Evimizi kendimiz yaparken, yaş gününde karıma iki torba çimento aldığımda gözleri dolmuştu... O da bana yaş günü hediyesi olarak kalıp tahtası aldı...
Evlilik yıl dönümümüzdü, kapı çaldı bu koştu; 8’lik beton demiri geldi...
O sırada Paskalya, ikimiz de hırdavatçıya...

*

Sıradan insanların ekonomisi açıkgözlerinki gibi “yapmak” üzerine değildir, “yapmamak“ üzerinedir...
Harcama yapma, kullanma, yeme, içme, giyme, alma...

*

Şimdi bu ekonomi bilgisi ile Davutoğlu’nun “kaynak nerede?” sorusuna yanıt vereceğim...

*

İşadamlarını uçağa doldurup Mısır’a götürdü badem... “Şimdi sıra geldi Mısır’a iş yapacağız, adeta çok para kazanacaksınız” dedi...
Büyükelçimiz canını zor kurtardı...
Mısır’a ihracatımız 4 milyar dolardı...
Gitti...

*

“Şam’a gidip cuma namazı kılacağız“ dedi...
Biz Suriye’ye girecektik, Suriye bize girdi...
Turizmde kayıp ve sığınmacıların maliyeti; 17 milyar dolar...

*

Libya’yı bombalayanlara katıldığında “Libya’yı bizim müteahhitlerimiz yeniden yapacak” dedi...
Geçen hafta yaklaşan alçıpan gemimizi bombaladılar, üçüncü kaptan öldü, gemi zar zor Fethiye’ye ulaştı...
Libya’ya; yıllık 2.5 milyar dolar ihracat, 4.5 milyar dolar alacağımız ile müteahhitlerin makineleri elden gitti...
Bir gemi alçıpanımız oldu...

*

Irak...
İhracatımız 1.2 milyar dolardan, 726 milyon dolara indi...

*

Alt alta yaz, topla:
Neredeyse 30 milyar dolar kayıp işte...
Çalma çırpma dışında, mahalle kabadayılığı özentisinin bedelidir bu...

*

Size Atatürk’ün izinden çıkmayın dedik...
Onun tırnağı bile olamazsınız ama ona kulak verirseniz belki toparlarsınız...
Çıkın tekrarlayın yeter:
“Yurtta sulh, cihanda sulh...”