CHP’nin genel anlamda popülist olarak nitelendirilecek seçim vaatleri, AKP’de köşeye sıkışmışlarda gözlemlenen bir kızgınlık yarattı. Çünkü CHP’den böyle bir “vaat sepeti” açıklaması beklemiyorlardı. Bu durumda ya, “biz daha fazlasını veririz” diyecekler ya da “kaynak nerede” diye CHP’yi sıkıştıracaklardı. İkinciyi tercih ettiler. Çünkü onların kanaatine göre CHP’nin iktidara gelme şansı yoktu; verdiği sözleri tutma mecburiyetinde değildi. Bu rahatlıkla bol keseden vaatte bulunuyordu. Yani bekara karı boşamak kolay geliyordu. Halbuki AKP iktidarla evliydi, verdiği sözün altında ezilebilirdi. Ama daha önemli bir sebep vardı.

POPÜLİZMDE AKP’NİN ELİNE KİMSE SU DÖKEMEZ

AKP, Türk ekonomisi 2001 krizini atlatıp düze çıktıktan sonra 2002 sonunda iktidara geldi. 2001’de yüzde 68.5 olan enflasyon 2002’de yüzde 29.7’e düşmüş ve düşmeye devam ediyordu. 2001’de yüzde 5.7 azalan milli gelir, 2002’de yüzde 6.2 artmıştı. Zaten AKP’nin ilk icraat yılı 2003’te büyüme yüzde 5.3’tür. 2008’e kadar süren AKP’nin “hızlı büyüme” döneminde Türkiye benzeri tüm ülkeler Türkiye’den daha başarılı sonuçlar almıştır. Çünkü cari açığı patlayan ABD, dünyaya havadan dolar yağdırıyordu. Yurt dışından gelen paraların az bir kısmını AKP “fakir-fukara; garip-gureba”ya dağıttı. Son yıllarda “doların rahmeti” bitti. Şimdi ancak yağımızda kavrulacak kadar dış borç alabiliyoruz. Dış borçla popülizm yapan AKP, bu sebeple dış borca abanmayacak CHP’ye “kaynağı göster” diyor.

İHALEYİ EN DÜŞÜK FİYAT VEREN ALIR

23 Nisan Perşembe günü 4G ile ilgili olarak yazdığım yazıda, “ihale” kamuflajı altında AKP’nin nasıl “dış borç aldığını/kaynak yarattığını” anlattım. Ertesi gün yazılan ve söylenenlerden anladım ki, kimseye bir şey anlatamamışım. İhalede 1) Gelir/fayda yaratacak bir yatırım, mesela bir havalimanı inşası veya telefon hizmeti üretimi, 2) Bu yatırımı para karşılığında yapacak bir firma, 3) Yatırımı üstlenen firmaya para ödeyecek bir mal sahibi (kamu veya özel) vardır. Mal sahibi (kamu veya özel) yurtiçinden veya ve yurtdışından faizli borç alır. Yatrımın yapımını, en düşük fiyatı veren özel firmaya “ihale” eder.

MÜZAYEDEDE EN YÜKSEK FİYATI VEREN MALI GÖTÜRÜR

AKP’nin göz boyamacı cingöz bakanları “kamusal yatırımları, işletme hakkı ile birlikte” ihaleye çıkıyorlar. Aslında devletin, halktan “fiyata gömdürülmüş vergi” toplama hakkını “artırma/müzayede” yoluyla satıyorlar. Dış borç almayı da özel sektöre devrediyorlar. Böylece resmi kayıtlarda kamunun iç borcu düşük, özel sektörün dış borcu büyük gözüküyor. Sonra da “iç kaynak göster!” diye babalanıp duruyorlar.
SON SÖZ: Her şeyi bilen, yeni bir şey öğrenmez