Peh Peh Peh

WikiLeaks belgelerinde eski Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül’ün, Davutoğlu için “çok tehlikeli bir adamdır” dediği açıklanmıştı. Büyükelçi Süha Umar da Davutoğlu’na yazdığı bir mektupla “sen bu işleri bilmiyorsun. İstifa et, Türkiye ve Ortadoğu rahat bir nefes alsın” diyor. Yaşanan olaylar Vecdi Gönül ve Süha Umar’ı yüzde 100 doğruluyor.
Biji Serok Ahmet, Tayyip Erdoğan’a “seni Ortadoğu hatta dünya lideri yapacağım” diyor. Myanmar’da gırtlağı yırtılıncaya kadar bir militan gibi “Allahu Ekber, Selamun Aleykuuum” diye bağırması bu ne biçim bakan diye herkesi şaşkına çeviriyor.
Molla diplomasisi ve mezhep kavgalarında “azılı terör örgütlerine” taraf olarak kazdıkları kuyuya kendileri düşüyor. Bu şekilde Erdoğan’ın Arap dünyasındaki prestiji ve dünyadaki itibarı sıfıra müncer kılınıyor.
Kiziroğlu Ahmet’in gafları bitmiyor. Geçtiğimiz hafta aklınca Kılıçdaroğlu’nu, pes ettirmek için Arınç’ın “edepsiz, haysiyetsiz, Ankara’yı parsel parsel sattı” dediği Melih Gökçek’e havale etmekten medet umuyor.
Yıllar önce Kılıçdaroğlu’nun TV’deki açık oturumda “Gökçek’in ipliğini lime lime nasıl pazara çıkardığını” unutmuş görünüyor.
“Maiyet memurluğu dışında hiçbir niteliği olmadığı anlaşılan” Davutoğlu’nun artık AKP’ye zarar verdiğini düşünen Erdoğan hem onu diskalifiye etmek, hem de kendisine yönelik şaibelerden kurtulmanın çaresini Başkanlık sisteminde buluyor.
AKP’nin tek başına iktidar olması için canını dişine takıp, canhıraş bir uğraşı veriyor.
Parlamenter sistemin felaketleri, Başkanlığın faziletlerinden söz ediyor.
Parlamenter sistem koalisyon getirir diyor.
Koalisyon ekonomik kriz demektir diye ferman buyuruyor.
Oysa 17 milyon insan açlık sınırında, emekli yaşam savaşında, köylü-esnaf, işçi, memur kan ağlıyor. İnsanlar çöp kutularından yiyecek topluyor. Açlıktan kendilerini yakıyor. Tüm bunlar 12 yıllık koalisyonsuz AKP iktidarında oluyor.
Koalisyon yolsuzluk demektir diye fetva veriyor.
Oysa “paraların sıfırlatılması, ayakkabı kutularındaki milyonlarca dolar rüşvet paraları” sit alanları ve “kupon arazilerin” talan edilmesi koalisyonsuz AKP iktidarının ürünü oluyor.
Koalisyon işsizlik demektir diye vaazda bulunuyor.
Tek başına AKP iktidarında işsizlik dünya rekorlarına gidiyor.
Avrupa’nın en ileri ülkeleri yıllardır koalisyonlarla yönetiliyor. Türk Anayasası’nda yapılan en büyük çağdaş devrimler, Ecevit Başbakanlığındaki koalisyon hükümetinin eseridir.
Türkiye’nin AB ve dünyadan dışlanması,
Atatürk kazanımları ve çağdaş devrimlerinin bir bir yok edilmesi,
Kendi milli ordusu ve yargısının çökertilmesi,
Kendi ülkesini kendi elleriyle terör örgütüne peşkeş çekmesi,
Eşi görülmemiş devlet soygunları 12 yıllık koalisyonsuz AKP iktidarında yaşanıyor.

* * *

Başkanlık diye yatıyor, Başkanlık sayıklayarak kalkıyor. Oysa istediği “alaturka Başkanlık” astığı astık, kestiği kestik sistemidir.
“Alaturka Başkanlık anayasasında” değiştirilmesi teklif bile edilemez ilk 3 madde şu şekilde düzenleniyor.
- T.C. toprakları “memalik-i Bilaliye” olarak tanımlanacaktır.
- Rüşvet ve hırsızlıklar günah işleme özgürlüğüdür. “Devletin malı deniz yemeyen domuz” ilkesi kurucular felsefesidir.
- “Amaca ulaşabilmek için her şey mubahtır” kuralıyla “Atatürk ve İnönü’ye saldırmak” temel işlev olacaktır.
AKP iktidarınca bu güne kadar süregelen uygulamalar, “alaturka anayasal hükümler” olarak özetle aşağıdaki şekilde yer alacaktır.
- Cumhurbaşkanları tarafsız kalacaklarına dair Meclis’te “şeref ve namusu üzerine” yemin ederken masa altında bir ayağını havaya kaldıracaktır.
- Yasama ve yargı ayak bağı olmaktan kurtarılacak, “tüm yolsuzlukları paralele yüklemek”, başkanlık anayasasının olmazsa olmazı olacaktır.
- Kıyak ihalelerde “mama payı alınması”, üst düzey komutan, yargı mensubu, bürokrat ve rektör atamalarında, lidere “profesyonelce “yağcılık ve “ has odabaşılık” AKP’nin temel kriterleridir.
- Yeni Türkiye’nin sosyal ve kültürel devrimleri kapsamında “Fazıl Saylar, Leyla Gencerlerin” yerine “Kibariye ve Yavuz Bingöller” Türk sanatının gururu olacak;
- Yerel yönetimlerde Haşim İşcanlar “out”, Melih Gökçekler “in” olacaktır.
- İlber Ortaylı gibi bilim adamlarının yerini Burhan Kuzular alacak;
- Rahmi Koç gibi iş adamları ekonomi dünyasından sildirilecek, “milletin a...sına koyan” iş adamları ihya edilecektir.
- Faik Rıfkı Atay, Hüseyin Cahit Yalçın, İlhan Selçuk, Bahriye Üçok gibi düşünür ve yazarların kökü kazınacak, Mehmet Metiner, Şamil Tayyar, Nagehan Alçı gibi yazarlar ve havuz medyası kalemşorları Türk basınının onuru olacaklardır.
Hayırlara vesile olur inşallah.