Körü körüne yandaşlık insanda karakter bırakmaz!..
Ya da şöyle söyleyelim:
Yandaşlık karaktersizlere özgüdür!..
Omurgasız...
Girdiği her şişenin kalıbını alanlar!..
Bunlar zamanında Fethullahçıydı, şimdi başkalarına “Fethullahçı” diye çamur atıyorlar!..
Bunlar zamanında çözülme sürecini yırtınırcasına savunuyorlardı, şimdi başkalarına “Terör örgütü propagandası yapıyor” diyorlar...
Fırıldağı geçtiler, vantilatör oldular!..

* * *

Şartlara ve yalakalığını yaptıkları iktidara göre değişip vaziyet alabilenler...
Dini, imanı, Allah’ı, kitabı, Peygamber’i dillerinden düşürmeyen, ama her türlü melaneti fütursuzca yapabilen palyaçolar!..
Bunlar iktidarla Fethullahçılar canciğer kuzu sarmasıyken...
İktidar Fethullahçılara milletvekili kontenjanı ayırırken...
İktidar mensupları Fethullah’ın elini, eteğini öperken...
Onun en büyük yağdanlığıydılar!..

* * *

Türk Silahlı Kuvvetleri’ne Balyoz kumpası kurulup eski kuvvet komutanları, emekli ordu komutanları, muvazzaf generaller, amiraller, seçkin subaylar içeri atılarak hayatları karartılırken...
Ergenekon’da bilim insanları, siyasetçiler, sivil toplum örgütü yöneticileri, gazeteciler zindana atılırken...
Şimdi peşine düştükleri o dönemin dehşetengiz savcısı Zekeriya Öz de onlara göre “temiz eller” savcısıydı!..
Eleştirenler, kumpası anlayanlar ise bunlara göre “darbeci”, “postal yalayıcısı” idi!..
Şimdi şartlar değişti, çamur atmak istediklerine, “FETÖ (Fethullah Terör Örgütü) yandaşı” diyorlar!..

* * *

İktidar teslim bayrağı çekip terörle mücadele yerine teröristlerle pazarlığa oturunca neler söylemediler neler yazmadılar...
Türkiye aydınlığa kavuşuyordu, barış geliyordu, katil Apo tam bir devlet adamıydı, büyük bir çözüm iradesi vardı vesaire...
PKK rahatsız olmasın diye tabelalardan T.C. ibaresi kaldırıldı, el çırptılar...
Kürtçülere şirinlik olsun diye Atatürk’ün “Ne mutlu Türküm diyene” sözünün yazılı olduğu tabelalar kaldırıldığında mutlu oldular...
İlkokullarda “Andımız” yasaklandı, 23 Nisan, 19 Mayıs bitirildi, bunlara göre Türkiye ileri demokrasiye geçti!..
Gerçeği görüp “teröristle pazarlık olmaz, Kürt ırkçılarının isteklerine boyun eğilmez” diyenler ise bunlara göre “ırkçı, faşist, kandan beslenenler” oldu!..

* * *

Bugün ise, “İktidarın büyük hata yaptığını, gelen şehit cenazelerinden sorumlu olduğunu” söyleyenlere, “Terör örgütü propagandası yapıyorlar” diye çamur atıyorlar!..
Siz nasıl bir palyaçosunuz?..
Siz nasıl bir omurgasızsınız?..
Siz ne Allah’tan korkmaz, kuldan utanmaz fırıldaklarsınız?!.

Nihayet!..


Geç bile kaldılar...
Defalarca yazdık...
“İspanya’daki gibi teröre karşı 500 bin, 1 milyon kişiyle protesto yürüyüşleri düzenlensin” dedik..
Bir ay kadar önce “Ey halkım neredesin?” başlıklı yazıda sendikaların, sivil toplum örgütlerinin, baroların nerede olduğunu sorduk, hiç ses çıkmadı...
Şimdi TOBB Başkanı çağrısıyla yarın Ankara’da sivil toplam örgütlerinin de katkı vereceği teröre karşı büyük bir miting yapılacak, eski Meclis Binası’na yürüyüşe geçilecek...
Peki ne beklediniz, şehit sayısının artmasını mı?..

* * *

Türkiye çok kritik bir süreçten geçiyor, Bolu’nun Taşkesti beldesinde yaşananlar vahimdir...
Bir suç işlenmişse bunun hesabı başka bir suç işleyerek sorulmaz...
Bir iddia üzerine inşaat işçisi Kürt vatandaşlarımıza saldırmak suçtur, etnik çatışmaların yolunu açar...
Devlet bu tip olaylara “Milliyetçi hislerle galeyana geldiler” diye yaklaşamaz...
Aklınızı başınıza alın!.