, dünyanın en akıllı kadınları arasında gösteriliyor.

Amerika’daki en başarılı bilim adamlarını öne çıkaran Büyük Fikirler listesine seçilen ve genç yaşta önemli bir çok ödül alan Özel, NASA tarafından verilen Hubble ödülü çerçevesinde 2002-2005 yılları arasında doğrudan NASA kadrosunda bulunmuş. 2005 yılında Arizona’da profesör olduktan sonra da NASA’da devamlı yürüttüğü birçok projesi olmuş. Şu anda bunların en önünde gelen projesi Uluslararası Uzay Üssü’ne 2016 yılında konulacak NICER isimli X-ışını dedektörüyle ilgili çalışması. Bu konuda NASA’nın Washington D.C.’de bulunan Goddard Uzay Merkezi’ne sıklıkla gidiyor ve bu projenin nötron yıldızı çalışmalarını yürütüyor.

feryal_ozel

Prof. Dr. Feryal Özel, matematik ve fiziğe olan ilgisinin çok erken yaşlarda başladığını belirtiyor ve ekliyor: ” Bana bu konular hep rahat anlaşılır ve mantıklı geldi. Örneğin, tarih konusuna baktığımda insanların neyi neden yaptığını anlamak çok güç geliyor. Matematik öyle değil. Her şeyin birbiriyle ilişkisi basit bir mantık çerçevesine dayanıyor. Bu bana hep daha kolay geldi. Matematik ve fizik, gerçekten öğretmesi kolay olmayan; ama yetenekli öğretmenler tarafından, iyi öğretildiğinde çocuklara aslında kolay gelecek dersler.”

Ülkemizde bir çok öğrencinin zorlandığı bu derslerin daha fazla sevdirilmesi konusunda ise şunları söylüyor:

“DENEY YAPARAK ÖĞRETMEK ÇOK ETKİLİ OLUYOR”

Çocukları zorlamadan, ezbere dayandırmadan anlatmak gerekiyor. Ben bu konuları öğretmeyi çok seviyorum. Her şeyi en basit kavramlara indirgeyip anlattığımızda öğrencilerin yüzünde anladıkları zaman oluşan pırıltıyı görmek çok zevkli. Fizik konusunda ayrıca deney yaparak öğretmek çok etkili oluyor. Öğrenciler kendi elleriyle deneyip gördükleri sonuçları unutmuyor, oysa ezberledikleri şeyler sınava kadar bile akıllarında kalmayabiliyor.

Özel, bilimi sevdirmede ailenin doğru yönlendirmesinin çok önemli olduğunu da şu sözlerle ifade ediyor:

“Ailenin desteği çok önemli. “Fizik okuyup da ne yapacaksın” gibi yaklaşımlar yerine, çocukların gerçekten sevdikleri ve ilgi duydukları konu neyse ona yönlenmelerine izin vererek aileler en büyük desteği sağlayabilirler. Benim için anne ve babamın doktor olması, teyzemin Kimya profesörü olması elbette şanstı. Ama en önemlisi bana ilkokul 3. sınıftayken bir bilim ansiklopedisi almalarıydı. Oradaki konuları okuyup, resimlere bakarak merakım ve sevgim daha da gelişti. Bu tür küçük denilebilecek bir eylem bile çok katkı sağlayabiliyor.”

“BUNUN NE YARARI VAR?” DEMEYİN!

Toplumca, temel bilime bakışta hala katetmemiz gereken aşamalar var, diyen Prof. Dr. Feryal Özel,

“Eğitime ve bilime değer veren ülkelerin teknolojileri de, ekonomileri de, sosyal yapıları da daha iyiye gidiyor. Kısa vadeli düşünüp “Bunun ne yararı var?” demediğimiz sürece bütün topluma olan katkılarını fazlasıyla görüyoruz. Türkiye’nin de bu konuda adım adım ilerleyeceğini ümit ediyorum.” Diyor.

MEB OKULLARIYLA İLGİLENMELİ!

Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), dershanelerden sorumlu devlet bakanlığı gibi davranmaktan vazgeçip, okullarıyla ilgilenmeli…Okullarda temel bilimler eğitimine yönelik düzenlemeleri bir an önce başlatmalı.

Çünkü, üniversitelerin kaliteye yönelik çalışmalarında en büyük sıkıntı, altyapı eksikliğiyle üniversiteye başlayan öğrenciler…,

“Eğer bir gün benim sözlerim bilimle ters düşerse bilimi seçin.” ATATÜRK