İstanbul Boğazı üzerine üçüncü köprüyü Koreliler inşa ediyor. Birinci köprüyü, İngilizler; ikincisini Japonlar inşa etmişti. Bakalım dördüncüsünü hangi millet inşa edecek? Büyük küçük her köprü bir sanat eseridir. Köprü inşa etmek, insan zekâ ve becerisinin nelere kadir olduğunun en kolay anlaşılır örneğidir. Hele hele yüzlerce metre uzunluğunda asma köprüler birer mühendislik şaheseridir. Hiçbir asma köprü, diğerinin aynısı değildir. Her asma köprü, ayrı bir çözümdür. En son inşa edilen asma köprü, öncelerinden mutlaka daha mükemmeldir. Üçüncü köprünün geçtiği açıklık 1400 metreden fazladır. Bu bir rekordur. İşte, insana heyecan veren bu muhteşem yapıtı inşa eden mühendislerden Bay Jooeun Park; Milliyet muhabirine İstanbul trafiğini rahatlatmak için bir de öneride bulunmuş.

İSTANBUL’A 3 DEĞİL, 103 KÖPRÜ LAZIMMIŞ


Bay Park: “İstanbul’da trafik çok yoğun. Geldiğimde ilk inanamadığım şey bu oldu. Bu kadar yoğun nüfus ve trafik olan bir şehirde, nasıl sadece iki köprü olur diye düşündüm. Seul’un nüfusu 10 milyon ve şehirde 29 köprü var. İstanbul trafiği gerçekten çok kötü. Düzelmesi için 3 değil, 103 köprü gerekiyor” şeklinde konuşmuş. (Yeni siparişlerinizi bekleriz.) Bay Park bilmiyor, trafiği berbat Ankara, Konya ve İzmir’de (nehir veya boğaz geçişi olmadığı için tabii) hiç köprü yok. Oralara da köprü inşa etsek mi acaba?

İRRASYONEL ÖNERİLERİN BAŞI, GÖRÜLDÜĞÜ YERDE EZİLMELİDİR


Amacım mühendis Park’la dalga geçmek değil. Eminim bu konuları en az benim kadar biliyordur. Meramını tam anlatamadı herhalde. Ancak tehlike şurada: Saygın bir kişi olan Bay Park’ın bu sözleri, her sorunu parayla (dış borç alarak) çözeceğine inananlar ülkesi Türkiye’de maalesef çok taraftar bulur. Amacım bu zararlı fikrin daha fazla yayılmasını engellemektir.

103. KÖPRÜ HANGİ SEMTTEKİ SIKIŞIKLIĞI GİDERECEK


Birlikte düşünelim: Tepebaşı, Kızıltoprak, Nişantaşı, Bakırköy, Eminönü, Bakırköy, Sarıyer, Şişli, Bakırköy, Bağdat Caddesi, Eyüp, Maltepe, Aksaray, Beylikdüzü, Çengelköy aklınıza hangi semt geliyorsa siz söyleyin, ben yazayım; hepsinde trafik çok sıkışık hatta zaman zaman duruyor. Boğaziçi üzerine inşa edilecek 100 tane ilave köprü, yaka değiştiren araba sayısını artıracağından, trafik sıkışıklığını azaltmanın aksine artırmaz mı?

SIKIŞIKLIĞIN SEBEBİ, YOLLARIN OTOPARK OLARAK KULLANILMASIDIR


Her şehirde kıt kaynak yol, bol kaynak arabadır. Araba üretildiği kadar, şehir içine yol inşa edilemez. Bu fikir, şehir veya şehir merkezi kavramıyla çelişiktir. Üstelik tarihi bir doğu şehri olduğu için İstanbul’un yolları dardır. Sıkışıklığın sebebi, zaten yetersiz olan yolların, yol olarak değil, bencil, şirret ve edepsiz bay-bayan araba sahipleri tarafından “otopark” olarak kullanılmasıdır. Esnafın da yaya yollarını işgali, sıkışıklığa tüy dikmektedir. Birilerinin “Keyfimizden değil, beleş otopark olmadığından, arabamızı mecburen yola, gerekirse ikinci sıraya park ediyoruz” dediğini duyuyorum. Ey şehirli arkadaş! Senin de hayatını karartan trafik sıkışıklığını azaltmak istiyorsan, park yeri olmayan adrese arabanla gitmeyeceksin. Esnafsan, kaldırıma taşmayacaksın. Mal teslimatını gece yapacaksın. O kadar!
Son söz: Sorunun parçası olan, çözümün ortağı olmaz.