Astım, bronş adı verilen hava yollarının kronik bir hastalığıdır. Alerjiye veya sık geçirilen enfeksiyonlara  bağlı olarak ortaya çıkabilir. Astımda: -Havayolları şiş ve kızarıktır, daralmıştır ve aşırı duyarlıdır.
Hava yollarında aşırı duyarlılık normal bir insanın hava yollarının karşılaştığında herhangi bir kasılmaya   yol açmayan  sigara dumanı, parfüm, yemek ve bazı diğer  kokulara karşı aşırı bir tepki vererek bronşların daralması halidir. Bu temas sonucu öksürük krizi ve nefes darlığı ortaya çıkabilir.

Eyvah astım mıyım?
Nefes darlığı problemi mi yaşıyorsunuz?
3 haftadan uzun süren öksürükle mücadele mi ediyorsunuz?
Göğüste ıslık sesi (hışırtı, hışıltı)var mı?
Göğüste tıkanıklık hissediyor musunuz?
Nefes darlığı ataklar halinde gelir ve özellikle geceleri uykudan uyandırması tipiktir. Ataklar arasında genelde nefes darlığı yakınması yoktur. Hastaların  bir kısmında nefes darlığı sürekli bir hal alabilir ve hastanın yaşam kalitesini bozarak geceleri sürekli uyandırmaya, iş gücü kaybına, acile gitmelere, hastaneye yatmalara neden olabilir. Astımlılarda mutlaka nefes darlığı olmak zorunda değildir. Öksürükle de seyreden astım formları vardır. Özellikle geceleri gelen ve hastayı uykudan uyandıran

Astım temelde genetik bir hastalıktır…
Yakın aile çevresinde astım olan kişilerde astım gelişme olasılığı daha yüksektir.  Aile yakınlarında astım olmadan da genetik bazı bozukluklara bağlı olarak astım gelişme olasılığı vardır. Şişli Florence Nightingale Hastanesi, göğüs hastalıkları bölümünden, Doç. Dr. Levent Dalar çevresel faktörlerin astım gelişiminde rolüne dikkat çekiyor:



1. Ev tozu akarları
2. Çimen, ağaç, hububat polenleri
3. Küfler
4. Hamam böcekleri
5. Kedi,köpek, kuş gibi ev içersinde beslenen hayvanlar
6. Nezle grip gibi enfeksiyonlar
7. Sigara dumanı, odun ,kömür dumanı, tezek yakma, parfüm,saç spreyleri, yemek ,boya kokuları gibi ağır kokular, otomobil içersindeki kokular,sis ve hava kirliliği
8. Psikolojik faktörler
9. Egzersiz
10. Aşırı rutubetli iklim
11. Hava ve mevsim şartlarında değişim
12. Gülme, ağlama gibi ani sık nefes alış verişini gerektiren manevralar
13. Mesleki faktörler

Ev tozu akarlarından nasıl korunacağız?

Ev tozu akarları gözle göremediğimiz ancak ev ve işyerlerinde  milyarlarca nüfusa sahip bulunan mikroskop altında keneye benzeyen canlılardır. Bunlar en çok yatak, yastık yorgan ,battaniye, halı ,perde mobilya gibi yerlerde barınır. Yüksek yerlerde akarların yaşama olasılığı çok azken özellikle rutubetli iklimlerde yaşama olasılığı çok fazladır. Örneğin Erzurum’da ev içi havadaki akar oranı  çok düşükken Istanbulda akar konsantrasyonları çok fazladır.
Akar alerjisi  olan hastaların korunmak için :
1. Yatak örtüsü, evresim ve çarşafların haftada en az iki kez değiştirilerk 60C üzerinde bir sıcaklıkta yıkanması
2. Evde sık sık temizlik yapılması, tercihan temizliği başkasının yapması, kendiniz yapıyorsanız  maske kullanmanız
3. Evin sık sık havalandırılması,
4. Yatak odasında halı varsa kaldırılması
5. Kumaş döşeli eşyalar yerine deri, suni deri, ahşap ve plastikten yapılmış olanlar tercih edilmesi
6. Evde peluş oyuncak barındırmamak
7. Yatak ve yastıkların  akarları geçirmeyen   özel bir kılıf ile kaplanması
8. Akarları öldüren özel kimyasal solüsyonlarla temizlik yapılması
9. Özellikle HEPA filtre içeren hava temizleme cihazlarının  kullanılması
gibi önlemlerin alınması uzun vadede alerjik şikayetlerin kontrolü açısından faydalı olabilir.

Polenlerden nasıl korunacağız?

1. Polen sezonu( nisan-mayıs-haziran) gerekli olmadıkça dışarıda dolaşmamalı, pikniğe gidilmemelidir.
2. Ev ve arabalarda polenleri tutan hava filtreleri, hava temizleme cihazları kullanılabilir
3. Polenin yoğun olduğu günlerde dış ortamda maske ve gözlük takılabilir
4. Polenlerin yoğun olduğu dönemlerde kapı ve pencereler kapalı tutulmalıdır
5. Evdeki pencerelerin ince örgülü telle kapatılması yarar sağlayabilir
6. Polen sezonu boyunca alerjiye karşı koruyucu antialerjik ilaçlar alınmalıdır

Küf mantarlarından korunmak mümkün!
1. Evde nemli rutubetli duvarlar varsa tamirini yaptırın
2. Evi daha sık havalandırın
3. Küflü malzemeleri atın, küflü yerleri çamaşır suyu ile silin

Hamam böceklerine dikkat!  

Evde bulunan kalorifer böceği veya hamam böceği dediğimiz böceklerin  şikayetleri arttırdığı ortaya konmuştur. Korunma için:
1. Böcek giriş yerleri yok edilmeli
2. Böcek ilacı ile  ilaçlama, ardından yoğun temizlik yapılmalı
3. Açıkta çöp, gereksiz eşya, yiyecek bırakılmamalı ,mutfak temizliğine özen gösterilmelidir.

Enfeksiyonlardan korunun!

Astımlılarda atağa en çok yol açan neden enfeksiyonlardır. Korunmak için:
1. Her sene ekim ayında mutlaka grip aşısı yaptırın
2. Gribi olan kişi ile yakın temas kurmayın
3. Özellikle merkezi havalandırması olan işyerlerinde çalışanların havalandırmadan gelebilecek enfeksiyon etkenlerine karşı koruyucu olarak hava temizleme cihazı kullanması önerilebilir.
4. Astımlı hastalarda sık görülen sinüzit hastalığına karşı dikkatli olun. Islak saçla dışarıya çıkmayın. Sinüzit belirtileri varsa (burun tıkanıklığı, koyu renkli geniz akıntısı, öksürük balgam) doktor önerisi ile uzun süreli 15-20 gün antibiyotik kullanmanız gerekebilir.
5. enfeksiyon döneminde astım  ilaçlarınızın dozunu arttırmanız gerekebilir

Psikolojik korunma önemlidir…

Astımda kontrolü güçleştiren  en önemli faktörlerden biridir. Psikolojik sorunlar astım atağını tetikleyebilir ve  astım tedavisine uyumu güçleştirebilir .
1. Rahatlatıcı, gevşetici nefes alma teknikleri, meditasyon gibi teknikleri öğrenin ve uygulayın
2. Sürekli pozitif düşünmeye çalışın. Gerekirse bu konuda gerekli kitap okuma, kurs  gibi eğitimsel faaliyetlerde bulunun.
3. Doktorunuz  gerek görüyorsa sizi psikolojik yönden destekleyecek bir ilaç kullanın.

Egzersiz bir hayat düşünülemez

Astımlı hastaların büyük bir kısmında egzersiz sonrası nefes darlığı şikayetleri ortaya çıkmaktadır. Korunmak için:
1. Özellikle soğuk kuru havalarda egzersiz yapmaktan kaçının.
2. Kirli, sisli havalarda egzersiz  yapmaktan kaçının.
3. Egzersiz öncesi kısa koşularla ısınma hareketleri yapın.
4. Gerekiyorsa egzersiz öncesi rahatlatıcı nefes ilacınızı alın.

Astım ve reflü

Astımlı hastaların bir kısmında reflü şikayetleri vardır. Reflü mide asidinin yemek borusundan yukarı doğru kaçmasına verilen isimdir. Kendisini göğüs arkasında yanma , midede ekşime,ağza acı ekşi sular gelme gibi belirtilerle gösterebilir. Ancak reflüsü olanların yarısında reflü belirtisi yoktur. Mide asidi solunum yollarına kaçtığında astımın kontrolünü güçleştirebilir ve sürekli, inatçı bir öksürüğe yol açabilir.

Sigaraya son!

Hamileyken sigara içen annelerin bebeklerinde astım gelişme riski  fazla olduğu gibi gebelik süresince pasif sigaraya maruz kalan gebelerin (örneğin baba sigara içiyorsa)  çocuklarında da astım gelişme olasılığı fazladır.
Çocukların hayatlarının ilk yıllarında sigaraya maruz kalmaları, akciğer gelişimini olumsuz etkilediği,solunum fonksiyonlarının yaşıtlarından daha düşük olmasına yol açtığı gibi astım gelişme olasılığını artırmaktadır.
Astımlıların pasif olarak sigaraya maruz kalmaları astım ataklarının sıklığını arttırmakta kontrolü güçleştirmektedir.
Sigara astımlılarda tedavi edici ilaçların tedavi etme yeteneğini bariz şekilde azaltmaktadır.

Astım tamamen yok edilebilir mi?

Astımı tamamen yok etmek mümkün olmayabilir ancak astımda tam kontrol mümkün olabilir. Özellikle düzenli takip, disiplinli ilaç kullanımı ve doktor tavsiyelerinin yerine getirilmesi ile astımın tam kontrolü mümkündür. Astımda tam kontrol hastanın hiç bir nefes darlığı, öksürük, göğüste tıkanıklık hissinin olmaması, eforla nefes darlığının olmaması, gece nefes darlığı ile uyanmaması, kurtarıcı ilaç kullanmaması, nefes darlığı nedeni ile acile başvurmaması, astım nedeniyle hastaneye yatmaması ve bunlar sağlanırken de ilaçların herhangi bir yan etkisi olmaması anlamına gelmektedir. Bu hastaların çoğunda ulaşılabilir bir hedeftir. Astımlı hastaların tedavisinin temelini eğitim oluşturmaktadır. Hasta hastalığı ile ilgili tüm bilgilere sahip olmalı, hekim ile sürekli diyalog halinde olmalıdır. Sağlığındaki en ufak değişimleri hekimiyle paylaşmalı, önerilen ilaçları önerilen süre düzenli kullanmalı, düzenli kontrollerine gitmelidir. Astım ilaçlarının büyük bir kısmı soluk alma yolu ile kullanılan ilaçlardır ve özel aletlerle verilmektedir. Bu değişik aletlerin kullanımı konusunda mutlak surette hekiminizden eğitim almalı ve tekrarlayan vizitlerde doğru kullanıp kullanmadığınız hekim tarafından kontrol edilmelidir.

HAYAT BOYU İLAÇ KULLANACAK MIYIM?

Gerekirse evet! Tedavide kullanılan ilaçlar yıllardan beri kullanılan, milyonlarca insanda denenmiş güvenilir ilaçlardır. Çok uzun süreler kullanımlarında güvenilirlikleri kanıtlanmıştır.
Astım tedavisinde amaç ağır bir astımlıyı orta derecede astımlı hale getirebilmek, orta astımlıyı ise hafif astımlı hale getirebilmektir. Bu amaçla bazen ilaçların hiç dozunu azaltmadan sizin kontrolünüzün sağlandığı dozda 6 ay- 1 sene sürekli kullanmak gerekebilir. Bu süre  sonunda tam olarak kontrol sağlandı ise hekiminizin dozu düşmeyi deneyebilir. Dozu kendiniz düşmeyiniz.  Doz gittikçe düşürülerek bir süre sonra hiç ilaç kullanmaz hale gelebilmek  hastaların bir kısmında mümkün olabilmektedir. Ancak ilaçların dozunu kendiniz azaltmayın ve ilaçlarınızı kendiliğinizden bırakmayın.
Astım ile ilgili tüm sorularınızın yanıtları için kamu yararına bir dernek olan Türkiye Solunum Araştırmaları Derneği’nin yayınladığı “Hasta ve Yakınları İçin Astım” kitabını dernek merkezinden ücretsiz temin edebilirsiniz.