Karaciğerin, oluşan hasarlardan sonra kendisini yenileme kapasitesi en yüksek organlardan biri olduğu ilk çağlardan beri biliniyor.Ancak karaciğerin yenileme kapasitesini aşan uzun süreli hasarlarda normal karaciğer dokusunun yerine “yara dokusu (fibrozis)” oluşmaya başlıyor vekaraciğerin fibroz doku ile kaplanması sonucunda siroz gelişiyor.

Medipol Üniversitesi Hastanesi, Gastroenteroloji Uzmanı Prof. Dr. H. Yasemin Balaban,her yaşta görülebilen siroz hastalığı ile ilgili detaylara dikkat çekerek, sağlıklı bir karaciğere sahip olmak ve sirozdan korunmak için önerilerde bulundu.

Günümüzde alkolden çok, obeziteye bağlı siroz artıyor

Prof. Dr. Balaban’a göre, yeni milenyuma kadar sirozun en sık nedeni, batı toplumlarında alkol diğer toplumlar ile Türkiye’de ise süregen (kronik) viral hepatitlerdi. Ancak yeni bin yıl ile ortaya çıkan obezite salgını nedeniyle tüm dünyada ve de ülkemizde karaciğer yağlanmasına bağlı siroz hızla birinci sıraya yükselmektedir. Daha nadir siroz nedenleri ise bağışıklık sistemi bozukluklarına bağlı gelişen otoimmun karaciğer hastalıklar, metabolik bozukluklar ve ilaçlarında dahil olduğu diğer toksinlerdir. Hastaların bir kısmında ise siroz nedeni saptanamaz ve “kriptojenik siroz” olarak sınıflandırılır.

Bu belirtiler varsa dikkat!

Erken evre siroz hastalarında karaciğer hasarı ileri olmasına rağmen halsizlik, çabuk yorulma gibi müphem şikayetler dışında klinik bulgu olmuyor.İlerlemiş siroz hastaları ise ani gelişen sarılık, karında şişme, kişilik değişikliği, mide kanaması gibi çok farklı şikayetlerle doktora başvururlar.Siroz tedavisinin temelini, altta yatan karaciğer hastalığın doğru tanısının konulması ve uygun tedavinin başlanmasıoluşturur. Karaciğer yetmezliği gelişen hastalar içinse karaciğer nakli tek yaşam umududur.”

Genetik faktör de etkili

Özellikle Wilson hastalığı, Hemakromatozis, Anti-tripsin eksikliği gibi metabolik karaciğer hastalıkları genetik geçiş nedeniyle ailede hasta birisinin olması birinci dereceden akrabalar için risk oluşturur. Bu nedenle tanı konulduktan sonra aileye genetik danışmanlık verilmesi gereklidir.Böyle erken tanı konulan bireylerde uygun tedavinin başlanması ile siroz gelişimi önlenebilir.

Her yaşta görülebiliyor

Esasında yenidoğan döneminden çocukluk, erişkinlik ve ileri yaşa kadar her yaşta siroz tanısı konulabilir. Diğer yandan sirozun gelişim hızı, altta yatan hasarın şiddetine ve karaciğerin kendini yenileme kapasitesine bağlı olduğundan, bazı kişilerde 3-5 yılda gelişirken, diğer kişiler 30-40 yıl gerekebilir.

Birden çok faktörün birarada olması siroz gelişimini hızlandırıyor

Örneğin, viral hepatiti olan birinin eş zamanlı alkol kullanması fibrozis için sinerjiztik etkisi oluşturuyor. Benzer şekilde primer karaciğer yağlanması veya birden çok viral hepatit etkenin bir arada bulunması da riski artırıyor.

Öncelikle karaciğer yağlanmasını önlemek için obeziten kaçınılmalı ve düzenli egzersiz yapılmalı. Sağlıklı beslenme için diyetin kalorili ve doymuş yağ içeriği düşük olmalı, fruktozlu içeceklerden sakınılmalı ve de meyve ve sebzeden zengin beslenilmeli. Egzersiz, insulin direncini düşürür, cilt altında ve karaciğerdeki toplam yağ miktarını azaltır ve böylece metabolizmayı düzenler. Bu nedenle egzersiz vücut kitle indeksinden bağımsız olarak karaciğeri yağlanmadan korur ve de karaciğer yağlanması olan kişilerde ise tedavi edici özelliğe sahiptir. Alkol tüketiminde “karaciğer için güvenli” bir miktardan söz etmek zor. Çünkü karaciğerin alkol duyarlılığını etkileyen cinsiyet, yaş, beslenme alışkanlıkları, genetik faktörler ve eşlik eden diğer hastalıklar gibi pek çok faktör bulunuyor. Karaciğer hastaları doktor önerisi almadan kontrolsuz ilaç veya bitkisel destek ürünleri kullanmamalı. Son olarak tüm toplum için olduğu gibi siroz hastalarının da viral hepatitlerden korunmak için Hepatit A ve B viruslerine karşı aşılanması gerekli.