Cemaat, Tayyip’i bitirdi...
Tayyip, Arınç’ı bitirdi...
Arınç, Melih’i bitirdi...
Melih, partiyi bitirdi...
Birbirlerini bitire bitire inşallah bitecekler...

*

Bitiş; bu atışmalardan dolayı değil...
Atışmalar bitişten dolayı...
Şu izlediğiniz patırtı, bitişin doğal belirtileridir... Hani çukuru göremeyip düştüğünde kuzene kızarsın ya...

*

Temeldeki asıl bitişe gelince:
Cumhurbaşkanı, meydan meydan gezip istediği “Bu sefer 400 milletvekilini“ (!) bulabilirse sizce ilk işi ne olacak?..
Başbakanı ve Hükümeti bitirmek!...
Çünkü kafasındaki o tuhaf başkanlık sistemi gereği, sadece başkan var... Başbakan ile hükumet ortadan kalkıyor...
Şu anda dahi  “Böyle olmuyor, bize başkanlık lazım“ demeye getirmesi, bitirmeye biraz erken başlamasından dolayı...

*

Davutoğlu bir beyin oğlu bunu biliyor tabii...
Cumhurbaşkanı istediği kadar milletvekili çıkarabilirse, biliyor ki kırk yılın başında oturduğu başbakanlık koltuğu bitecek...
Çıkarmazsa zaten bitecek...
Kazansa da  bitiyor, kaybetse de bitiyor,  harika bir durum...

*

İşte...
Bülent Arınç’ın “Bu ülkede bir hükumet var... Davutoğlu’nu yıpratacak tehlikelere karşı savunurum“ diyerek kavgayı başlatan o cümlesinin güçlü gizemi bu...
Hükümet sözcüsünün “tehlike“ dediği kim?...
Biliyorsunuz...
Hong Kong Belediye Başkanı (!)..

*

Neyse...
Bitişin hikayesidir bu...
Cumhurbaşkanı’nın hükümeti “tehlike“ görmesi, hükemetin de cumhurbaşkanını “tehlike“ görmesi...
İki “tehlike” ediyor ki...
İnşallah tehlike tehlikeyi bitirirse...
Kurtuluyorsun Türkiye...