Yaşasaydı bugün 53 yaşında olacaktı...
Mutlu bir aile babası olarak, çocuklarını, torunlarını sevecekti...
Erzincanlı Er Süleyman Aydın, şehit düştüğünde 22 yaşındaydı...
Vatanın bölünmezliği uğruna şehit olan ilk asker...
15 Ağustos 1984 tarihinde PKK’nın Eruh saldırısı ilk terör hareketiydi...
Jandarma taburuna ağır silahlarla saldırmışlar, Süleyman Aydın şehit düşmüş, 9 asker yaralanmıştı...
PKK, Siirt’in Eruh ilçesini sabaha kadar ele geçirmişti...

* * *

Peki, 31 yıl önceki bu ilk PKK saldırısında şehit düşen asker Süleyman Aydın’ın adını hatırlayan var mı?..
15 Ağustos 1984’ten 10 yıl sonra, şehit Er Süleyman Aydın’ın babası o günlerde kendisine gelen gazetecilere şunları söylüyordu:
“Ne arayan var ne soran... Cenazeye gelen ‘Kanı yerde kalmayacak’ diyenler ortadan kayboldu. O günden bugüne ne şehitler verdik, hesabını bilen yok”

* * *

Kuzey Irak’taki operasyonlarda, Gabar Dağlarında, Cudi’nin keskin kayalıkları arasında teröristlerle göğüs göğüse çarpışan nice Mehmetçik kanlarını bu vatan uğruna akıttı!..
Askerler, polisler, korucular, binlerce şehit verdik...
Hepsi unutuldu!..
Onlar bugün sadece rakamlarla hatırlanıyor!..
Kimi “8 bin” diyor, kimi “9 bin”
Genelkurmay açıklama yaparsa şehit sayısının tam rakamını öğrenebiliyoruz...

* * *

Onları hatırlayanlar sadece anaları, babaları, eşleri, evlatları, kardeşleri...
Ateş düştüğü yeri yaktı!..
Özellikle bayramlarda görüyoruz şehit mezarlarını...
Anaları, babaları, eşleri, evlatları, şehitlerimizin başını okşar gibi mezar taşlarını okşuyorlar...
Mezar taşlarını öpüyorlar...
Başkaları?..
Başkaları için sadece birkaç günlük üzüntü, sonra herkes kendi aleminde...

* * *

Acı ama gerçek!..
Son 15 günde PKK’nın kalleş saldırıları sonucu şehit olanlar da unutulacak...
Diyarbakır’da sivil kıyafetle pazar yerinde alışveriş yaparken hamile eşinin yanında ensesinden vurularak şehit edilen astsubayın adını hatırlayan var mı?..
O gün herkesin yüreğine ateş düşmüştü...
Ama sonra unutuldu!..

* * *

Türkiye’de şehitlerimizin kanı üzerinden siyaset yapanlar utansın!..
Kanla beslenen bir siyaset, ülkeyi kan gölüne çevirdi...
Şimdi Orman Bakanı Veysel çıkmış, “Kandil’i tamamen imha edeceğiz” diyor...
Et de görelim!..
Bilim Bakanı Fikri çıkmış, “Öyle silahlar ürettik ki PKK düşünsün” diye sallıyor...
Peki aslan gibi vatan evlatlarını şehit verirken aklınız neredeydi?..
Kandil’i bugüne kadar neden imha etmediniz; daha çok şehit gelsin diye mi?..
Sizin imha edecek haliniz filan yok, siyaseten paçayı lafla kurtarmaya çalışıyorsunuz, o kadar!..

* * *

Yazık oldu bu ülkeye...
Yazık oldu bunca şehidimize...
Değişen hiçbir şey yok... Ölen öldüğüyle kaldı ve son 13 yıldır da onların kemiklerini sızlatıyorsunuz...
Yaktınız bu gencecik insanları!..

Tek başına ayakta!..


Tek derdi “İslam, İslam, İslam” mış!..
Maşallah başka derdi yok!..
Ve Cakarta’daki camide bütün cemaat otururken Tayyip Bey tek başına ayakta...
Danışmanları mutlu...
Çünkü bu fotoğraf karesi Türkiye’de iyi iş yapar...
Nitekim bütün gazetelerde o fotoğraf...
Gencecik fidanlar toprağa düşerken siyaset dünyasının aklı fikri tekrar seçimde...
Tekrar seçim için her türlü atraksiyonu yapma hazırlığı var...
Aslan gibi vatan evlatları siyasete kurban giderken...
Tayyip Bey’in tek derdi de İslam, İslam, İslam!..