Uzunca bir süredir “Y Jenerasyonu (Nesli)” üzerine bir yazı kaleme almayı düşünüyordum. Amerikan kültürünün bir ürünü olan “Y Nesli” kavramı, dar anlamda 1980-1995 arasında doğanları kapsıyor. Bu kümeye girenlerin ortak özelliği, cep telefonu, internet aplikasyonları ve sosyal medya meraklısı (ve hatta bağımlısı) olmalarıdır. Benzer özellikleri olup da 1980 öncesi veya 1995 sonrası doğmuş olanlar da “Y Nesli” üyesi sayılır.

Y TEORİSİ

1960 yılında, dünyanın en itibarlı üniversitelerinden biri olan MIT’nin, Sloan İşletme Fakültesi hocalarından sosyal psikolog Douglas McGregor “Şirketlerin Beşeri Yönü” (The Human Side of Enterprise) adlı bir kitap yayınlamıştı. McGregor, bu kitabında biri “emredici (X)”, diğeri “katılımcı (Y)” olarak adlandırdığı iki yönetim biçimini anlatmıştı. O günlerdeki kanaatime göre bu kitap, Rusya ile Amerika arasındaki ideolojik çekişmenin bir parçasıydı. “X Teorisi” Rusya’nın, “Y Teorisi” de Amerika’nın yönetim tarzını temsil ediyordu. Pek tabii kitap, demokratik Y Teorisi’nin, otokratik X Teorisi’nden üstün olduğunu, maçı da Amerika’nın kazanacağını söylüyordu.

Y NESLİ VE Y KURAMI

Soru şu: Özellikle kilit pozisyondaki elemanlarının çoğunluğu “Y Nesli”nden olan firmaların, rakiplerine göre daha başarılı olması için acaba nasıl bir örgütlenme ve yönetim tarzı benimsenmelidir? Zihnimde bu soruya bir cevap ararken, aklıma Y Teorisi geldi. Bir defa, “Y Neslini” önceki nesillerden farklı görmüyorum. Onları  “akıllı telefon, internet uygulamaları ve sosyal medya” müptelası diye tanımlamak da değişimin özünü kavrayamamaktır diyorum. Cevabım şu: Y Nesli ile çalışan şirketleri, rakiplerinden daha başarılı kılmanın yolu, Y Teorisi’ni anlamaktan ve uygulamaktan geçmektedir.

KENDİNİ GERÇEKLEŞTİRME

Türkçesi biraz tuhaf oluyor, ama insanları olumlu eylemlere yönlendirmenin yolu, onlara “kendini gerçekleştirme” fırsatı sağlamaktır. İnsan, kendini dört aşamada gerçekleştirir:
1. Yeteneklerini keşfedip onları geliştirerek,
2. Zihinsel ve ruhsal olarak aydınlanarak,
3. Bilgili olma arzusuyla yanıp tutuşarak,
4. Topluma yararlı ve örnek olmayı amaçlayarak.
Hangi nesilden olursak olalım, insan olarak yaratılmış olmamızdan dolayı hepimiz “kedimizi gerçekleştirme” arzusuyla doluyuz. Huysuzluğumuz, bunu becerememiş olmamızdandır.
Son söz: Herkesin en iyi öğretmeni, kendisidir.