Bir li­der, “dü­rüst, hoş gö­rü sa­hi­bi, vic­dan­lı ve adil ol­ma­sı, ya­lan söy­le­me­me­si, iyi bir eği­tim­den geç­miş ol­ma­sı, hiç­bir ayı­rım yap­ma­dan tüm hal­kı­nı ku­cak­la­ma­sıy­la­” hal­kın sev­gi, say­gı ve gü­ve­ni­ni ka­za­nır.
Şim­di sor­mak la­zım;”haz­re­t”, yu­ka­rı­da be­lir­ti­len ni­te­lik­le­rin han­gi­si­ni ta­şı­yor?
O hal­de “AK­P’­li mil­let­ve­kil­le­ri, ami­go­laş­mış bil­gin, ay­dın kim­lik­li ya­ra­tık­la­ra­” “va­tan sev­gi­sin­de­n” da­ha de­ğer­li ne­ler ve­rip, na­sıl ne­ma­lan­dı­rı­lı­yor­lar ki hep­si va­ta­nı-mil­le­ti unu­tu­yor, onun önün­de sec­de edip, el etek öpü­yor­lar.
Şöy­le ki:
- Me­lun bir kum­pas­la or­du çö­ker­ti­lip, va­tan par­ça­la­nı­yor.
Han­gi ma­kam, “la­ik Cum­hu­ri­yet ya da bir ka­rış va­tan top­ra­ğın­dan da­ha kıy­met­li­dir ki­”, Ge­nel­kur­may, “Tür­ki­ye ba­ğır­sak­la­rı­nı te­miz­li­yo­r” di­ye va­ta­nın gü­ven­ce­si ve onu­ru or­du­su­nun ipi­ni çe­ken­le­re kul, kö­le olu­yor. “Bi­ze do­kun­ma­yan yı­lan bin ya­şa­sı­n” di­ye tüm bu me­la­net­le­ri, rüt­be ve sal­ta­nat uğ­ru­na gör­mez­den ge­li­yor.
- Ha­vuz ya da sa­tıl­mış med­ya, “va­tan­dan kıy­met­li han­gi ni­met­ler kar­şı­lı­ğı­” onur­la­rı­nı fe­da ede­rek ken­di­le­ri­ni bu den­li tas­ma­la­tı­yor­lar.
- Va­li­ler, müs­te­şar­lar, po­lis mü­dür­le­ri bir ma­kam uğ­ru­na Na­zi SS’­le­ri ce­ber­rut­lu­ğuy­la kral­dan faz­la kral­cı ola­bi­li­yor­lar.
- “As­rın dev­let soy­gun­cu­la­rı­na­” ta­kip­siz­lik ka­ra­rı ve­ren, Al­man mah­ke­me­sin­ce mah­kum edi­len De­niz Fe­ne­ri dos­ya­sı­nı ka­pa­tan sav­cı­lar HSYK’­ca tal­ti­fen üst ma­kam­la­ra ge­ti­ri­li­yor.
Bu­na kar­şın, Bi­na­li Yıl­dı­rı­m’­ın ba­ca­na­ğı­nın için­de ol­du­ğu İz­mir Li­ma­nı yol­suz­lu­ğu­nu yü­rü­ten...
İs­tan­bul es­ki baş­sav­cı­sı­nın “tüy­ler ür­per­ti­yo­r” di­ye ni­te­le­di­ği Os­lo top­lan­tı­sı ne­de­niy­le MİT müs­te­şa­rı­nı sor­gu­la­yan, Te­rör ör­güt­le­ri­ne gö­tü­rü­len si­lah­la­rı “ya­sal gö­rev­le­ri ge­re­ği­” ya­ka­la­yan jan­dar­ma ve sav­cı­lar, ce­za­lan­dı­rı­lı­yor. 17 Ara­lık dev­let soy­gun­cu­la­rı­nı ya­ka­la­yan tüm sav­cı­lar HSYK ta­ra­fın­dan ki­mi sür­gün, ki­mi açı­ğa alı­na­rak ha­yat­la­rı sön­dü­rü­lü­yor.
Tüm dün­ya med­ya­sı­na man­şet olan 17-25 Ara­lık soy­gun­cu­la­rı­nı eleş­tir­di­ğim için Tay­yip Er­do­ğan ve Bi­lal Er­do­ğa­n’­ın (so­ruş­tur­ma­nın giz­li­li­ği­ni ih­lal­den) hak­kım­da aç­tık­la­rı da­va­ya ta­kip­siz­lik ka­ra­rı ve­ren sav­cı da bu gö­rev­den alı­nı­yor.
Eğer, suç iş­le­yen bir ce­ma­at­çi sav­cı ve yar­gıç var­sa de­lil­le­riy­le bir­lik­te mah­ke­me­ye ve­ri­le­rek ce­za­lan­dı­rı­lır.
“Tay­yip Er­do­ğan aley­hi­ne da­va açan ya da ik­ti­dar hır­sız­lık­la­rı­nı su­çüs­tü ya­ka­la­yan sav­cı­la­r” (bal­ta­yı ta­şa vur­du­lar) di­ye ce­za­lan­dı­rıl­dı­ğın­da yar­gı­sız in­faz, yar­gı­nın yar­gı­yı çö­kert­me­si olur. Hır­sız­lık­lar meş­ru­la­şır, yar­gı­ya gü­ven sı­fır­la­nır, mül­kün (dev­le­tin) te­me­li ada­let çö­ker.

DEV­LE­TİN DEV­LE­Tİ SOY­MA­SI­NA RUH­SAT VE­REN BİR PAR­LA­MEN­TO­YU TA­RİH YAZ­MI­YOR

300 bin do­lar rüş­vet alan bir Ko­re­li ba­kan mah­kum olun­ca bu­nu onu­ru­na ye­di­re­me­yip, “in­ti­har edi­yor.” 6 mil­yon­luk bir rüş­vet­ten mü­eb­be­te mah­kum edi­len Çin­li ba­kan yar­dım­cı­sı son söz ola­rak “oğ­lu­ma kö­tü ör­nek ol­du­m” di­yor.
Biz­de “ba­ba-oğu­l” iş­bir­li­ğiy­le as­rın dev­let soy­gun­cu­la­rı­nın yüz­le­ri kı­zar­mı­yor, ya­vuz hır­sız olu­yor­lar.
“İs­lam in­ti­ha­ra ce­vaz ver­mi­yor di­ye in­ti­har et­mi­yor­lar­mış.”
Pe­ki, İs­lam hır­sız­lık­la­ra ce­vaz ve­ri­yor mu?
Ki­mi rüt­be, ki­mi un­van, ki­mi cüz­dan­la her­kes bu soy­gu­nun ört­bas edil­me­si için se­fer­ber edi­li­yor.
Dış odak­lı bir tez­gah­la “İm­ra­lı­’dan oy kar­şı­lı­ğı Gü­ney­do­ğu sa­tı­lı­yor.” Si­ya­set are­na­sın­da ise “ve­kil­lik­le, hır­sız­lık be­ca­yiş (de­ğiş-to­kuş) ya­pı­lı­yor.”
Bu şe­kil­de bir da­ha ve­kil­lik uğ­ru­na hır­sız­la­ra “he­lal gı­da­” ruh­sa­tı ve­ri­li­yor.
Oy­sa 4 ba­kan Yü­ce Di­va­n’­a gön­de­ril­sey­di AKP hır­sız­la­rı ko­ru­ma­mış, bu ölüm­cül vi­rüs­ten arın­mış, se­çim ari­fe­sin­de CHP ve mu­ha­le­fe­tin elin­de­ki en et­ki­li mal­ze­me za­yıf­la­tıl­mış ola­cak­tı.
An­cak Er­do­ğan, “4 ba­ka­nın yü­ce di­va­na gön­de­ril­me­si ha­lin­de Er­do­ğan Bay­rak­tar gi­bi­” ko­nu­şa­cak­la­rı­nı çok iyi bil­di­ği için pa­ni­ğe ka­pıl­mış, ken­di­si­ni kur­tar­mak uğ­ru­na “AK­P’­li ve­kil­le­re hır­sız­la­ra body­gu­ard­lı­k” yap­tı­ra­rak par­ti­si­nin ku­yu­su­nu ken­di el­le­riy­le kaz­dır­mış, AK­P’­yi ate­şe at­tır­mış­tır.
An­cak, tüm bu ya­şa­nan­lar­dan son­ra ar­tık bı­çak ke­mi­ğe da­yan­mış, Tür­kün ak­lı ba­şı­na (geç de ol­sa) ar­tık gel­me­ye baş­la­mış­tır.
Tür­ki­ye­’de “ka­dı­lar, müd­de­iu­mu­mi­ler, bil­gin, ay­dın, akil, sa­kil,” kim var­sa ar­tık akıl­la­rı­nı baş­la­rı­na al­ma­lı­dır.
Kim­se ya­rın he­sap so­rul­du­ğun­da yi­ne “li­boş­luk, gu­lu gu­lu dan­sıy­la­” pa­ça­la­rı­nı kur­ta­ra­cak­la­rı­nı san­ma­sın.
Ar­tık hâlâ TV’­le­re çı­kıp, bun­la­ra ya­la­ka­lık ya­pan­lar, bu soy­gun­dan ne den­li na­sip­len­dik­le­ri­nin iti­raf­çı­sı olan­lar­dır.
So­nuç: Ne ya­par­sam halk yu­tu­yor di­ye dur­mak bil­mi­yor, her gün Yü­ce Di­van­lık ye­ni suç­lar iş­li­yor­lar.
Gün ge­le­cek “I­Şİ­D’­e si­lah ta­şı­yan TI­R’­lar, bu kez bun­la­rın suç dos­ya­la­rı­nı Yü­ce Di­va­n’­a” ta­şı­ya­cak.
Bu du­rum­da çok özen­dik­le­ri Os­man­lı sul­ta­nı Vah­det­tin gi­bi ça­re­yi kaç­mak­ta bu­la­cak­lar. Bu­nun için ka­çak sa­ra­yın al­tın­da “ka­ça­k” tü­nel yap­tı­rı­lı­yor­muş.
An­cak, Vah­det­ti­n’­i ka­bul ede­cek bir­çok ül­ke bu­lu­nu­yor­du.
Ne var ki bun­lar di­zi­nin di­bi­ne çö­mel­dik­le­ri Hik­met Ya­r’­ın Af­ga­nis­ta­n’­ı, 250 bin ki­şi­nin ka­ti­li, kır­mı­zı bül­ten­li kan­ka­la­rı Ömer El Be­şi­r’­in Su­da­n’­ın­da­n” baş­ka ka­bul ede­cek bir ül­ke bu­la­ma­ya­cak­lar.