Sevgili okuyucularım, 7 Haziran seçimleri öncesinde Tayyip mitingler düzenler, meydanlarda nutuk atardı.
Gerçi Cumhurbaşkanı kimliği ile tarafsız kalması gerekiyordu ama bunun çözümünü
bulmuştu:
Toplu açılış törenleri!
10 yıl önce yapılan yolların, okul ve hastanelerin, park ve kaldırımların bile güya açılışı yapılır ve AKP propagandasına alet edilirdi.
Üstelik açılışı yapılan tesislerin bazıları da henüz temel atma aşamasında olurdu.
Önemli olan miting düzenlemekti.

* * *

Önceki gün İstanbul’da yeni bir gösteriye tanıklık ettik. “Terörü kınama” adı altında düzenlenen bu devlet mitingine Tayyip-Ahmet ikilisi de katılıp nutuk attılar.
Anladığım kadarıyla Tayyip bu seçim öncesinde toplu açılış değil, terörü kınama mitingleri düzenleyecek.
Terör onların zamanında ve onların umursamazlığı nedeniyle hortladı ama bu iki şahıs şimdi terörü lanetliyor!
Böyle bir mitingi muhalefet partileri yapsa aklım erer de, bunu iktidar yapıyor!
Mitinge Tayyip’in iki cümlesi damga vurdu:
“1 Kasım seçiminde Meclis’e 550 tane milli, yerli milletvekili göndermenizi istiyorum. Ne demek istediğimi anlıyorsunuz değil mi?..”
AKP’li bindirilmiş kıtalar hep bir ağızdan bağırdı:
“Anlıyoruuuz!..”

* * *

550 adet milli ve yerli milletvekili!..
Bunca yıllık gazeteciyim, bunun ne anlama geldiğini onlar anlamış ama ben anlamadım! Ne demek bu yaaa?..
Dün gazetedeki arkadaşlarla da konuştuk, anlayan yoktu.
Demek ki şimdi bütün partilerin binlerce milletvekili adayı için yeni bir sayım yapmak
gerekecek...
Bu millidir, bu yerlidir...
Ya da adaylar, özellikle de AKP adayları bir süre sonra ötekileri suçlamaya başlayacak:
“Bunlara oy vermeyin, Ahmet milli değildir. Ayşe millidir ama yerli değildir!..”
Ya Rabbim, aklımızı sen koru.

Besle, eğit, Suriye’de adam öldür!


Sevgili okuyucularım, Suriye’de Esad’a karşı savaşması öngörülen tiplerin ilk partisi sınırı geçip komşu ülkeye geçmiş çoğu imha edilmişti. Şimdi sıra bu ikinci kafilede.
Kim bunlar?..
Suriyeli muhalifler olarak bilinen ve çoğu İslamcılardan oluşan bu tipleri kim
örgütledi?
ABD ve Türk Ordusu!
Bunlar için Kırşehir-Hirfanlı’da özel eğitim tesisleri kuruldu. Burada Türk ve ABD’li özel kuvvetler tarafından beslendiler, yedirilip içirildiler, eğitilip donatıldılar...
Ve birkaç gün önce yanlarında 15 araç, makineli tüfekler ve cephane olduğu halde Türkiye sınırından Suriye’ye geçiş yaptılar.
Silah ve donanımlarını ABD karşılıyor.
Kafile şu anda Halep’te...
Orada vuruşacaklar, suikast düzenleyecekler, masum insanları öldürecekler, belki bir yerleri bombalar koyup patlatacaklar.
Bunun adına “Esad’ı devirmek uğruna terör ihracı deniliyor.
Cumhuriyet tarihinde şimdiye kadar böyle bir skandal görülmedi.

* * *

Atatürk’ün Hatay’ı Suriye’den nasıl koparıp Türkiye’ye kattığını bir kez daha anımsayalım.
Bir çok diplomatik girişimle olayı adeta bir dantel gibi örmüş ve sonunda başarmıştı.
Ancak Hatay’a Türk Bayrağı’nın resmen çekilmesi onun ölümünden bir yıl sonra l939 yılında gerçekleşmişti.
Hatay Türk yurdu oldu ama o süreçte bir kişinin bile burnu kanamadı.
Şimdi ise komşu ülkenin yönetimini devirsin diye silahlı birilerini ABD ile birlikte kendi topraklarımızda eğitiyor, sınırı açıp onları gizlice Suriye’ye sokuyoruz.
Türkiye Cumhuriyeti’ne yakışır mı?
Üstelik bunca çabaya rağmen Esad yerinde durmayı başarıyor.

Okunması gereken iki kitap


Bayram tatili başladı. Belki zamanınızı iki güzel kitabı okuyarak geçirmek istersiniz.
İlk kitabın yazarı emekli Kurmay Albay Mustafa Önsel. Düzmece Balyoz davası sanığı olarak yıllarca hapis yatırıldı.
Onu önceki yıllarda yazdığı Beşiktaş’ta Sırtlan Pususu ve Silivri’de Firavun Töreni isimli kitaplarından tanıyoruz.
Şimdi hapishanede yazmış olduğu son kitabı elimde:
“İstanbul’dan İzmir’e Casusluk Kumpası. Kim Bunlar?” (Alibi Yayıncılık.)
Bu inanılmaz kitabı da bir solukta okuyacak, Türkiye’de masum insanlara devlet eliyle kumpasın nasıl kurulduğunu bir kez daha göreceksiniz.

* * *

Ercan Ersoy ismini anımsadınız mı?..Güneydoğu’da yıllarca özel harekat polisi olarak görev yapan, sonra Susurluk hükümlüsü ve faili meçhul cinayetlerin sanığı olup halen yargılanan Ercan Ersoy.
“Botan’ın Askerleri. Bir Özel Harekat Polisinin Güneydoğu Anıları.” (Bence Kitap.)
Botan, PKK’nın Siirt ili yapılanması. Ersoy yıllarca dağlarda terörist kovalamış, yaşadıklarını kitap yapmış.
Meşhur Şırnak baskını vardı, kitapta anlatılıyor. PKK Şırnak’ı basmış ve sokak savaşları sonrasında kent büyük güçlüklerle yeniden devletin eline geçmişti.
Çok kolay okunan ilginç olaylarla dolu bir kitap.
Hazır bayram tatili geldi, bu iki kitabı da alın. Olmazsa tatil sonrasında okursunuz!