Tarihe iz bırakmak için bir yere girmek istiyor ama...
Giremedi gitti...

*

İsrail’i denedi...
Kaptan-ı Derya Piri Reis niyetine Abdurrahman Dilipak organizasyonunda, tek parçalık turistik donanma ile rezil-i rüsva olduk aleme...
Römork ile çekip getirdiler tek kişilik donanmamızı Mersin’e bıraktılar...

*

Libya’ya daldı...
Ama Libya’ya girişimiz değil, çıkışımız ünlüdür...
İki bin işçiyi gemilerle kaçırıp bir gecede getirdiler İzmir’e...

*

“Peki biz bir yere girmeyecek miyiz?” dedi...
“Mısır’a” dediler...
Atatürk işaret parmağını uzatıp Akdeniz’i göstermişti... Bu dört parmağını birden “rabia” yapıp uzattı, Akdeniz’deki etkisini tümden kaybetti Türkiye, büyükelçilerimizi kovaladılar...
Çünkü Sisi diye birisi darbe yapmış, bunun yandaşları Müslüman Kardeş’leri paketlemişti...
Olmadı sonuçta...

*

“Nereye girelim, nereye girelim?” derken...
Suriye’yi kestirdi gözüne...
“Cuma namazını Şam’da kılmaya” karar verdi...
Ancak silah verip desteklediği dinci terör örgütü IŞİD, camileri bombalarla uçurup, imamların kafasını kesince “Cuma’ya Şam” olmadı...
Oralara girmek bir yana, bin sene önce girmiş Süleyman Şah dahi kalkıp kaçmak zorunda kaldı Suriye’den...

*

Durum böyle...
“Dünya lideri olacağım” derken, Türkiye’nin düştüğü hazin durumdur bu...
Suriye’ye gireceğine, Bodrum dahil, turistik yerlerin bahçelerinde bile rezerv ful...
Suriye bize girdi yani...

*

Normalde başkomutanlar giriştikleri savaşlarda nasıl ilerleyeceklerini oturup düşünmezler mi?..
Bu nasıl çıkacağını düşünüyor...
Çıkamıyor da işin içinden...
Türkiye’nin başı derttedir...

*

Çankaya’da otursaydı, bizim tek büyük komutanımızın manevi havasından yararlanırdı bari...
Kaçak saraydan başkumandanlık bu kadar işte...