Sevgili okuyucularım, can ve mal güvenliğinin sıfıra indirildiği acayip bir ülkede yaşıyor olmanın üzüntüsü ve utancını hep birlikte yaşıyoruz.
Sadece Doğu ve Güneydoğu değil, her yer aynı.
Toplumun sinirleri gergin. En ufak bir tartışmada, basit bir trafik kazası sonrasında bile silahlar çekiliyor, cinayetler işleniyor.
Elbette işin bir de terör boyutu var.
Doğu ve Güneydoğu’da karayolları kesiliyor, tren rayları ve trenler bombalanıyor, köprüler havaya uçuruluyor, araçlar ve iş makineleri yakılıyor, PKK’lı teröristler tarafından yolcuların kimlik denetimi yapılıyor.
Eğer bir yerden başka bir yere giden asker veya polis iseniz, bu denetim aşamasında kaçırılma olasılığınız yüzde yüz!
Bunlar artık sıradan olaylar oldu.
Şimdi size iki gün önce gerçekleşen bir yol kesme olayını adım adım anlatayım da, sorun bakalım devlet nerede imiş!

* * *

- Terör örgütü iki gün önce Hakkari-Çukurca karayolunu kesti.
- Teröristler ilçeye 40 kilometre mesafedeki bir yere dağlık bölgeden koşarak geldiler ve yol kesme işlemi başlatıldı. Her iki yönden gelen trafik durduruldu.
- Bir bölümü araçları durdurup kimlikleri istedi. Yolcuların telefonlarını aldılar.
- Çevreden bir iş makinesi ayarlamışlardı. Bu makine ile hemen oradan geçen enerji nakil hatlarını devirmeye başladılar.
- Araçlar geçemesin diye yolun çeşitli yerlerine hendek kazdılar... Kazma kürekle değil, yine iş makinesiyle!
- Yol denetimi yaklaşık beş saat boyunca sürdü. Araçlarda iyi ki asker ve polis yoktu çünkü olsa hepsi birden dağa kaldırılacaktı.
- Araçlarından inen vatandaşlar ellerinde bavullarıyla falan hendeğin öbür tarafına geçtiler. Orada bulunan araçlara binip gitmelerine izin verildi.
- Resmi plakalı iki araç yakıldı.
- Direkler devrilince Çukurca ve köylerinde elektrikler kesildi. Her zaman kesildiği için bölge halkı ve yetkililer buna alışkındı. Asker ve sivil görevliler olay yerine intikal edemediler.
- Ya yolun kesik olduğunu anlamamış, ya da korkmuşlardı. Burasını kimse bilmiyor!
- Yol yaklaşık iki gün boyunca kapalı kaldı.
- Sonra bölgeye asker korumasında başka iş makineleri gönderildi ve hendekler kapatıldı.
- Elektrik henüz bağlanmadı.
- Teröristler kaçmıştı. Her zaman olduğu gibi yakalanan olmadı.
- Olaydan saatler sonra haberdar olan yetkililer bölgeye asker gönderdi ama olan olmuş, kaçan kaçmıştı!

* * *

Son 15-20 gün içerisinde Türkiye’de buna benzer en az 50 olay oldu.
Örgüt militanları dağdan iniyor, yolu kesiyor, direkleri deviriyor, köprüleri havaya uçuruyor, araçları ateşe veriyor ve sonra elini kolunu sallaya sallaya kaçıp gidiyor.
Biz ise Kuzey Irak dağlarında dağı taşı bombalıyoruz!
Teröristler orada değil kardeşim, burada ve içimizde.
Sen ne biçim devletsin ki, terörün en sıcak ve yakın olduğu bölgelerde bile saatler süren yol kesme eylemlerine müdahale edemezsin, bir kişiyi bile yakalaman mümkün olmaz!
Tayyip nerede, Ahmet nerede, bölgenin valileri, kaymakamları ve komutanları nerede?..
Bu gibi konularda nutuk atmak kolay da, olayları önlemek beyefendilerin gücünü aşıyor olsa gerek!

Kuzey Irak komedisi


Sevgili okuyucularım, önceki gün gerçekten komik olan iki ayrı açıklamaya tanık olduk.
Irak Hükümeti bir bildiri yayınlayıp “Türkiye bizim sınırlarımıza tecavüz ediyor, topraklarımızı bombalıyor” dedi.
Oysa orada Irak Hükümeti değil, aşiret reisi Barzani’nin egemen olduğu Kürt devleti var.
İkinci komediyi bizim Dışişleri Bakanlığı sergiledi, Irak’ın bildirisine şu yanıtı verdi:
“Irak Hükümeti’nin takındığı bu olumsuz tavır hayal kırıklığı yaratmıştır.
Irak topraklarında çok sayıda silahlı PKK militanı yıllardır barınmaktadır. Topraklarının üçte biri terör örgütünün kontrolünde olan ve sınırlarını kontrol altında tutamayanların bizim PKK ile mücadelemize karşı tavır sergilemesini anlamak mümkün
değildir!”

* * *

Çok sayın ve muhterem diplomat beyefendilerimiz!.. Kamuoyunu yanıltmaya kalkışmayın.
Sözünü ettiğiniz topraklar Irak devletinin değil, Barzani’nin egemenliğinde...
PKK’yı kendi topraklarında koruyup kollayan, besleyen de Barzani denilen herifin ta kendisi.
Ama bizimkiler Barzani ile dost!.. Petrol dahil bir sürü parasal alışverişleri var. O yüzden Barzani için ağızlarını açıp kınamaları mümkün olmuyor.
Kuzey Irak’ta bombalandığı iddia edilen bölgelerin tamamı onun egemenlik alanı.
Herifte hiç utanma sıkılma yok... Bir yanda teröristleri koruyup besliyor ve barındırıyor, öbür yanda ise “Türkiye’nin terörle mücadelesi çok haklıdır, destek veriyoruz” diyor!
O ilkel kafasıyla tavşana kaç tazıya tut politikası izliyor...
Ve bizim Dışişleri Bakanlığı bile anında bu tuzağa düşüp bizi kandırmaya yelteniyor.
Bu terör kolay bitmez... Zira devlet sadece Doğu ve Güneydoğu’da değil, Ankara’da bile ayakta uyuyor!
Sadece nutuk atılıyor.
Sıkıysa Barzani’yi kınasınlar, tavır koysunlar!