“Pom­pe­i’­nin son gün­le­ri”n­de­ki gi­bi...
Pa­ra, şa­ta­fat, şa­şa­a, deb­de­be, ki­bir, ya­lan do­lan, ta­lan...
Ya­sa da çı­kar­dı­lar...
Ar­tık tek ki­şi­lik ano­nim şir­ket ola­bi­li­yor!..
Yö­ne­tim ku­ru­lu tek ki­şi...
Yö­ne­tim Ku­ru­lu Baş­ka­nı za­ten tek ki­şiy­di...
Ve or­tak­lar...
Pa­ra­lar, ku­pon ara­zi­ler, or­man­lar, ne­hir­ler, de­re­ler, göl­ler pay­la­şıl­dı...
Rant üs­tü­ne rant!..
Be­si­ye çe­kil­miş yan­daş­lar...

* * *

Hiç­bir sal­ta­nat son­su­za ka­dar sür­me­di...
Ta­ri­he ba­kı­nız, hep­si bi­rer bi­rer yı­kıl­dı...
Top­ra­ğı ka­zı­yor­su­nuz, al­tın­dan sa­ray­lar, giz­li ge­çit­ler, sar­nıç­lar çı­kı­yor...
Sal­ta­nat ha­ra­be­le­ri...
Kim bi­lir, bel­ki de biz­ler­den bin-bin beş yüz yıl son­ra ya­şa­yan­lar An­ka­ra Beş­te­pe­‘de ka­zı yap­tık­la­rın­da al­tın­dan sa­ray ka­lın­tı­la­rı çı­ka­cak...
Ora­yı SİT ala­nı ilan ede­cek­ler...
“Vay be­ee, bin- bin beş yüz yıl ön­ce de ne sal­ta­nat var­mış” di­ye­cek­ler...

* * *

7 Ha­zi­ran se­çim­le­ri­ne gi­der­ken ik­ti­dar­da be­li­ren kor­ku, Tür­ki­ye­’de­ki sal­ta­na­tın sal­lan­ma­ya baş­la­dı­ğı­nı gös­te­ri­yor...
Kor­ku­yor­lar!..
Ke­fen ede­bi­ya­tı, bu kor­ku­nun en ger­çek­çi işa­re­ti...
Sev­gi­li okur­lar;
Siz­ler bun­ca yıl, kar­şı­laş­tı­ğı­nız en zor gün­le­ri­niz­de bi­le hiç “Ke­fe­ni­mi­zi gi­yip de yo­la çık­tık” fi­lan de­me ih­ti­ya­cı his­set­ti­niz mi?..
Gün­de­lik ya­şam­da ke­fen fi­lan ak­lı­nı­za ge­lir mi?..

* * *

Mil­yon do­lar­lar, sa­ray­lar, en lük­sün­den, en pa­ha­lı­sın­dan, en bü­yü­ğün­den uçak­lar...
He­li­kop­ter­ler, Mer­ce­des­ler, vil­la­lar, ha­vuz­lar, at bin­mek için ma­nej­ler, he­sa­bı bi­lin­me­yen pa­ra­lar...
İyi de...
Ma­dem ke­fen...
Ke­fe­nin on­ca pa­ra­yı, uçak­la­rı, Mer­ce­des­le­ri, vil­la­la­rı, ha­vuz­la­rı içi­ne ko­ya­cak ce­bi yok ki...
Şim­di bir­lik­te ol­duk­la­rı es­ki ra­kip­le­ri söy­lü­yor­du:
“Ha­run gi­bi gel­di­ler, Ka­run ol­du­lar”
“Mü­ca­hit­ti­ler, mü­te­ah­hit ol­du­lar”

* * *

İla­ve ede­lim:
“A­san­sö­re bin­me­si­ni bil­me­yen­ler uçak­lar­dan in­mez ol­du­lar...
Be­le­di­ye oto­bü­sün­den inen­ler cip­le­re bin­di­ler”
Ken­di­le­ri­ne “As­rı saa­det” ya­rat­tı­lar...
O se­bep­le kor­ku­yor­lar...
Bü­tün bun­la­rı kay­be­de­cek­le­rin­den ve yar­gı önü­ne çık­ma ih­ti­ma­lin­den kor­ku­yor­lar...
Ve o se­bep­le hır­çın­la­şı­yor­lar...
O se­bep­le küs­tah­la­şı­yor­lar...
O se­bep­le ya­la­na, ha­ka­re­te, if­ti­ra­ya sa­rı­lı­yor­lar...

* **

Gırt­la­ğı­na ka­dar yol­suz­luk ve rüş­vet ba­ta­ğı­na bat­mış bir Tür­ki­ye...
Halk gi­de­rek yok­sul­la­şır­ken kat­ril­yon­la­ra hük­me­den bir mut­lu azın­lık...
Bu el­bet­te son­su­za ka­dar de­vam et­mez­di...
Son gel­di, yı­kı­lan sal­ta­na­tın al­tın­da kal­ma­la­rı­na az kal­dı...

AP ra­po­ru!..

Av­ru­pa Par­la­men­to­su­’nun (AP) ye­ni ra­po­run­da Tür­ki­ye­’ye ifa­de öz­gür­lü­ğü ko­nu­sun­da ağır eleş­ti­ri­ler var...
Ama ne gam...
Tay­yip Bey çı­kar, “Eyyy Av­ru­pa Par­la­men­to­su” di­ye bir kük­rer, Av­ru­pa­’nın diz­le­ri tit­re­me­ye baş­lar...
Tür­ki­ye ar­tık, ba­sın öz­gür­lü­ğü ve ifa­de öz­gür­lü­ğü ko­nu­sun­da Tay­yip Be­y’­in “dar­be­ci” de­yip de ay­nı ma­sa­ya bi­le otur­ma­dı­ğı, cum­hur­baş­kan­lı­ğı­nı yok say­dı­ğı Si­si’nin ül­ke­si Mı­sı­r’­la ay­nı hi­za­da...
Mı­sı­r’­da dar­be­ci­ler var, Tür­ki­ye­’de ile­ri de­mok­ra­si!..
Ama çık­tık­la­rı ka­pı ay­nı:
“Dü­şün­ce ve ifa­de öz­gür­lü­ğü yok”
Faz­la ka­nı­ta da ih­ti­yaç yok, Cum­hur­baş­ka­nı­’nın ga­ze­te­ci­le­re, genç­le­re, hat­ta li­se öğ­ren­ci­le­ri­ne “ha­ka­ret” ba­ha­ne­siy­le aç­tı­ğı ce­za da­va­la­rı­nın sa­yı­sı­na bak­mak Tür­ki­ye­’de­ki ile­ri de­mok­ra­si­nin ne mal ol­du­ğu­nu an­la­mak için ye­ter­li!..