Sevgili okuyucularım, önceki gece Trabzon’da oynanan Trabzonspor-Gaziantepspor maçından sonra tanık olduğumuz olay, seçimi AKP kazandığı takdirde Türkiye’de daha neler olacağının somut göstergesidir.
İddialara göre hakem Çağatay Şahan berabere giden oyunun son dakikasında Trabzon’un bir penaltısını vermiyor ve maç bitiyor.
Maçı İstanbul’da televizyonda izlemekte olan kulüp başkanı İbrahim Hacıosmanloğlu bu pozisyon sonrasında Trabzon’u arayıp adamlarına talimat veriyor:
“Hakemleri tutun, soyunma odasından çıkarmayın. Ben özel uçakla geliyorum!”
Trabzon yöneticileri ve kalabalık bir taraftar topluluğu hakemlerin soyunma odası önünde beklerken kapılar tekmeleniyor, küfürler ediliyor.
Hakemler korku içinde bekliyor. Acaba linç mi edilecekler!..

* * *

Olay giderek büyüyor, polis müdahale etmiyor veya edemiyor. Polis seyirci!.. Belli ki bir yerden emir gelmiş.
Hakemler sabaha karşı saat 04.00 dolaylarında bırakılıyor. İyi ki ellerine kelepçe vurulmamış, gözaltına alınmamış ve canlarını kurtarmışlar!
Başkan Bey bunun nedenini şöyle açıklıyor:
“Çok sevdiğim ve saydığım biri o saatte beni arayıp hakemleri bırakmamızı istedi, biz de bıraktık.”
Kendisini sabaha karşı arayanın Tayyip olduğu ortaya çıkıyor. Olay daha fazla büyüyüp de başlarına iş açılmasın, dünyaya rezil olmayalım diye saraydan arayıp talimat vermiş.
Başkan Bey bu arada tüm kadınlara hakaret etmeyi de unutmuyor:
“Kadın gibi yaşamaktansa adam gibi ölürüz!..”
Aradan saatler geçiyor, toplumda ve özellikle kadınlardan tepkiler giderek artınca “Yanlış anlaşıldım” deyip özür dilemek zorunda kalıyor.

* * *

AKP kafası işte budur. Basın kuruluşlarını bastırır, gazete ve televizyon kanallarına el koyar, gazeteci dövdürür, önüne geleni tutuklatır...
Ve şimdi anlıyoruz ki bu kapsamda, işine gelmeyen, ya da yanlış karar veren hakemleri rehin alıp sabaha kadar soyunma odasında ve tehdit altında tutup korkutmak da varmış.
Çok sayıda hakemimiz Trabzon’da bundan sonra da maç yönetecek. Her biri sahaya ister istemez “Acaba benim başıma da aynı şeyler gelir mi” diye korkuyla çıkacak. Onlardan tarafsız kalmaları nasıl beklenecek?

* * *

Şimdi Futbol Federasyonu olaya el koymuş, Hacıosmanoğlu’na ve rehin alma olayında yer alan yöneticilere ceza verecekmiş!
Hangi federasyon?!..
Minareyi çalan kılıfını önceden hazırlar. Federasyon tümüyle iktidarın elinde.
Futbol Federasyonu Başkanı kim?.. Yıldırım Demirören.
O göreve Tayyip döneminde özellikle, futbol sektörünü AKP adına yönlendirip denetim altında tutması için seçtirildi.
Babası Erdoğan Demirören iki yandaş gazetenin, Milliyet ve Vatan’ın sahibi. O gazeteleri yine Tayyip döneminde ele geçirmeyi başardı.
Telefonda Tayyip’ten azar işitince ağlayan patron olarak biliniyor.
Şimdi böyle bir federasyon Trabzon başkanına hangi cezayı verebilir?

* * *

Göreceksiniz, olay en hafif ve göstermelik bir ceza ile geçiştirilecek.
Trabzon’da hakemleri sabaha kadar soyunma odasında rehin alıp korkutma olayı, seçim öncesinde AKP’nin baskı-zulüm-sindirme taktiğinin son örneği olarak Türkiye’nin hem spor tarihine, hem de siyasi tarihine geçti.
Kadınlarımıza bile durduk yerde işin içine sokup hakaret ederek!..
Bunlar henüz başlangıç...
Hele yeniden iktidar oldukları takdirde daha neler olacak neler.

İşte size icra dosyaları


Sevgili okuyucularım, bu iktidar döneminde öyle bir ülkede yaşamaya mahkûm edildik ki, anlatmakla bitmiyor.
Toplum olarak genelde işin siyasi boyutuyla ilgiliyiz.
Oysa bir de ekonomik boyut var ki, her tarafı ayrı ayrı dökülüyor.
Resmi rakamlara göre işsiz sayısı 3 milyon’u aştı. İşsizler arasında gençler birinci sırayı alıyor.
Diğer kesimler gibi esnaf da perişan. Piyasada çekler geri dönüyor, borç ödemeleri yapılmıyor.
Piyasa ahlaksızlığı almış başını gidiyor. Elbette belli bir kesim daha var, iyi niyetli bile olsa çarklar dönmediği için ödemesini yapamıyor.

* * *

Şimdi size Ankara’dan bir örnek vereyim. Ankara’da 32 İcra Dairesi var. Bunların her birinde 2015 yılında açık olan ortalama 21 bin icra dosyası raflarda yığılı.
32 çarpı 21 bin eşittir 672 bin.
Ankara’nın merkez Sincan ilçesinde bir adet İcra Dairesi var ve dosya sayısı 67 bin.
Bu rakamı da ekleyince sadece Ankara’da icraya verilenlerin dosyası sayısı 739 bin oluyor.

* * *

Karşımızda korkunç bir ekonomi tablosu var... Sadece Ankara’nın rakamları böyle ise Türkiye genelinin kaç milyona ulaştığını düşünmeye çalışın.
70 milyon insanımızın büyük bir bölümü kredi kartları, konut kredileri, banka borçları ve diğerlerini ödeyemiyor. Üzerlerine haciz geliyor.
Tanıdığınız bankacılara ve avukatlara sorun, faciayı bir de onlardan dinleyin.
Şimdi seçime bu rakamları bilmeden, tartışmadan gidiyoruz. Ama asıl acı gerçek işte bu rakamlarda.
Ülkeyi her açıdan, özellikle de ekonomik açıdan mahvedenler şimdi sizden binbir yalanla oy dileniyor...
Palavra vaatlerin ucu bucağı yok.
“Yapacağız, edeceğiz!..”
Onlara soruyorum:
“13 yıldan bu yana iktidarda olan sizsiniz. Eliniz armut mu topluyordu, niye yapmadınız! Aklınız şimdi seçim öncesinde mi başınıza geldi!”