Çipras, “Ben, Troyka’ya (Avrupa Merkez Bankası+ Avrupa Birliği+IMF) Euro’dan çıkarım diye şantaj yapar, kemer sıkma koşulsuz para alırım. Aldığım parayı da dar gelirlilere dağıtırım” diyerek seçimi kazandı. Bu planının bilimsel gerekçesi olarak da “kemer sıkarak, krizden çıkılamaz” tezini gösterdi. Ancak Troyka, Çipras’ın şantajını yemedi ve “Biz de o tezi biliyoruz; ama sen önce ayağını yorganına göre uzatma sözü ver ki, Yunan ekonomisini büyütecek desteği istemeye yüzün olsun” dedi. Köşeye sıkışan Çipras, kendini sorumluluktan kurtarmak için Troyka’nın teklifini, halkoyuna sunma kararı verdi. Referandumda, “hayır” çıkarsa, Çipras bildiği yolda devam edecek. Yolun sonu kötü olursa, kararı halk verdi deyip işin içinden çıkacak. Ama eğer hayırdan sonra Troyka kesenin ağzını açarsa, Çipras kahraman olacaktır. “Evet” çıkarsa herhalde istifa edecektir. Çünkü bu referandum, aslında bir “Güven Oylaması” demektir. Kaybeden hükümet düşer. Gerekirse (ve muhtemelen) seçimler yenilenir.

HER YÜK TEMELE GİDER

İnşaat mühendisleri bana “her yük temele gider” ilkesini öğrettiler. Aynen elimizde taşıdığımız paketin ağırlığının, gövde-bacak-ayak aracılığıyla zemine gittiği gibi. Her ekonomik kriz de bir yüktür. Kriz sonunda bir ülke borçlarını ödeyemezse, bu külfet (yük) de temele gider. Temel ise hem “borçlu” hem de “alacaklı” ülke vatandaşlarıdır. Yunanistan’ın ödenmeyen borçlarının yükünü “masum vatandaş” çekiyor demek kadar hem cahilane hem de halk yağcısı bir söylem olamaz. Nasıl ekonomik büyümenin nimetlerinden, gerek borçlu gerek alacaklı ülkelerin “masum vatandaşları” istifade etmişse, külfetine de onlar katlanır. Yok, külfeti zenginler üstlensin, fakirlere dokunmayın denmek isteniyorsa, o zaman hangi devlet, hangi vergileri arttırmalı sorularına cevap verilmeli ve artan vergilerin; büyüme, istihdam ve enflasyona etkisi irdelenmelidir.

KURTARMA PROJESİ

Mali krize giren her ülkede veya kurumda alınacak önlemler benzerdir.
1. Önce kanama durdurulmalıdır. Yani ülkede “bütçe açığı” ve “cari açık” kapanmalıdır. Şirketlerde kanama zarardır. Sıfırlanmalıdır.
2. Bir “Konsolidasyon Masası” kurulmalıdır. Tüm borçlar ve alacaklar bu masaya yazdırılmalı ve tahkim edilmelidir. (Çifte sayımlar elimine edilmeli, borç-alacak bakiyeleri netleştirilmelidir.)
3. Borçların faizi düşürülmeli, mümkünse sıfırlanmalıdır. Faiz ödemesi, konsolidasyon projesinin sonuna ertelenmelidir.
4. Borçlar kısmen silinmeli, kalanı ilk yılları ödemesiz, uzun vadeye yayılmalıdır.
5. Bünye yeniden yapılandırılmalıdır. Çünkü krizi çıkaran bünyedir.
Son söz: Küçülmeden krizden çıkılmaz.