Bunca yıl seçimleri ve İnönü, Ecevit, Demirel’in seçim mitinglerini izledik...
Ama böylesini görmedik...
İktidar patisinin muhalefete hakaretlerini, iktidardaki liderlerin muhalefet liderlerine yönelik bu tip sözlerini hiç duymadık...
Tayyip Bey bir yandan, Davutoğlu Ahmet diğer yandan...
Ama sonuncusu dehşet!..
* * *
Davutoğlu Ahmet CHP, MHP, HDP ile Fethullah’ı, terör örgütü DHKP-C’yi ve Kandil’i aynı kefeye koyarak, “Altılı çeteyle mücadele ediyoruz” dedi...
Paniklemede son nokta...
7 Haziran yaklaşırken iktidardaki korku ve panik hali ne söyleyeceklerini şaşırttı...
Hele Tayyip Bey’in meydanlardaki durgunluğu ve seçimlerin sürprizlere gebe olduğunu itiraf etmesi Davutoğlu Ahmet’te şok etkisi yaratmış olmalı ki...
Rakipleri olan CHP, MHP ve HDP’yi “ÇETE” yaptı!..
* * *
Şu sözlere bakınız:
“HDP, MHP birbirini paslaşarak destekliyor. Geçen gün Adana’da, Mersin’de HDP binalarına saldırıldı. HDP ‘Bunu MHP’nin yaptığına inanmıyoruz mutlaka AKP yaptı’ dedi. MHP topu aldı, ‘Biz yapmadık AKP yaptı’ dedi. Birden karşımızda bir koalisyon oluştu”
Bu sözlerde bir mantık var mı, akla ziyan!..
* * *
Devam ediyor:
“CHP paralellerle görüşüyor. MHP, CHP, HDP legal görünümlü üç parti. Paralel çete, HDP’ye talimat veren Kandil ve tüm bu saldırıların arkasında olan DHKP-C. Üç illegal terör örgütü yapılanması bunları destekliyor”
Davutoğlu Ahmet, MHP, CHP ve HDP’yi “legal görünümlü” olarak ifade ediyor...
Yani aslında üç parti de “illegal” yani yasa dışı; ama “legal” yani yasal görünümlü...
Ve bunların hepsi de altılı çete!..
Bu yaklaşım, bu itham ancak derin bir korkunun ve paniklemenin eseri olabilir!..
Başkası söylese, “Senin ağzından çıkanı kulağın duyuyor mu be adam?” denir!..
* * *
İktidarın oylarındaki düşüş, HDP’nin barajı aşma ihtimalinin artması, CHP ve MHP oylarındaki yükselme bunları panikletti ve ortaya artık akıl dışı iddialar çıkmaya başladı...
Ama kurtarmaz...
Bakarsınız meydanlarda bağırmaya başlarlar:
“CHP, MHP, HDP İsrail’le, Esed’le, darbeci Sisi’yle çete kurdular, Libya’daki Tobruk Hükümeti de bunları destekliyor... CHP ve MHP ile HDP’ye oy vermeleri için IŞİD seçmeni tehdit ediyor... Darbeci Sisi sahte seçmen kartları dağıttı, yüz binlerce sahte oy pusulası bastırıp paraşütle Türkiye’ye attı”
* * *
“Olmaz” demeyin, bugüne kadar aklımızla hep alay edilmedi mi?..
Karşınızda panik atak nöbetleri geçiren bir iktidar var...
Korku bütün hücrelerini ele geçirdi...
Artık şifa bulamazlar!..
Mercedes sevdası!..
Açılışlar bahanesiyle meydan mitinglerini sürdüren Tayyip Bey’in aklı Mercedes’e takılı kaldı...
Gerekli, gereksiz Mercedes’i savunmaya devam ediyor, valla boş yere sinirleniyor!..
Tayyip Bey, Şanlıurfa’da “Diyanet İşleri Başkanı’nın araba meselesi oldu ya, çıkmış Bahçeli ‘Diyanet İşleri Başkanı iade etmeli’ diyor. Sana mı soracağım yaaa, niye rahatsız oldun?” diyor ve devam ediyor:
“İslam’ın hükümlerini açıklamasından rahatsız mı oldun?”
Şimdi şu Mercedes hikayesiyle “İslam’ın hükümleri” ne alaka?..
İkisinin birbiriyle ne ilgisi var?..
Asıl başka ilginç bir şey daha söylüyor:
“Dünyada dini temsil eden mercilerin kullandıkları araçlar gereçler ortada”
Papa’nın Türkiye ziyaretini unuttu...
Dünyada bütün Katolik aleminin ruhani lideri ve Vatikan Devlet Başkanı
Papa, Türkiye’de o Mercedes’in fiyatının yirmide biri kadar fiyatı olan araca zorla bindi, sonra Renault marka araçların en küçük tipine geçti...
Yahu bu da mı sizlere İBRET olmadı?!..